A new one traducir turco
5,035 traducción paralela
I bet you if I asked her nice and she'd take me all the wayback to Pocatello. Or you can trade her in for a new one.
Beni Pocotello'ya götürecek kadar hızlı olacağına iddiaya girerim ya da yeni bir tanesiyle de değiştirebilirsin.
Yeah, well, I kind of expected you to chime in instead of just letting your mom tear me a new one.
Annenin beni orada hırpalamasına izin vermek yerine sen de biraz konuşmaya katılabilirdin.
Die for a King whose time has passed... or choose to serve a new one.
Zamanı dolan bir kral için öl ya da yeni krala hizmet etmeyi seç.
Tell him to get a new one and get rid of that one.
Söyle ona o saatten kurtulsun.
And so he's got to try and avoid this destiny and shape a new one, but... it turns out it's easier said than done.
Bu yüzden kaderine karşı çıkıp yeni bir tane yazmalı ve... görünüşe göre söylemesi yapmasından kolay.
- Can't you just get him a new one?
- Ona yeni bir tanesini alamaz mısın?
We were shopping for a new one when it happened.
Olay olduğunda yenisini alıyorduk.
Yeah, Tommy, he's got a new one.
Evet, Tommy, yeni bir şarkısı var.
We'll get a new one when we get there.
Oraya gidince bir tane buluruz.
You can pick a new one if you want, but make it good. You don't get to pick again.
Bir daha şansın olmayacak.
Let's chuck it out and get a new one.
Onu atıp yenisini alalım.
If you don't hand over our companions now, he's gonna tear your ship a new one.
Yoldaşlarımızı hemen teslim etmezseniz geminizi başka bir şeye dönüştürecek.
Can I have a new one, please?
Başka bir tane alabilir miyim, lütfen?
- They'll send you a new one overnight.
Hemen ertesi gün yeni bir tane gönderirler. - Aynen.
And now we have I-Think-I'm-Jewish. which is a new one for the class, Oliver, so thanks for that.
Şimdi de bir Galiba Yahudiyim oldu. Sınıf için yeni bir şey bu Oliver, bunun için teşekkürler.
No, got a new one.
Hayır, yenisini aldım.
Look, we'll get you a new one, all right?
Bak, yeni bir tane alırız.
'Cause I am opening a new one myself and I'm in the market for a new sous chef.
Çünkü kendim için bir tane açıyorum Bu pazarda yeni bir şef yardımcısı olarak
So, we're gonna get you a new one.
Şimdi sana yeniden kart açalım.
Sure glad to have a new one.
Yeni bir tane olmasından memnunum.
I'll get a new one.
- Yenisini almam gerekecek.
And if doesn't like that one, we'll get him a new one!
Bunu beğenmezse yeni bir tane yaptırırız.
Tha s a new one
Bu yeni bir şeymiş.
- The museum has added a new one.
- Yeni bir tane daha ilkel insan getirdiler.
So get me a new one..
Yeni bir tane getirsene.
Or rich men under a new one?
Yoksa yeni bir kaptanın zengin tayfası mı?
As you know, the discipline of media espionage is a new one.
Bildiğiniz gibi medya casusluğunun disiplini yeni bir şey.
Because one day in the not-so-distant future, you're pullin'up to a red light in your beat-up old Pinto, and that person's gonna pull up right along side you in a brand new Porsche, with their gorgeous young wife by his side. Who's got big voluptous tits.
Çünkü çok da uzak olmayan bir zamanda o külüstür Pinto'nuzla kırmızı ışıkta durduğunuzda yan şeritte o son model Porsche'uyla duran adamın yanında dolgun göğüslü, güzel karısı oturuyor olacak.
And in The People v. John Gotti, the public may be given a rare window into the inner workings of one of New York's original top five Mafia families.
John Gott'nin The People röportajında, New York'un en ünlü beş mafya ailesinden birinin iç işlerinin nasıl yürütüldüğüne dair ipuçları verildi.
One of the interesting things about "24" was, even when we were in Los Angeles or in New York or Washington, it was never a show about monuments and big buildings.
24'le ilgili en ilginç şeylerden birisi biz Los Angeles'ta veya New York'ta ya da Washington'dayken bile hiçbir zaman anıtlar ve büyük binalar hakkında bir dizi olmadı.
Meanwhile, Cesar Chavez has organized his efforts to employ a new tactic, one that would have a national effect.
Bu arada Cesar Chavez işe almada yeni bir yöntem konusundaki çabalarını düzenledi. Bu yöntem tüm ulus üzerinde bir etki yaratabilir.
A bit old for homework, aren't you? It's never too late to perfect new ways of boring one's students. Well.
Ödev yapmak için biraz yaşlı değil misin?
