Uzaklara translate Russian
1,287 parallel translation
Çok uzaklara gittiğini biliyoruz.
Я знаю вы пришли издалека.
Ve bir deve dikeninin eğilmesi gibi Hepsi uzaklara doğru uçtular
И восемь оленей как птицы взвились
Olamaz, Kent'in "uzaklara bakıyorum" bakışını yapma.
О нет, только не тысячеярдный взгляд Кента.
Herkese hamile olduğun için uzaklara gittiğini söyledim.
Я всем сказала, что ты сбежала, чтобы родить ребенка.
Oniki Şehir'den uzaklara yelken açtığımı hayal ederdim. Dünyayı keşfettiğimi.
Я всегда мечтала, путешествовать на корабле, вдали от 12 Городов открывать мир...
-... seni Siraküza'dan uzaklara götürecekler.
Команда из надежных мне моряков, они отвезут тебя далеко от Сиракуз.
Uzaklara uç.
Улетай.
Çok uzaklara, ofisime gitmişim, anladınız mı?
Я ушёл в свой офис.
Uzaklara gidin.
Уйди отсюда.
Uzaklara kaç.
Как можно дальше.
Kaena çok uzaklara gidiyor.
Каина слишком далеко заходит.
- Evet, uzaklara gitmeyi becerdi.
- Смотри-ка, как далеко забралась.
Bir gün o uzaklara uçtu. Onu bir daha bulamadılar.
В один прекрасный день он улетел,... и больше его никто никогда не видел.
Bilmiyorum. Uzaklara.
- Не знаю, далеко.
Bizleri çok uzaklara sürükledim. Ama artık dönme vakti.
Я дaлeкo yвёл нac c нaшeгo пyти, нo тeпepь нacтaлo вpeмя вepнyтьcя.
Uzaklara gelin.
Полетели!
Ve babamın evinden uzaklara gitmeyi istedi.
Это ведь его дом.
Markette, insanların bizi görünce arabalarını nasıl çevirdiğini gördün... bankadayken, nasıl uzaklara baktıklarını.
Ты видел, как люди отворачивают свои тележки, когда мы проходим по отделам в супермаркете и как они отводят взгляд в банке?
Yetişkin olmak acı çekmeyi de gerektirir ama böylece çok ama çok daha uzaklara gidebileceksin hatta bambaşka galaksilere, bambaşka evrenlere.
Чтобы повзрослеть, боль тоже необходима, но, может быть, ты сможешь пойти гораздо дальше - в другие галактики и вселенные.
Birlikte uzaklara kaçarken gerçekçi olmak mı istiyorsun?
Ты хочешь практично отнестись к побегу вдвоем?
Hayatımı kurtarmak için uzaklara kaçmakta olumsuz olan hiçbir şey yok. "
Если человек бегством спасает свою жизнь, то в этом нет ничего негативного. "
Eğer birine, nerede olduğumu söyleyecek olursan! , Öyle uzaklara giderim ki, hiç kimse bir daha bana ulaşamaz.
Если ты кому-нибудь скажешь, где я, я уеду из Метрополя, и никто никогда меня не найдет!
Uzaklara kaçtım.
Я просто побежал прочь.
Uç, minik kuş. Uç, uç uzaklara!
Лети, пташка, лети, улетай!
Bir dahaki sefere beraber trene binip uzaklara gidelim, olur mu?
Когда-нибудь мы все вместе прокатимся на нём. Куда захотим, туда и прокатимся.
Çok, çok, çok, çok, çok, çok, çok uzaklara...
Далеко-далеко-далеко-далеко-далеко...
Bu uzun adam çok uzaklara seyahat eder, ülkede barış olup olmadığına bakmaksızın.
Этот человек приехал из далека, не зная есть ли мир на этой земле!
Babam bir süre uzaklara gideceğimi söylüyor.
Папа говорит, что мне надо ненадолго уехать.
Sadece bir süre uzaklara gitmiştin.
- Ничего. Просто ты ненадолго уходила.
Sence aşkımız... ikimizi uzaklara götürebilir mi?
Думаешь, наша любовь может забрать нас вместе?
Onu çok uzaklara, kimsenin bulamayacağı bir yere götüreceğim.
Я увезу его далеко. И его никто не найдет.
Bir yıl uzaklara gidip gösterdiği tüm gelişmeyi mahvetmekten korkuyorum.
Я боюсь, что если уеду на год то испорчу весь её прогресс.
Ben zamanımda daha çok şey başardım, daha uzaklara gittim.
В свои годы я записал на свой счет немало свершений. Я пробился так же далеко, как он.
Hepimizin var! Çünkü daha önce kimse bu kadar uzaklara gitmedi.
Мы все боимся, потому что никто из нас еще никогда не заходил так далеко.
Uzaklara gitmem gerekebilir.
как финансовая помощь. пора.
Bana tuzak kurdun, at arabasına beni paldır küldür aldın ve uzaklara götürdün.
Ты устроил засаду, вытащил меня из кареты и увез.
Uzaklara gittiğimizi, çok uzaklara.
И что мы уйдем отсюда, очень далеко отсюда...
Uzaklara gidelim ve daha iyi bir gökyüzü altında sonsuza dek yaşayalım.
Давай уедем туда, где небеса будут милостивее к нам.
Uzaklara gidelim ve sonsuza dek birlikte yaşayalım.
Давай уедем туда, где небеса будут милостивее к нам.
- Uzaklara gidiyorum.
— Далеко.
- Uzaklara gidiyorum.
— Я улетаю.
Çok uzaklara, New York'a.
— Далеко... В Нью-Йорк.
Uzaklara gitmiyor.
Она ведь не уехала далеко.
O gün birlikte çok yavaş bir biçimde daha uzaklara yürüdük.
В этот день мы гуляли дольше обычного... дальше, и очень медленно.
Sonra da uzaklara kaçın. - Kısa sürede sana katılırım.
Черт, у нее нет никакой стратегии.
Her gün uzaklara uçuyorum.
Я летаю так каждый день.
Bazen gelip beni uzaklara götüreceklerini hayal ediyorum.
Даже иногда воображаю как сама улетаю на нем.
Uzaklara?
Прощальная?
Uzaklara mı? . Evet.
- Далеко?
- Senden uzaklara.
- Куда ты идёшь?
Seni uzaklara kaçırıyorum.
Похищаю тебя.
uzaklaşın 97
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş buradan 43
uzaklaş ondan 16
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş buradan 43
uzaklaş ondan 16