English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ I ] / Inı

Inı translate Russian

2,480,754 parallel translation
National Geographic'e on dört kere başvurdum. Sonradan o "gözün" bende olmadığını fark ettim.
Я отправлял свои снимки в National Geographic 14 раз, до того как понял, что у меня нет особого видения.
Sana göre de bunu yapmasının sebebi tam olarak ne oluyor?
И ты думаешь она сделала это потому, что.....
Jeffrey Dahmer, zencilerin kafasını yiyordu lan, anladın mı?
Слушай, Джеффри Даммер жрал мозги нигеров. Ок?
Size sormadan eşyalarınıza dokunmam kabalıktı.
Было грубо с моей стороны трогать ваши вещи без разрешения.
Evet. Gecenin kalanını benim muhteşem zekâmdan mahrum geçirmek zorunda kalacaksınız.
Чтож, я вынужден оставить вас до конца вечера без моего изумительного ума.
Eşyalarını topladın mı? Rose, gitmemiz gerek. Hem de hemen.
Роуз, надо уезжать сейчас.
- Nerede olduklarını bilmiyorum?
Роуз. Я не знаю где они. Роуз.
Hayatınız boyunca keyfini sürdüğünüz fiziksel özellikleriniz nedeniyle seçildiniz.
Вы были выбраны из-за физического превосходства, которым Вы наслаждаетесь всю жизнь.
Kaçınılmaz olanı durduramazsınız.
Вы не сможете остановить неизбежное. И кто знает?
Hem kim bilir belki gün gelir, siz de bu ailenin birer üyesi olmaktan zevk duyarsınız.
Может однажды вам понравится быть членом нашей семьи.
Karşınızda Koagüla.
Узрите... коагуляция.
- Chris, adamın garip davrandığını söyledi.
Но Крис говорил, что он ведёт себя совсем по другому. Как по другому?
Beyaz kızlar yok mu! Beyaz kızlar hep kurbanını bulur.
Белые девчёнки постоянно так делают.
- Niye aradığını biliyorum?
Я знаю зачем ты звонишь.
- Hayır Rod. Ne zaman birlikte dışarı çıksak bana baktığını hissedebiliyorum.
Нет, Род, я помню, как ты смотрел на меня, когда мы гуляли.
Yakışıklı mısın gerçekten?
Ты, красивый?
İşte buradasın! - Şunu bir yere koysana.
Сделай с этим что-нибудь.
Niyetleri iyi olsa da gerçek insanların neler çektiğinden haberleri yok.
Они живут хорошо, но понятия не имеют через что проходят реальные люди.
İnanın, kör bir sanat simsarı olmamın ironisi aklımdan çıkmıyor.
Иронично, не правда ли, слепой арт-дилер.
Yakaladığın anlar çok sert. Çok melankolik.
Образы, которые вы ловите такие брутальные, такие меланхоличные.
Tam üstüne bastın, hiç adil değil hem de.
Здесь ты прав. Жизнь не справедлива.
- Nasıl beni orada öyle bırakırsın?
Что за херня? Ты оставил меня одну.
Anladın mı?
Они просто хотели немного пососать хуй, поиграть с яйцами.
- Sağ olasın Rod, bay bay.
Спасибо, Род. Пока.
- Söylemiştim... Zararın neresinden dönersek kârdır diyerek olduğu gibi bıraktım.
Я подумала, что лучше продолжить уборку, и я оставила его.
Sence çağdaş dünyada Afroamerikan olmanın avantajı mı çok yoksa dezavantajı mı?
Как Вы думаете, афроамериканцы... имеют больше преимуществ или недостатков в современном мире?
Orasını pek bilemiyorum.
Я не знаю.
- İçkiyi de fazla kaçırmamalıydın.
Но тебе так же не стоило пить.
- Sonradan öğrendim ki çarpmanın hemen ardından hâlâ hayattaymış. - Yapabileceğin bir şey yoktu.
Ты ничего не мог сделать.
Annem böyle öldü işte. Sabahın ilk saatlerinde, soğukta, bir başına.
Так она и умерла ранним утром в холоде и одиночестве.
- N'aber?
Это Дрэ.
- Hangi Veronica, şu... Theresa'nın kız kardeşi. Sekizinci Cadde'deki sinema salonunda çalışan.
Сестрой Терезы, которая работала в кинотеатре на восьмой.
Partiye beyaz bir kadınla geldi, kadın otuz yaş falan büyük.
Он пришёл на вечеринку с белой тёткой лет на 30 старше него. Секс раб.
N'aber yakışıklı?
Эй красавчик. Собираешься?
Hazır mısın?
Ты готов?
Amacın nedir Chris?
Какая у тебя цель, Крис?
Hayattaki diyorum, amacın nedir?
В жизни Какая у тебя цель?
- Düşürme sakın.
Не урони его.
Yakın bir zamana değin de mükemmelliğe erişememişti. Kendi kanımdan olan insanlar sayesinde.
И не так недавно, она была доведена до идеала... с помощью моей плоти и крови.
Mücadele etmeye çalışarak gücünüzü boşa harcamayın.
Не сопротивляйтесь.
Ulaştırma Güvenlik İdaresi'yle ilgili mevzuların yetkililere bildirilmesi gerekir.
Вы же знаете, что проблемами АТБ занимается уполномоченный офицер?
Bakın, bu Andre Hayworth.
Это Андрэ Хэйуорт. Ок?
Şimdi söyleyeceklerim deli zırvası gibi gelebilir hazır mısın?
То, что я сейчас расскажу может прозвучать безумно... Готовы?
Boktan dedim, kusura bakmayın. Pardon.
Простите за слово "блядь" Простите.
Yalanın amına koyuyor kız!
Врёт же сука.
Bana yutturamazsın.
Я знаю...
Kaydın amına koyacağım.
Я всё запишу тебя.
- Nasıl lan? Ona bir şey yaptın. - Beni sikmeyi düşündüğünü biliyorum Rod.
Если ты с ним что-то сделаешь Я знаю, что ты думаешь как бы трахнуть меня, Род.
Beyninin sinir sistemine bağlı olan kısmı durmak zorunda. O hassas bağlantıların sabit kalması gerekiyor.
Частицы вашего мозга, соединенные с вашей нервной системой... останутся не тронутыми.
Yani gitmiş olmayacaksın.
Чтобы вы не умерли.
Küçük bir kısmın hâlâ orada olacak.
Маленькая часть вашего сознания по прежнему останется внутри.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]