I got to go figure out a new one.
Yeni bir kişi bulmam lazım.
You have to start a new life where no one can find you, or else you're dead, and Maisey's doomed to a life of misery.
Kimsenin seni bulamayacağı yeni bir hayata başlaman gerek yoksa öleceksin ve Maisey'nin ıstırap dlu bir hayatı olacak.
A very big new one!
Hem de çok değişik bir şeye!
And the number one single across the country for the third week in a row, it's the new national anthem,
Ülkenin en iyi yarışı olacak. Ülke genelinde 3 haftadır kez aralıksız en iyi olan parça,
I'm gonna be sitting there, eating one of Sid Meldman's toasted onion bagels and reading a tiny article in The New York Times, page... 18... that says you, Colonel Wegner, were hanged for your crimes you committed during the war
Orada oturuyor, Sid Meldmen'in soğan halkarından birini yerken 18. sayfada küçücük bir... makale okuyor olacağım... Sizden bahsediyor Colonel Wegner, işlediğiniz suçlardan dolayı asıldığınızı ve isimsiz bir mezara gömüldüğünüz yazıyor.
this one was a new experience for me.
Bu benim için yeni bir tecrübeydi.
... they're flexible, they're "dynamical," they can be curved, they can bend, and this opens up a whole new universe of possibilities, and one of the possibilities is that there can be shortcuts through space and through time.
esnektirler, dinamiktirler egrilebilir, bükülebilirler ve bu yepyeni bir olasiliklar evreninin kapilarini acar.
I want to be the one... who makes him start a new life because I took it away from him.
Elinden aldığım için, onu yeni bir hayata başlatmak zorunda bırakan kişinin ben olmasını istiyorum.
All the New Yorkers were smiling, and there's, like, only 15 of these days a year, but that was one of them, and it was perfect.
Bütün New Yorklular gülümsüyordu. Ve yılda bunlardan sadece 15 tane vardı. Bu da onlardan biriydi ve mükemmeldi.
In any case, one evening, as I stood conferring elbow-to-elbow with Monsieur Jean, as had become my habit, I noticed a new presence in our company.
Ama öyle ama böyle, bir akşam Mösyö Jean'la alışkanlık hâline getirdiğim üzere dip dibe ayaküstü müzakere ederken aramıza yeni birinin katıldığını fark ettim.
Look, they sent us in undercover at a college to find the dealer of this new synthetic, and no one will tell us anything.
Kolejde bu yeni uyuşturucu satıcısını bulmak için gizli görevdeyiz. ama bize kimse bir şey söylemiyor.
My brother-in-law is a chem professor at Binghamton University in upstate New York, and they're looking for a writer in residence this semester, cos the one they had died, so I thought of you.
Kayınbiraderim New York'un taşrasındaki Binghamton Üniversitesi'nde profesör. Bu dönem için yeni bir yazar arıyorlar çünkü kadrolarındaki öldü. Ben de seni düşündüm.
To a new life, to a place where no one knows who I am, or what I survived.
Yeni bir hayata hiç kimsenin beni tanıdadığı, ne yaşadığımı bilmediği yeni bir yere.
A new reality is created when you have full acceptance of this one.
Bunu tamamen kabullendiğinde yeni bir gerçek ortaya çıkacak.
To be able to finally marry Benjamin Hull... my partner of almost 40 years, in a small ceremony here in New York... was one of the happiest moments of my life.
Neredeyse 40 yıllık partnerim Benjamin Hull ile Burada ; New York'ta küçük bir kutlama ile nihayet evlenebilmek...
On the one hand, it's never quite the same, and on the other, a new face is an advantage.
Bir başka değişle asla eskisi gibi olamayacak demek istediğim yeni yüzün faydası var.
One of them turned out to be a young man who just showed up for solicitation in New Orleans.
Onlardan biri de taciz yüzünden New Orleans'a gelen genç bir erkek.
It'll be the new main road. I bought a motel that no one is ever gonna know is even there.
Kimsenin varlığından bile haberi olmayacağı bir motel satın aldım.
With my family's assistance, one might find a new life there.
Ailemin de desteğiyle, bu anlamda birisi tüm suçlarından arınabilir.
a new life 65
a new beginning 46
a new day 19
a new car 20
a new identity 27
a new family 16
a new record 20
a newspaper 17
a new wardrobe 42
a new start 18
a new beginning 46
a new day 19
a new car 20
a new identity 27
a new family 16
a new record 20
a newspaper 17
a new wardrobe 42
a new start 18
a new world 19
a new 25
new one 27
new ones 18
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
a new 25
new one 27
new ones 18
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one hundred 76
one more chance 34
one step at a time 173
one more minute 37
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one hundred 76
one more chance 34
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516