English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yaşıyorum

Yaşıyorum translate Russian

4,500 parallel translation
Evet, park yerindeki teknede yaşıyorum.
Да, я жил в лодке на парковке.
Artık temiz yaşıyorum.
Я сейчас честно живу.
Evet. Yalnız yaşıyorum.
Да, я живу один.
Ben burada yaşıyorum.
Я здесь живу.
Ağız sağlığıyla bitmesine izin veremeyeceğimi düşündüm çünkü arabamda yaşıyorum.
Я подумал, нельзя пренебрегать гигиеной только потому, что я живу в машине.
Kafamda kollarında olmanın keyfini yaşıyorum ama seninle kayga da ediyorum çünkü şu anda bunu yapmak istemiyorum.
В моих мыслях я тону в твоих объятиях, но я гоню тебя прочь, потому что не хочу, чтобы меня сейчас держали.
- Karen Bishop, burada yaşıyorum.
Карен Бишор. Я живу здесь.
Burada yaşıyorum.
Я здесь живу.
Zaten bir çöplükte yaşıyorum.
Эй, я уже живу в мусорном баке.
Orası hiç belli olmaz, bak ben yaşıyorum.
Кто его знает, мне же удаётся.
Ben dans için yaşıyorum!
Я живу ради танцев!
New Hyde Park'ta yaşıyorum.
Я живу в Нью Гайд Парке.
Bir Duvarın İçinde Yaşıyorum. " olur.
"Настоящая жизнь : Я живу в стене."
Annemle yaşıyorum, ama bu hiç tuhaf değil, çünkü İtalyan'ım.
Я живу со своей мамой, но это нормально, потому что я итальянец.
Yaşıyorum.
Я жив.
Evimde kimleri misafir etme onurunu yaşıyorum acaba?
Кого я имею честь приветствовать?
Alistair'in öldüğü gerçeğini kendisindeki yaşamsallıkla birleşt... birleştirmekte sorun yaşıyorum.
Мне несколько сложно представить Алистера мертвым на фоне его... жизнелюбия.
Joan, Restorandaki tatlı şefiyle bazı problemler yaşıyorum.
Джоан, у меня есть некоторые трудности с моим шеф-поваром в ресторане.
Kendisiyle biraz özele müdahale sorunları yaşıyorum.
У меня есть с ним некоторые спорные моменты.
Bir rüyayı yaşıyorum işte.
О, приятель, я живу словно в мечте.
Sanki dejavu yaşıyorum.
Это как дежа вю.
Sen polisçilik oynarken ve o da oğlumu büyütürken 12 yıldır göçebe gibi yaşıyorum!
12 лет скитания по пустыне, пока ты играла в копа, а ты растила моего сына!
Elbette yaşıyorum.
Конечно, живу.
Ben onu her gün yaşıyorum.
Я все еще живу с этим каждый день.
Hala yaşıyorum, kaltak.
Ну, я все еще на ногах, сука.
- Yalnızca... -... ona ulaşmada sorun yaşıyorum.
- Просто... не могу никак до него дозвониться.
Aslında bir "tez konusu" yaşıyorum.
На самом деле, я живой пример.
Thad'in ölümünü tekrar yaşıyorum sanki.
Мне кажется, что я заново переживаю смерть Теда.
Gerçekten zor bir gece yaşıyorum.
Это была очень тяжелая ночь.
- Kızımla yaşıyorum, o yüzden...
- Я живу вместе с дочерью, так что..
Burada yaşıyorum.
Я живу здесь.
Boşandım, kız kardeşimle yaşıyorum.
Мне 47, разведена, живу с сестрой, бывшей героинисткой.
- Hala Afganistan zamanında yaşıyorum. İşsizim ve bovling pistinde eşofmanlarımla oturuyorum.
- Я живу по афганскому времени и сижу безработная в трениках в боулинге.
Bir aşk macerası yaşıyorum.
Я тебе изменял.
Doğru ya, ben İngiltere'de yaşıyorum.
Минуточку. Я же в Англии.
Burada ben yaşıyorum.
Тут живу я.
Pasta süsleme tıkanması yaşıyorum.
Украшение моего торта зашло в тупик.
Her gün tekrar yaşıyorum zaten.
Я вновь переживаю это каждый день.
Şehrin doğu yakasında yaşıyorum.
Особняк в нижнем Ист-Сайде.
"Otuz yıldır iğrenç bir hayat yaşıyorum kolay kolay sıkılan bir insan değilimdir."
Я 30 лет прожила не выходя из дому, но так скучно мне никогда не было.
Yaşıyorum.
Я жива.
Yani, hâla biraz sorun yaşıyorum, ama...
То есть, мне еще нужно устранить пару неполадок, но...
Bu çok iyi. Şu sıralar büyük bir gelişim yaşıyorum.
Отлично.
Fakat ben ayrıca 19 yaşında bir erkeğim. Bunu senin için kabullenebilmek istiyorum Ama yapamıyorum.
Я хочу сделать это с тобой, но не могу.
Bay Burns'ü durdurmak, Beezus ve Ramona kitabının raporunu yazan 8 yaşında ki bir kızın gücünü aşabilir. Ama yardım edebilecek birini tanıyorum : Eyalet Meclisi'nin ilk kadın başkanı, hiçbirşeyi görmezden gelmeyen bir siyasatçi gerektiğinde tam bir çevreci, kahramanım, Maxine Lombard.
остановить мистера Бернса, возможно, не по силам 8-ми летней девчушке с книжкой о Рамоне и бизусе но я знаю того, кто сможет помочь первая женщина спикер из ассамблее Штатов политик, который точно не проигнорирует товарища-эколога в беде
Ama hayatıma bakıyorum ve 30 yaşıma kadar hazır olacağımı sanmıyorum.
Но я смотрю на свою жизнь и думаю, может, я только к тридцати буду готова.
Evet, burada yaşıyorum.
Да, я здесь живу.
"32 yaşında, bekarım, eski bir inşaat işçisiyim hayatımda yeni bir soluk arıyorum"
"Я 32-летний одинокий строитель в прошлом, который ищет работу".
Hayır, lütfen. Ben burada yaşıyorum.
Не, пожалуйста, я живу здесь...
42 yaşında bir adamım. Bir iş sahibiyim, vergilerimi ödüyorum ve yine de ne zaman adımımı evimin dışına atsam bu saçmalıkla uğraşmak zorunda kalıyorum.
Я 42-летний мужик, у меня есть бизнес, я плачу налоги, а меня поливают дерьмом, стоит только выйти из дома.
Rezil bir hayat yaşıyorum!
Ну что это за жизнь!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]