English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yaşıyorlar

Yaşıyorlar translate Russian

965 parallel translation
Öteki dünyada böyle yaşıyorlar.
В том другом мире так и живут.
Onlar hâlâ benimle birlikte. Anılarımda kanlı canlı yaşıyorlar. Seviyor, seviliyorlar.
Они со мной, в памяти, как живые, любящие и любимые навсегда.
Mutlu yaşıyorlar.
Они счастливы.
- Şimdi nerede yaşıyorlar?
- Где сейчас они живут?
Benzer saplantılara sahip olan binlerce kişi... her bakımdan normal bir hayat yaşıyorlar.
Tыcячи людeй cтpaдaют paзными мaниями, нo пpи этoм живут нopмaльнoй жизнью.
Onlar yaşıyorlar mı?
Они живы?
Efendim! Yaşıyorlar, ikisi birden!
Они живы.
- Kendisi ve karısı yalnız yaşıyorlar. California'ya taşınıp, evli kızlarına yakın bir yerde yaşamak istiyorlar.
- Да, он с женой живут одни и хотят переехать в Калифорнию, чтобы быть рядом с их замужней дочерью.
Nerede yaşıyorlar, taşlar nerede, ne kadar içiyorlar gibi.
Где живут, где хранят, когда ложатся спать, сколько пьют.
Bunlar sizin komşular, şurada yaşıyorlar.
Здесь живут ваши соседи.
Üç kuşak, hepsi birlikte oldukça mutlu yaşıyorlar.
Три поколения, все живут вместе вполне благополучно.
Bak, onların çoğu en az 3 mil uzaklıkta yaşıyorlar.
Видишь? Им нужно пройти 5 километров, чтобы добраться домой.
- Yaşıyorlar mı? şöyle.
Они в безопасности?
Sence hala yaşıyorlar mı?
- Думаешь, они еще живы?
Yaşıyorlar mı?
Они живы?
Ama yaşıyorlar.
Но они точно живы.
Birlikte yaşıyorlar...
Сначала они вместе, а потом...
Yaşıyorlar, biliyorlar... ve bu cehennemi paylaşıyorlar.
Они живут и знают и разделяют этот ад.
Savaşçı kahramanlıklarıyla övünüp duruyorlar ama şu an barış zamanındayız bu yüzden de sadece dünün hayalleriyle yaşıyorlar.
"Они гордились своей воинской доблестью, но она исчезла за годы мирной жизни. Поэтому они живут грезами прошлого."
New York'ta yaşıyorlar.
Они ведь живут в Нью-Йорке.
Alçaklar, dürüstlükten bahsedip, kirli hayatlarını yaşıyorlar.
Эти мерзавцы говорят об искренности, а живут в такой грязи.
Merak ediyorum acaba yaşıyorlar mı? Acaba bendeki o tükenmeyen yansımalar onların içinde de var mı?
Я спрашиваю - были ли они вообще рождены, отзывается ли в них современность так же как во мне, неуничтожимо.
- Ama o ölü şehirde mi yaşıyorlar?
- Они живут в этом мертвом городе?
Islahevlerinde yaşıyorlar.
В исправительных заведениях.
Tek bir hasır döşekte, elektriksiz yaşıyorlar.
Живут без света, спят прямо на татами.
Neden onlar rahat rahat yaşıyorlar?
Почему нельзя сделать нормальный дом?
İnsansılar, kitleler halinde hizmet edebilmek için yaşıyorlar.
Эти гуманоиды живут, чтобы обслуживать груду жестянок.
Yaşıyorlar ve iyiler.
Живых и невредимых.
Belki de hayatlarında bunu ilk kez yaşıyorlar.
Возможно, впервые в жизни.
Başka bir gezegende başka bir sistemde yaşıyorlar.
Oни живут нa дpyгoй плaнeтe, в дpyгoй coлнeчнoй cиcтeмe.
Zirvedeyken, bizim yeteneklerimizden daha ilerdelermiş, ve şimdi ise ilkel koşullarda yaşıyorlar.
На своем пике она была развита больше, чем любая другая, а теперь функционирует на примитивном уровне, как видите.
İşitme engellileri eğiten bir öğretmen olacağını düşünüyorum çünkü işitme engelliler kendisinin yalnızlığından bile derin bir yalnızlık içerisinde yaşıyorlar.
Может быть, она станет учителем,... будет учить глухонемых,... потому что глухонемые живут в ещё большей изоляции,... чем она.
Nereden baksan 12 yıl yaşıyorlar.
Каждая кошка живет по 12 лет.
Bu çocuklar kendi dünyalarında yaşıyorlar.
Живут в своем мире, эти ребята.
Göze göz, dişe diş kuralıyla yaşıyorlar.
Они живут по закону : глаз за глаз, зуб за зуб.
Yardım kuruluşlarından ve sosyal güvenlikten aldıkları yardımlarla yaşıyorlar.
Они живут на пособие по безработице или социальные пособия.
Süper güçler... villalarda ve plazalarda yaşıyorlar... bütün kardinaller kırmızıları giyerek bu evleri terk ettiler.
А чудесные балы на виллах и в дворцах, со всеми этими кардиналами, одетыми в красное, разгуливавшими по дому.
Davey ve Marcy, nerdeyse altı aydır birlikte yaşıyorlar.
Дэйви и Марси вместе уже почти шесть месяцев
Burada yaşıyorlar işte - dönekler.
Вот место, где живут наши ренегаты.
O zaman, neden hala birlikte yaşıyorlar katlanamıyorlarsa?
А я считаю так : Зачем продолжать с ними жить, если они им противны?
Ailesi kim, nerede yaşıyorlar.
Кто его родители и где они живут?
Arkadaki o evde yaşıyorlar.
Живут в том домике позади.
ve yeniden insanlar gelip gidiyorlar kendilerini yeni, mutlu ve... bir fikre kaptırıyorlar ve Hareket halkımızda yaşıyor... ve Hareket sonsuzluğun sembolüdür!
И снова люди прийдут и уйдут и они снова будут охвачены счастьем... и воодушевлением, для идеи и жизни Движения в нашем народе... и Движение является символом вечности!
O sefiller ne için yaşıyorlar ki?
Моряков плыло много, я был как мясник. Что у них за жизнь?
Sen benim çocuğum olsan... Fakat onlar sana 3 yaşındaki çocuk gibi davranıyorlar.
Они могли бы тратить больше на себя... если Вы были моим ребенком..., но они обращаются с Вами как с 3-летним.
Sonra kendi hayatlarını yaşıyorlar.
Боже мой, актриса!
Oralarda binlerce köylü var sefil bir halde yaşıyorlar.
Из крестьян.
- Ama buralarda mı yaşıyorlar?
Да.
Muhtemelen 25 yaşındadır, bu yolda çabuk yaşlanıyorlar.
Ему двадцать пять. Лестница прибавляет годы.
Savaşa giren Julian rejiminin yasını tutarken en iyi erkekler toprağın altında yatıyorlar.
Это траур Юлианского полка, который идет на войну Лучшие молодые мужчины лежат под землей
Nasıl öyle yaşıyorlar anlayamıyorum.
Это меня удивляет.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]