English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ V ] / Vermeyecegim

Vermeyecegim translate Russian

4,728 parallel translation
- Bebeğimi kimseye vermeyeceğim.
- Я не отдам ребенка никому.
- Hayır, seni tanımadan sana iş vermeyeceğim.
Нет, я не дам вам задание, пока не узнаю вас получше.
Sana başka para vermeyeceğim, Nicky.
Я больше не дам тебе денег, Ники!
- Sana zarar vermeyeceğim.
Я не буду тебя бить.
Onların yasalarına, vergilerine ya da korumalarına ihtiyacımız yok ve Washington için olan görevime ta ki kralın son adamı İngiltere'ye doğru yola çıkana kadar son vermeyeceğim.
Нам не нужны их законы, их налоги и их защита. И я не прекращу выполнять свою миссию для Вашингтона, пока последний королевский солдат не уплывет обратно в Англию.
Sana zarar vermeyeceğim tamam mı?
Я не собираюсь причинять тебе боль, хорошо?
Zarar vermeyeceğim sana.
Я не причиню вреда.
Bunun olmasına izin vermeyeceğim.
И я этого не допущу.
Öylece bekleyip bunun olmasına izin vermeyeceğim.
Я не буду стоять и смотреть.
O yüzden hüküm vermeyeceğim, seni isteyeceğim.
Нет, я не собираюсь осуждать тебя за это, я хочу тебя из-за этого.
Seni ele vermeyeceğim.
Я тебя не арестую.
Beni başka bir kafese tıkmalarına izin vermeyeceğim, Aimee.
Я не позволю им снова засадить меня в клетку, Эми.
Asıl unutulmaması gereken şey sana asla zarar vermeyeceğim.
А ты вспомни кое-что поважнее : я тебя никогда не обижу.
Jamie'nin eriyip gitmesine izin vermeyeceğim.
Я не буду смотреть, как Джейми угасает.
- Ona asla zarar vermeyeceğim.
Я никогда не обижу её.
Bu yüzden de ona başka bir iş vermeyeceğim.
Поэтому я не буду с ней больше работать.
Ben ise vermeyeceğim.
Я ему в них помогать не буду.
Küçük bir serserinin saatimi, cüzdanımı almasına izin vermeyeceğim.
Я не позволю какому-то мелкому мексикашке забрать мои... мои часы, мой бумажник...
Bu piçlerin görmesine izin vermeyeceğim.
Я не дам этим выродкам увидеть это.
Bir daha asla böyle bir şeyin başıma gelmesine izin vermeyeceğim.
Я не хотела, чтобы это повторилось.
Bir daha asla kimsenin beni fahişesi yapmasına izin vermeyeceğim.
Я не хотела, чтобы кто-то опять сделал меня своей сучкой. - Ладно. - Ты понимаешь...
Ben hastaneden gelmiyorum ve size zarar vermeyeceğim.
Я не причиню вам зла. И я не из больницы.
Babam masum! Devletin onu öldürmesine izin vermeyeceğim.
Он невиновен, и я не позволю государству его убить.
Sana hiçbir şey vermeyeceğim.
Ничего ты от меня не получишь.
Sana idare edemeyeceğinden daha fazlasını vermeyeceğim.
Я не дам тебе больше, чем ты сможешь справиться.
Karşılık vermeyeceğim.
Я благо.
Onlara bir şey olmasına izin vermeyeceğim.
Я не допущу, чтобы случилась беда.
İdamı hakeden biri varsa, odur, ama kişisel hislerim yüzünden ilkelerimden ödün vermeyeceğim.
И если кто-нибудь заслуживает смертной казни, так это он, но я не позволю своим личным чувствам идти на компромисс с моими принципами.
Hastanemi bir cinayet şüphelisini polisten saklamak için kullanmana izin vermeyeceğim.
Я не позволю тебе прятать от полиции подозреваемого в убийстве в моей больнице.
Sana zarar vermeyeceğim.
Я вас не обижу.
Sana zarar vermeyeceğim.
Я вас не трону.
Anımı mahvetmene izin vermeyeceğim.
Я не позволю тебе испортить момент.
- Sana vermeyeceğim. Bir düzine kere söylüyorum.
Да срать я на все хотела.
Evimden komisyon vermeyeceğim.
И откажешься от моих комиссионных.
Kimsenin ona zarar vermesine izin vermeyeceğim.
И я никому не позволю причинить ей вред.
- Everett, misafirlerimizi aşağılamana izin vermeyeceğim.
- Эверетт, зачем же оскорблять гостя.
Sana daha fazla cevap vermeyeceğim, tamam mı?
Я больше не должна тебе отвечать, ясно?
Vermeyeceğim.
Не буду я этого делать.
Bak Nadia, babana bir şey olmasına izin vermeyeceğim.
Слушай Надя, я не позволю сделать больно твоему отцу.
Kitabı Kadim'lere vermeyeceğim.
Я не отдам эту книгу Древним.
Sana zarar vermeyeceğim.
Я тебя не обижу.
Ölmene izin vermeyeceğim.
Я не дам тебе погибнуть.
Teslim olmanıza izin vermeyeceğim.
Я не дам тебе сдаться.
Ve babalarımın bunu yapmasına izin vermeyeceğim.
И клянусь, я не позволю папам довести это дело до конца.
Sana zarar vermeyeceğim.
Я не наврежу тебе.
Bunu yaparken senden bilgi alacağım ve bunun her saniyesinden zevk alacağım. Çünkü bana ihtiyacım olan her şeyi söyleyeceksin ve karşılığında hiçbir şey vermeyeceğim sert adam.
И пока я этим занимаюсь, собираю кое-какую информацию и я намерен насладиться каждой минутой, потому что ты расскажешь мне все, что знаешь, и это не будет стоить мне ни гроша.
Buna izin vermeyeceğim.
Я этого не допущу.
Bunun yanına kalmasına izin vermeyeceğim!
Я не спущу вам этого с рук!
Ölmene izin vermeyeceğim.
Я не дам тебе умереть.
Eğer gelirse sürü Hope'u koruyacak. Ama kendi özel işlerin için onları kullanmana izin vermeyeceğim.
Если он придет, стая защитит Хоуп, но я не позволю использовать их для сведения твоих старых счетов.
Neden Starling'i terk etmesini istiyorsun bilmiyorum ama seninle bir yere gitmesine izin vermeyeceğim.
Я не знаю, почему вы хотите, чтобы она уехала из Старлинга, но я никуда не отпущу ее с вами.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]