English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / A question

A question traducir turco

21,632 traducción paralela
- That's not a question.
- Bu bir soru değil.
Ghost is not the type to ask a question without knowing the answer.
Ghost pek cevabını bilmediği sorular soran karakterde bir adam değil.
A question already...
Şimdiden bir soru geldi.
I'm attempting to use them for decryption, but there is a question about whether he was, in fact, cooperating.
Onları şifre kırmak için kullanmaya çalışıyorum fakat gerçekten iş birliği yapıyor mu sorusu var.
Then we realized it was more a question of where you shot it.
Sonra o videoyu nerede çektiğinizi sorgulamaya başladık.
- There's a question.
Bir sorun var.
It's a question of peace.
Huzur meselesi. ~ Charlotte'u kov ~
A question of peace.
Huzur meselesi.
We have a question.
Bir sorumuz var.
Do you have a question?
Bir sorun var mı?
Okay, I feel like I need to ask a question.
Tamam, bir soru sormam gerekiyor.
Do you have a question Rinaldo?
Bir şey mi soracaktın, Rinaldo?
I just want to ask a question.
Sadece bir soru sormak istiyorum.
I have a question.
Bir sorum var.
She will make them stand still for their spanking before they even think to ask a question.
Bunlar daha soru sormaya fırsat bulamadan şaplağı yemek için dik durun der.
Can I ask a question?
Bir soru sorabilir miyim?
Let me ask you a question.
Sana bir soru sorayım.
Just ask me. Ask me a question.
Bir soru sor.
Can I ask you a question, darlin'?
Bir soru sorabilir miyim şekerim?
I got to ask you a question. Um...
Size bir şey sormak istiyorum.
Elliot, I need to ask you a question.
Elliot sana bir şey sormalıyım.
Is, uh...? Is there a question?
Soru soracak mısın?
Uh-huh. Can I ask you a question?
- Sana bir şey sorabilir miyim?
Does someone have a question?
Sorusu olan var mı?
You probably don't remember, but I did ask you a question, what single quality did you think all great psychologists had in common?
Muhtemelen beni hatırlamazsınız ama size bir soru sormuştum. "Sizce büyük psikologlardaki ortak yetenek nedir?" diye.
He used a period instead of a question mark.
Soru işareti yerine nokta kullanmış.
You asked a question that time.
Bir soru sormuştunuz.
The question is, did I ask you to have sex with a police officer?
Sorum şu, size polis memuru ile gidip birlikte olun dedim mi?
A toy model buried on the property by someone, the ramblings of a mentally ill, disgruntled ex-employee, a porn revenge guy, the testimony of a drug trafficker who showed you a video of the boat blowing up, a fact that was never in question.
Bahçesine kim tarafından gömüldüğü belli olmayan bir oyuncak psikolojik olarak sorunlu, kovulmuş ve eski sevgilisinden intikam almak için video çeken bir adamın sayıklamaları teknenin patladığı videoyu gösteren uyuşturucu satıcısının ifadesine dayanarak mı ki bunu hiç tartışmamıştık bile.
Hey, for a million reasons the answer to that question is yes.
Bu sorunun cevabının evet olması için milyonlarca sebep var.
She took out Slavich before we had a chance to question her.
Sorgulama şansımız olmadan onu öldürdü.
It's not a question of...
Mesele mahremiyet değil. Aşk mektubu mu?
No, you know what, his jaw is so swollen, he couldn't talk if he wanted to. Okay, so, we know that Karen and Emil were together a few hours before he was killed, but the question is, if they weren't having an affair, what the hell were they doing? Well, it's got to be something illegal, or she would talk.
çenesi o kadar şiş ki istese bile konuşamaz tamamdır karen ve emil in ölmeden bir kaç saat önce beraber olduğunu bilyoruz fakat soru şu ki eğer ilişkileri yoksa onlar ne yapıyorlardı illegal bir şeyler olmalı yoksa söylerdi tabi karen bizim aradığımız katil değilse
On the night in question, he was at a bar in Bakersfield playing in a band from 9 : 00 p.m. till 4 : 00 in the morning.
O akşam, Bakersfield'taki bir barda grubuyla akşam 9'dan sabah 4'e kadar çalmış.
If you don't know, without question, that I'm not a killer... then there really is no foundation for us to build on.
Hiç şüphen olmadan benim katil olup olmadığımı bilmiyorsan o zaman bizim için inşa etmemiz gereken bir temel yok demektir.
The question is how does someone who feeds snakes and lizards for a living scrape together this much cash?
Şimdiki soru Yılan ve kertenkele besleyerek hayatını kazanan birisi bu kadar parayı nasıl buldu?
So if it's a riddle, what's the question?
O halde eğer bu bir bilmeceyse, soru nedir?
Um, question- - this is my first hot tub- - is it supposed to come with a rat flopping around in it?
Bir şey soracağım da. İlk kez jakuziye giriyorum. İçinde çırpınan fare dahil mi?
Yeah, wait, that's not a flag question.
Dur biraz, bu soru bayraklarla ilgili değil.
I have a flag question.
Bayvaklavla ilgili bir sovum olacak.
It was a rhetorical question.
Bu öylesine bir soruydu.
That's a trick question.
Hileli soru.
Yeah, it's just a matter of waiting for her to, uh, regain enough consciousness so we can question her.
Evet, bilinci açılır açılmaz onu sorgulamamız an meselesi.
You know, I really didn't think there was gonna be a follow-up question.
Gerçekten soru soracağını düşünmemiştim.
that's a very good question.
Çok güzel bir soru.
I hate to have to ask this, but I-I need to ask you a difficult question.
Bunu sormaktan nefret ediyorum ama size zor bir soru sormalıyım.
I have a first aid kit in the car. Question.
Bir sorum var.
Maybe you should look in a mirror and ask yourself that question.
Aynaya bakıp bu soruyu kendine sorsan iyi edersin.
You said, if a patient walks in your door, and he says he's currently having a sexual relationship with a seal, your first question should be, "Do you prefer the north or the south side of the island?" You know, I don't remember exactly what I said.
" Eğer bir hasta kapınıza gelip size bir fokla cinsel ilişki yaşadığını söylerse ilk sorunuz'Adanın kuzeyini mi yoksa güneyini mi tercih ediyorsunuz?
The question is : what was this guy carrying inside of his body... that was worth taking out a whole room full of people?
Asıl soru, adamın vücudunda bir oda dolusu insanı öldürmeye değecek ne vardı?
It's a yes-or-no question, Mr. Wheeler.
Bu bir evet-hayır sorusu Bay Wheeler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]