Söylüyorsun translate Russian
11,222 parallel translation
Hücrede yaşadığını mı söylüyorsun?
- Она живет в потолке?
Şimdi onu terk ettiğini mi söylüyorsun?
А теперь ты мне здесь рассказываешь, что ушёл?
- Bunu bana neden söylüyorsun?
Почему ты мне рассказываешь?
Niye Paul hakkında yalanlar söylüyorsun?
Зачем ты наврала насчет Пола?
Hiçbir şey olmazken işimizi Nazilere devrettiğin sıra mı söylüyorsun bunu?
Что-то я их не вижу, а ты тем временем доверяешь бизнес нацистам?
- Bana yalan mı söylüyorsun?
- Враньё. Нет.
- Scully. Uzaylı DNA'sına sahip olduğunu mu söylüyorsun?
Скалли, ты утверждаешь, что у тебя инопланетная ДНК?
Diğer olasılıkları göz ardı edip sürekli bunu söylüyorsun.
Вы продолжаете это твердить, исключая все другие возможности.
DNA'mızla oynadıklarını, DNA'mıza ekledikleri bir şeyle bağışıklık sistemimizi çökerttiklerini söylüyorsun.
Вы говорите, что они изменили нашу ДНК, что они способны отключить нашу иммунную систему добавлением чего-то в нашу ДНК?
Dostun Bosch'u satmadığım için mi böyle söylüyorsun?
Потому что я не подставила вашего друга Босха?
Onun Joey Mark'ın iş arkadaşı olduğunu mu söylüyorsun?
Говоришь, она связана с Марксом?
- Hep böyle söylüyorsun. - Öyle mi?
- Ты всегда так говоришь.
- Sen neler söylüyorsun?
– Правильно? – О чём ты говоришь?
Yalan söylüyorsun.
Ты врёшь.
Yani birinin üç yıl içinde Başkanı öldüreceğini mi söylüyorsun?
Значит ты говоришь, что парень собирается убить Президента через 3 года?
Bana bunu niye şimdi söylüyorsun?
Почему разговор снова заходит об этом?
Bana niye yalan söylüyorsun?
Тогда почему ты врёшь мне, мужик?
- Şarkı mı söylüyorsun?
- Ты будешь петь?
Bana yalan mı söylüyorsun çocuk?
Ты лжешь мне, мальчик?
Bu ev sahiplerinin kine karşılık verdiğini mi söylüyorsun?
- То есть машины научились испытывать вражду?
Ve sen de benimle iş yapmayı sevdiğini söylüyorsun. Ama başkasını bulabilirim, bulacağım da.
Ты говоришь, что тебе тоже нравится, но я могу найти и найду другого поставщика.
Neden sanki seni bir daha göremeyecekmişim gibi böyle şeyler söylüyorsun?
- Почему ты говоришь, как будто не вернёшься?
Her seferinde aynı boku söylüyorsun.
И ты каждый раз задвигаешь речь.
Bütün burada olanlardan Thorn'un sorumlu olduğunu mu söylüyorsun?
что Торн ответственен что тут произошло?
Bebeğim ne söylediğini anlamaya çalışıyorum ama anlamakta zorluk çekiyorum. Bir bebek istediğini mi söylüyorsun? Yapmak istediğin şey bu mu?
- Зайчик, я пытаюсь тебя понять, но никак не могу уловить, что ты говоришь.
Haydi ama, bana en son oy verdiğin kişinin atom bombasını fırlatan herif olduğunu mu söylüyorsun?
Последний, за кого ты голосовал, взорвал атомную бомбу?
Sen birinin harekete geçtiğini mi söylüyorsun?
Думаешь, кто-то нас хочет подвинуть?
Haftalardır böyle söylüyorsun.
Ты это неделями повторяешь.
Bunu kendini ikna etmek için söylüyorsun gibime geliyor Harold.
Ну, звучит так, будто ты пытаешься убедить себя, Гарольд.
Neden öyle söylüyorsun?
Почему ты так говоришь?
Yani tekrar birbirimize güvenmek zorunda olacağımızı mı söylüyorsun?
Так ты пытаешься сказать, что мы с тобой сможем опять доверять друг другу?
- Bunu hep söylüyorsun.
Ты говоришь это каждый день.
Hadi be, her zaman daha fazla alana ihtiyacımız olduğunu söylüyorsun.
Ну что ты, ты же всегда сама говорила о том, что нам нужно больше места.
İnsanlara babanın savaşta öldüğünü mü söylüyorsun hala?
- По-прежнему говоришь, что я на войне умер?
Aynen adamım doğru söylüyorsun.
- Ты прав. Ты прав!
- Doğru söylüyorsun.
- Наверное, ты права.
- Bunu şimdi mi söylüyorsun?
И ты об этом только сейчас говоришь?
Burada İşbirlikçilerle çalışmanın tek sebebinin bulaşık makinen olduğunu mu söylüyorsun?
Говоришь, значит, что застрял здесь, работаешь на оккупантов... из-за посудомойки.
Yani bu gerçekliği değiştirdiğini mi söylüyorsun?
Так ты говоришь, что изменила нашу реальность? Нет.
Yalan mı yoksa doğru mu söylüyorsun anlıyorum.
Я знаю, когда ты лжёшь. Знаю, когда ты говоришь правду.
- Bunu bana neden söylüyorsun?
Зачем вы мне говорите об этом?
Çocukluğundan beri böyle söylüyorsun.
Ты так говоришь с тех пор, как он был младенцем.
- Güzel söylüyorsun.
- Хорошо поешь.
Kas gücün olmamı istediğini mi söylüyorsun?
Так ты говоришь, что мне нужно побыть твоими мускулами?
Davayı aldığından beri tependen inmedim ve öylece unutup gideceğini mi söylüyorsun?
Я мешал тебе с тех пор, как ты взялась за это дело. и ты говоришь, что ты собираешься пустить все на самотек?
- söylüyorsun? - Evet.
Да.
Ortadan kaybolacaklarını mı söylüyorsun?
А теперь положили все свои яйца в одну очень хрупкую корзину. Ты же не говоришь мне, что они тонут?
Değiştiğimi mi söylüyorsun?
Я изменилась?
Ama kapatmamaları gerektiğini mi söylüyorsun?
- Считаешь, напрасно?
Yalan söylüyorsun.
Ты лжешь.
Bana mı söylüyorsun?
Я должен?