English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Olması gerektiği gibi

Olması gerektiği gibi translate Russian

596 parallel translation
- Üstelik George gömleklerin olması gerektiği gibi temiz ve canlı gözükmüyordu.
Кроме того, Джордж, твои рубашки выглядели недостаточно накрахмаленными и свежими.
İşler olması gerektiği gibi değil.
- Реальность не такая, какой должна быть.
Tam olması gerektiği gibi çünkü bunu vereceğim kişi de tam 14 karat ve 17 taşlı bir kasiyer.
Это не случайно, потому что я хочу подарить их золотому человеку - нашему кассиру.
Olması gerektiği gibi elektrikli sandalyeye gidecek.
Отправится на электрический стул, как и заслужил.
Her şey olması gerektiği gibi olabilir.
Всё можно устроить заново.
Kemikler olması gerektiği gibi kaynaşmamış, bir uzmana gitmelisiniz.
Кости срослись неправильно. Нужен специалист. Потребуется операция.
Olması gerektiği gibi.
Как и должно быть.
Olması gerektiği gibi Değil!
Там, где ее фигура должна выдаваться, она плоская,
Daha sıkı yoksa olması gerektiği gibi kabarmayacak.
Потуже, или это не будет выпячиваться.
Şimdi, Şu dondurmaları dışarıya götür ve olması gerektiği gibi servis et.
Возьмите шербет и несите его куда положено.
Tıpkı bir sigaranın olması gerektiği gibi! "
"Правильный вкус - Это главный наш плюс!"
Olması gerektiği gibi.
- Так и должно быть.
Hey, kendini nasıl hissediyorsun? Yani, olması gerektiği gibi mi... hani şeyden, şeyden sonra...
- Что ты чувствуешь после?
Artık sabahları olması gerektiği gibi karşılıyordum. Çoğu insanın da yaşadığı gibi uyanma ve başlangıç hislerini yaşıyordum.
Теперь я должен ощутить утро в полном смысле слова, связать его по примеру всех остальных тварей на земле с идеей нового начала.
Tam olması gerektiği gibi.
Давно бы так.
- Ölçümler değişken. - Tıpkı olması gerektiği gibi.
- Показатели начинают улучшаться.
Bu gezegen olması gerektiği gibi gelişecekse, iki tarafı da eşitlemeliyiz.
Чтобы планета нормально развивалась, мы должны уравнять обе стороны.
Her şey olması gerektiği gibi oldu.
Так что все случилось, как и должно было.
Gelişme süreci olması gerektiği gibi olacak.
Вы будете жить и развиваться так, как и должны.
Güzel. Bu tam da olması gerektiği gibi bir değer.
ќтлично, это намного ниже допустимых границ.
Yardım işleri orada burada, olması gerektiği gibi.
Работа разнорабочим типа принеси-унеси, наверное так.
İki gardiyan konuşur, olması gerektiği gibi. Ve adamın birisi de istemeden kulak misafiri olur.
Может, надзиратели между собой разговаривали, а кто-то случайно услышал.
Bu çiftin normalde olması gerektiği gibi gün ışığında değil de böyle erken saatte evlenmesi hakkında konuşacak ya da merak edecek bir şey yok.
Не удивляйтесь, что эта пара совершила эту церемонию рано утром, а не днём, как обычно.
Olması gerektiği gibi.
Я бы хотела, чтобы ты был частью меня...
Olması gerektiği gibi değildi.
Но тут по-другому написано.
Düşündüm de... gaiba sen ve ben aramızda olması gerektiği gibi bir ilişki kurmalıyız.
Мне кажется, что... возможно, между мной и тобой должны быть нормальные отношения.
Bak arkadaşına ne oldu, çünkü işlerin olması gerektiği gibi yürümesine engel oldun.
Смотри, что случилось с твоим другом потому, что ты пошел против существующего порядка.
Olması gerektiği gibi olmadı.
Так не должно быть.
Olması gerektiği gibi duruyor.
Похоже нормально.
"Aynen Amerika'nın da olması gerektiği gibi," diyordu.
Именно такой должна быть Америка, говорил он.
Benim düşündüğüm gibi bir savaştı, olması gerektiği gibi.
Такая, как я и думал, как я себе войну представлял.
Saygılı, uyumlu ve minnettar olacaksın, bir kadının olması gerektiği gibi.
Ты станешь уважительной, терпеливой... и понимающей, как и надлежит женщине.
Diğer çocuklar senin bir kadının olması gerektiği gibi olmadığını düşünüyorlar.
Все вокруг говорят, Что девушка должна быть другой.
Olması gerektiği gibi.
Поскольку это не предполагалось.
Her şey olması gerektiği gibi olsaydı, şu an ne yapıyor olurdun?
Итак, если все вернулось бы на круги своя, как Вы думаете, чем бы Вы сейчас занимались?
Bazı iniş ve çıkışlarımız oldu. Ama sanırım her şey olması gerektiği gibi oldu.
Ещё надо кое-что уладить, но я думаю, все будет, как мы задумали.
Olması gerektiği gibi.
Так и должно было случиться.
Kendikimi meşru bir şekilde olması gerektiği gibi yaptım.
Я сделал мой правильно, так как и предполагалось.
Herşey olması gerektiği gibi.
И аккуратно складывается,
Sonunda herşey olması gerektiği gibi.
Наконец-то все так... как должно быть.
O tam da genç bir adamın olması gerektiği gibi, Lizzy.
Он как раз такой, каким и должен быть молодой человек.
Genç bir adamın olması gerektiği gibi yakışıklı da.
И симпатичный, что тоже важно, но редко встречается.
Ama hiçbir şey olması gerektiği gibi değil.
Но все оборачивается по-иному.
Burası Quark'ın yeri, Quark'ın yerinin olması gerektiği gibi aynen olması gerektiği gibi.
- Кварк'с. В Кварк'c всё идет так, как и должно идти.
Halen olması gerektiği gibi çalışmıyor.
Она всё еще не работает, как надо.
Ve olması gerektiği gibi bir annen olacak.
И мать, которая должна у тебя быть.
Sanki silaha, mutlaka sahip olması gerektiği bir şeymiş gibi davranıyordu.
Казалось, будто ему было просто необходимо иметь пистолет.
Eski H-bombasının olması gerektiği gibi.
Это что-то вроде старинной водородной бомбы.
Yani olması gerektiği gibi değiştirmeyecek miyiz?
Конечно.
Gördüğünüz üzere ilişkileri olması gerektiği gibi daha iyiye gitmemiş.
Эти двое не должны были полюбить друг друга, но от этого было не легче.
Tam olması gerektiği gibi.
Так и должно быть.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]