English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ç ] / Çıkıyor musun

Çıkıyor musun translate Russian

379 parallel translation
Sullivan, çıkıyor musun yoksa dumanla mı çıkartalım?
Салливан, ты сам выйдешь,.. ... или нам тебя выкурить?
Giriyor musun yoksa çıkıyor musun?
Вы входите или уходите?
Ed, çıkıyor musun?
Эд, ты сейчас уезжаешь?
Çıkıyor musun?
Вы уходите?
Dışarı çıkıyor musun hiç?
Скажи мне дорогая, ты, вообще, выходишь из дома? Ну, я...
- Çıkıyor musun? - Evet.
- Ты уходишь?
Dışarı çıkıyor musun?
Ты никогда не выходишь?
Bu gece çıkıyor musun, Susamuru?
Собираешься куда-нибудь сегодня вечером, Выдра?
Birisiyle çıkıyor musun?
Ты встречаешься с кем-нибудь?
René, çıkıyor musun?
Рене, ты уже долго...
Çıkıyor musun?
- Ты уходишь?
- Onunla çıkıyor musun?
- Это было свидание?
Akşam çıkıyor musun?
Уходишь сегодня вечером?
- Çıkıyor musun, Shelly?
- Ты уходишь, Шелли?
Bu Dick'le hâlâ çıkıyor musun?
И ты всё ещё встречаешься с этим Диком?
Doğuda balığa çıkıyor musun?
Тебе там удалось порыбачить? .
Bayan Imari ile çıkıyor musun?
Ты пойдешь с Имари?
Nereden biliyorsun? - Hey dostum, hâlâ onunla çıkıyor musun?
- Ты с ней всё ещё встречаешься?
Çıkıyor musun?
Ты уходишь?
- Çıkıyor musun?
Уходишь?
- Yoshida'yla çıkıyor musun?
- У тебя свидание с Йошида-куном?
- Aihara'yla çıkıyor musun?
- У тебя свидания с Айхарой?
Giyiniyor musun, yoksa yataktan öylece çıkıyor musun?
Ты одеваешься или идешь в чем есть?
- Dışarı çıkıyor musun, Tommy? - Hayır.
- Ты как, Томми, выходишь?
Ve hala onunla çıkıyor musun?
И ты все еще встречаешься с ним?
Elliott, bu kızla çıkıyor musun?
Эллиот, ты что, встречаешься с ней?
- Çıkıyor musun?
А меня не возьмёшь?
Hatırlıyor musun, Saranac'ta herkes evli olmadığımızı düşünmüştü de dışarı çıkıp evlenmiştik.
Помнишь случай на Саранаке когда все думали, что мы не женаты, А мы пошли и поженились?
- Metronun çıkışında ki büfeyi hatırlıyor musun?
Помнишь, табачную лавку на углу?
Biraz altın karşılığı baştan çıkıp özünde cinayet olan gizli bir iş çevirecek birini tanıyor musun?
Не знаешь ли, кто, золотом прельщённый, решится на убийство?
Çıkıyor musun?
Выходишь?
Kıyıya çıkmıyor musun?
Не идешь на берег?
Sen kıyı iznine çıkmıyor musun?
А ты не идешь в увольнение, Скотти?
- Çıkıyor musun?
- Ты уходишь?
Arabandan duman çıkıyor görmüyor musun?
ты что не видишь машина дымится? .
Evet, olur olmaz kişilerin kirli çamaşırlarını ortaya çıkararak. Söyle bakalım hala Çinlileri çamaşırları tükürerek temizledikleri için kodese tıkıyor musun?
копаясь в чужом грязном белье. ты все еще сажаешь китайцев за решетку что они плюют на белье в прачечной?
Bu çok rahatlatıcı ama şu an sıkı bir takibin içindeyim. - İyi duyamıyor musun?
Это приятно слышать, но я веду скоростное преследование.
Çıkıyor musun?
- Уходишь?
Dün gece, Bardsley Bahçeleri Evleri'nin çıkışında, arkadaşın Hastings'in arabasının bulunduğu yerde durduğumuzu ve Hastings'in silah sesiyle havai fişek sesiyle bastırılabileceğini söylediğini hatırlıyor musun?
Вы помните наш вчерашний разговор в Бардсли Гарден Мьюз там, где Ваш друг Гастингс держит свою машину? Гастингс сказал, что за треском фейерверка никто не услышит выстрела. - Да.
Sesin nasıl çıkıyor, biliyor musun?
Понимаешь, на что твои речи смахивают?
Oh, ama, Bart, o sıkıcılığı, iç karartıcılığı... o entellektüel kaygısızlığı hatırlamıyor musun?
Но, Барт, ты забыл про скуку... недостаток интеллекта?
Şehir dışına çıktık. Toskana'da kaldığımız yeri hatırlıyor musun?
ѕутешествовали по стране. ѕомнишь то местечко где мы останавливались в " оскане.
Hatırlıyor musun, ikinci çıkışımızda... Rialto'da The Sound of Music'i izlemiştik ve sen ağlamıştın?
Помнишь, на нашем втором свидании мы пошли в Rialto и посмотрели "Звуки музыки", и ты плакал?
Ortaya çık dedim sana, anlamıyor musun? Capisce?
Я сказал, выходи из-за дивана, хорошо?
Shizuku! Kalkıyor musun ben çıkıyorum.
Сизуку, разберись с ним, хорошо?
Benden hoşlanmıyor musun? Başka biriyle mi çıkıyorsun?
Да нет у меня никого...
Duştan çıkınca bornozunu giydikten sonra önünü iyice kapatıyor musun?
Перед тем как выйти из душа и надевая халат ты его туго затягиваешь?
Ah, kırıcı olma, Ste. Demek istediğimi anlıyor musun?
- Опечаленная.
Ya da yaşam piyangosında son derece sıçıp batıran bazı insanların durumlarına son derece kırgın olduklarını ve yaptıkları herşeyin aslında ödeşmek için kendilerini haklı çıkarmaya çalışmaktan ibaret olduğuna inanıyor musun?
Или ты полагаешь, что есть люди, которым так не везёт в жизненной лотерее? Которые так оскорблены своим положением,.. ... что всё, что они сделают после, будет оправдано как расплата?
Oje sürmeni zorlaştırmak için mi? Biliyor musun Renee, alaycılığın en uygunsuz koşullarda ortaya çıkıyor.
Твой сарказм неуместен!
Güzel bir kızla konuşmaya çalışırken aniden ortaya çıkıp saçma sapan hikayeler anlatmaya başladığını hatırlıyor musun?
Эй, я тоже кое что помню. Помнишь, как-то раз я собирался поболтать с красивой девушкой... А ты стал рассказывать мне все это дерьмо?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]