English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ V ] / Verdiler

Verdiler translate Russian

3,235 parallel translation
Senin polis olmana nasıl izin verdiler?
- Да как тебя вообще держат в полиции?
Bize ilham verdiler.
Мы просто вдохновились этими роликами.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Çevre bakanları ara verdiler.
Извините за беспокойство, но у министров перерыв.
Bana bunu verdiler.
Они дали мне это.
Görüntüleri görmenize izin mi verdiler?
И они согласились показать запись?
Onları ikna ettikten ve bayılttıktan sonra verdiler.
я убедил их, что им надо поспать.
Katliamı inkar edenlerin sitelerini düzenlemelerine izin verdiler.
Они позволили отрицающим Холокост организовать свой сайт.
İşi sizin dernek üyelerinden birine verdiler!
Они взяли парня из вашего братства!
Şimdi ise ateşinin gitmesine izin verdiler.
Некому следить за очагом, он потух, а ты забыта.
Onun yetenekli olduğunu düşündüler ve ona oy verdiler.
Они думали, что она талантливая, поэтому они голосовали за нее.
Bana söz verdiler, dünyayı ele geçridiklerinde, Bana göl kenarında bir kulube ve istediğim kadar biftek verecekler.
Они обещали, что, когда земля будет захвачена, у меня будет свой домик у озера и столько стейков, сколько я смогу съесть.
Kariyerini tamamlasın diye onu masa başına verdiler, evet, bir şeylerle baş ediyordu.
Они усадили его за стол, ему пришлось закончить карьеру - поэтому, да, он пытался прийти в себя от такого.
Enfeksiyon kapmayayım diye penisilin bile verdiler. Sonra o deliğe tekrar tıktılar. Sadece zevk olsun diye.
Делали укол пенициллина, потому что я был нужен живым, а потом возвращали меня в яму.
Baştakiler senin FBI için değerli olduğuna karar verdiler.
Лица, уполномоченные властью, решили, что вы могли бы быть ценным для ФБР.
Eve getirmem için bir tane bedava verdiler.
Они даже дали мне один бесплатно.
İşten şu lanet akıllı telefonları verdiler. Nasıl kullanılır ki bunlar?
На работе нам дали эти идиотские смартфоны, и я не знаю, как им пользоваться.
- Yanına birini verdiler mi?
К тебе уже подселили кого-нибудь?
Yanına çaylak verdiler öyle mi?
Катаешься с новичком?
Antibiyotik verdiler ve iyileşti.
Они дали ему антибиотики, и все нормализовалось.
Karımla Charles'ın annesi bazı kıyafetlerini verdiler.
Моя жена и мать Чарльза пожертвовала одежду.
- Belgeleri verdiler mi sana?
Они вам их дали?
Hastaneden çıkmadan önce ona ne verdiler, biliyor musun?
Ты знаешь, что они ей дали, перед нашим уходом из больницы?
Bana ilaç verdiler.
Они дали мне лекарство.
O şarkıları verdiler yani sana.
Ты убедил их отдать тебе песни.
Evet, verdiler.
Да, именно.
Biliyorsun, Taylorlar'ın evine çok para verdiler.
Ты знаешь, Тейлоры выручили много денег за свой дом.
Böyle bir hatanın olmasına nasıl izin verdiler hiç anlamıyorum.
не знаю. - Что?
Üniversiteden hemen sonra bana bir iş verdiler. ve bana uç teknolojide araştırma yapacağıma söz verdiler.
Они дали мне работу сразу после колледжа, обещали, что у меня будет ультрасовременное исследование.
Yetkililer, kapalı devreli yayınlarına erişme izni verdiler.
Управление городского транспорта допустило нас к внутренней сети.
Hem kendisi, hem de son birkaç gün içinde Haley Tyler'ın dairesine giren bütün adamları karışıklığı engellemek için parmak izlerini verdiler.
Они наняли своих людей, всех до одного, кто был в квартире Хэйли Тайлер за последние несколько дней, избавиться от отпечатков пальцев.
Komiser Gregson'a vasiyetin kopyasını verdiler. Aynı Natalie'nin söylediği gibi. Artık söyleyebilirsin.
Они передали копию завещания Йена капитану Грэгсону и подтвердили все, что Натали сказала вчера вечером.
Gördüğün gibi şu üç adam hakkındaki romanı okuyorum şu domuz olanları diyorum. Kendi evlerini yapmaya karar verdiler.
- Понимаешь какое дело, я читал рассказ о трёх чуваках, которым случилось быть поросятами, и каждый из них решил построить себе дом
- İşime son verdiler.
- Они, ну, отпустили меня.
Nilas ile yolculuk edersem güvende olacağımın garantisini verdiler.
Меня заверили, что я буду в безопасности, путешествуя с Ниласом.
Hesap yaptılar ve bu operasyona devam etmenin riskli olduğuna karar verdiler.
Они подумали и решили, что продолжать операцию слишком рискованно.
O ve kocası birlikte bir karar verdiler.
Они с мужем приняли это решение вместе.
Meclisin hepimizi durdurmasına izin verdiler. O beş para etmez Prism hariç. Ama bu başka bir şeyin kokusuydu.
Конгресс прикрыл нас всех, оставили только эту дрянь, Призму, но только для прикрытия.
- Evet, kalmaya karar verdiler.
Да, они решили остаться.
Peki kurul yöneticileri kocanızın aklının bozulduğuna karar verdiler mi?
А совет директоров компании вашего мужа пришел к выводу, что он - в нездоровом уме?
Yöneticiler heyeti de bu iki aptalın işe alınmasından sorumlu olan adama, gerekli cezayı verdiler.
Совет директоров также уволил человека, ответственного за найм этих двух идиотов.
Gece boyunca uyutmaya karar verdiler. Vücuduna daha az zarar.
Они решили дать ему накануне успокоительные.
İyi para verdiler vallahi.
Внушительная сумма.
Havaalanına gidiyordum, fotoğrafçı olmayacağına dair söz verdiler ama bir sürü fotoğrafçı gelmişti, ben de oradan gitmek zorundaydım.
Я собирался в аэропорт, и они обещали мне - никаких фотографов, но там была целая куча, поэтому мне пришлось убираться оттуда.
Bana kan verdiler.
Мне перелили кровь.
Bize bu görevleri verdiler.
Они давали нам задания.
Sana bir de lisans mı verdiler?
И тебе дали лицензию?
Yeni uçak da verdiler mi?
Нам дают новый самолет?
Örgütün pazarlık yapmadığı ortaya çıktı ve ölüm emri verdiler.
Но повстанцы не вели переговоров, и они решили всех убить.
Gitmemize izin verdiler.
Они нас отпустили.
"Ultra" kod adını verdiler. Dünya tarihinin en büyük askerî istihbarat deposu hâline geldi. Himmler'in telsizine musluk takmak gibi bir şeydi.
Программа получила кодовое имя "Ультра" *, * превыше, сверх так как стала крупнейшим источником для военной разведки в мировой истории.
Otopsi görevi verdiler bana da.
А я у них был главным по аутопсии.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]