Yaşıyor musun translate Russian
238 parallel translation
Hey, Tamura, hala yaşıyor musun?
Ёй, " амура, ты всЄ ещЄ жив?
Bir eşcinsel olarak, mutlu bir hayat yaşıyor musun?
- Я это я. Ты счастлив, живя как гей?
Tanrı aşkına, yaşıyor musun?
Господи помилуй, ты живой? Живой.
Herhangi bir özel his yaşıyor musun?
Появились какие-нибудь особенные ощущения?
Yaşıyor musun?
Ты всё ещё жив?
- Yaşıyor musun?
- Ты живой?
Yaşıyor musun?
Ты жив?
Yaşıyor musun?
Жив?
- Hala yaşıyor musun?
Ты еще не сдох?
- Yutkunurken sorun yaşıyor musun?
Вам трудно глотать?
Yaşıyor musun?
Ты жив!
Fergie, yaşıyor musun?
Фергюсон. Ты ещё жив?
- Hala yaşıyor musun?
- Ты как там, ничего?
Sabah ya da gece ereksiyon yaşıyor musun?
Когда вы просыпаетесь утром или среди ночи, у вас бывает эрекция?
Sen... yaşıyor musun?
Ты... жив?
Yaşıyor musun?
Уильям, ты живой?
- Yaşıyor musun?
- Да. 18.
Ne, sen hala yaşıyor musun?
Ишь ты, до сих пор жив?
Mektubun babana ulaşması bile iki hafta sürer. Ardından da yaşıyor musun, öldün mü tartışmaları.
Письмо дойдет до твоего отца только через две недели, и потом все эти нескончаемые споры насчет того, живой ли ты еще.
Goosh, yaşıyor musun?
Гуш, ты жив? !
Sen hala yaşıyor musun?
Всё ещё живой?
Ranmaru sen yaşıyor musun?
Ранмару, ты жив?
Hala yaşıyor musun?
Все еще жив?
Sen hala yaşıyor musun, sefil şey?
Ты все еще жив, молокосос чёртов?
Hâlâ yaşıyor musun canım?
Ты ещё жив, малыш?
Hala yaşıyor musun, yaşlı adam?
Ещё живой, старикан?
- Hâlâ o şeyleri yaşıyor musun?
Точно так же...
Helen Bobby'nin iki yaşındayken ve cam parçasına basıp ayağını kestiğini hatırlıyor musun?
Элен, помнишь, когда Бобби было два года и он порезался об стекло?
Bütün hayatımı mahvettim. - Artık 21 yaşındayım, anlıyor musun?
Я впустую загубила свою молодость.
Ya sen, karımla yaşıyorsun, peki çocuğuma bakıyor musun?
Ты живешь с моей женой и содержишь моего ребенка?
5'te ayaktaydım... eleman sorunu yaşıyoruz... üzgünüm, herşey sihirle olmuyor. Basil, menüyü yazıyor musun?
Знаете, я сам встал в 5 утра, но у нас проблемы с персоналом, прошу прощения, это ведь не по волшебству делается.
"Hala yaşıyor musun?"
"Жив ещё?"
D, sen hâlâ yaşıyor musun?
Ди!
- Bu hafta sonu yaşıyor olur musun?
- Извини.
O yaşı hatırlıyor musun?
Помнишь это время?
Bunu söyleme. Yaşıtım diğer kadınlar şu an ne yapıyor, biliyor musun?
А ты хоть знаешь, что делают мои ровесницы по вечерам?
Eski karım bu apartmanda yaşıyor. İnanabiliyor musun?
Моя бывшая живёт в этом доме.
Sen 18 yaşında olmak nasıIdır hatırlıyor musun?
Помнишь, когда тебе было 18?
Birkaç ay önce, o on sekiz yaşındaki çocukla çıktığın zamanı hatırlıyor musun?
Помнишь, как ты ходила на свидание с тем мальчиком... -... которому 18 лет?
Snyder, yaşıyor musun?
Шнайдер, ты там живой?
Şimdi nerede yaşıyor biliyor musun?
Знаете, где он живёт сейчас?
Baba, ben 16 yaşındayken şoförümüzü hatırlıyor musun?
Папочка, помнишь того шофера, когда мне было 16?
Neden böyle biliyor musun Tyrell? Çünkü bu odada şişman bir domuz yavrusu yaşıyor!
Маленький жирный поросенок который живет в какой-то берлоге.
Hala yaşıyor musun?
Всё ещё живы...
Yani, herhangi bir bara gidebilir, 70 yaşında olabilirsin, anlıyor musun, Bill Russell'ın yanında durabilir... - Muhammad Ali'nin...
И ты можешь прийти в любой бар и тебе может быть под 70 лет, и ты будешь стоять в одном ряду с Биллом Расселом ( баскетболист ), Муххамедом Али ( боксёр ),
Reşit yaş kartını yaptığı zamanı hatırlıyor musun?
Помнишь он подделал возраст в документах?
Küçükken hafıza kayıpları yaşıyordum, hatırlıyor musun?
Помнишь, в детстве у меня случались провальı в памяти?
Hatırlıyor musun, üniversitedeyken 31 yaşında hayatımızı kurmuş olmak istediğimizi söylerdik.
Помнишь, в колледже мы условились, что устроим свою жизнь к 31 году?
- Altı yaşındaydın, hatırlıyor musun?
- Когда тебе было шесть лет.
Biliyor musun, devam edemez Soğuk yaşamın kendisi yaşıyor!
Я знаю, вас уже тошнит от этой так называемой "жизни", которой вы живете!
On üç yaşındayken hatırlıyor musun? Bütün aşk mektuplarını ben yazdım.
Его любовные письма, это был я...