All stop traducir turco
5,626 traducción paralela
Well, Sheik Rashid may have been trying to stir the pot when he called you Jamal's lion tamer, but he wasn't wrong, huh? Can we all stop talking about that?
Şeyh Rashid sana Jamal'ın aslan terbiyecisi dediğinde aranızı bozmaya çalışıyordu ama haksız değildi, değil mi?
Stop that, all of you.
Kesin şunu, hepiniz.
He's been lying to you all along, but you can help us stop him.
En başından beri sana yalan söylüyordu ama onu durdurmamıza yardım edebilirsin.
And that's got to stop also. All the, "What would win? What would win?"
Bunu da yapma mesela işte. "O mu döver bu mu döver?" falan...
But I see no reason why all this business should have to stop.
Ama bu işin durması için bir sebep göremiyorum.
All right, and maybe Doctor Krista can stop back by again later?
Tamam, belki Doktor Krista'da gelir kontrole.
Wally and the Beav ever stop by to join in all the fun?
'Wally and the Beavs'da eğlenceye katıldı mı?
I can't stop thinking about you, and all I want to do- -
Seni düşünmeden edemiyorum ve sadece -
- Judge, you really have to stop just dumping all your mail Over here in this corner.
Hakim, şu mektupları çöpe atmayı gerçekten kesmelisin artık.
Stop and look all around you.
Dur ve etrafına bir bak.
My wickedness makes me as heavy as lead, and if you should let me go, Lord, I will plunge into the bottomless pit, and all my righteousness would have no more influence to uphold me and keep me out of hell than a spider's web would have to stop a falling rock.
Zayıflığım kurşun gibi ağırlaştırıyor beni, ve eğer müsaade edersen Tanrım, o en dipsiz kuyuya dalacağım, bütün o dürüstlüğümün ise, beni cehennemden korumada bir örümcek ağının, düşen bir kayayı engellemesinden hiçbir farkı olmayacak.
All right, it's okay! Stop!
Kıpırdama yoksa vururum!
Either we all agree or we stop right now.
Ya hepimiz katılırız ya da hemen dururuz.
Do anything to stop this marriage, anything at all, I will leave you, and then you will have a scandal worthy of the name!
Bu evliliğe engel olacak tek bir şey yaparsan, seni terk ederim ve o çok değerli adın bir skandala karışır!
All right, I'll stop the clock.
Tamam, saati durdurayım.
All right, all right! Stop it!
Tamam be, kesin!
All right. Next stop... Barbie.
Pekâlâ, bir sonraki durak Barbie.
But if it doesn't stop, then... Then it'll kill us all.
- Ama eğer durmazsa...
But while you're busy asking why the dome would betray us, I'm asking how do we stop it before it kills us all.
Ama sen Kubbe'nin bize neden ihanet ettiğini merak ederken ben bizi öldürmeden önce onu nasıl durdurabileceğimizi merak ediyorum.
All right, don't stop. Let's go. Keep moving.
Durmak yok, kımıldayın!
All I'm gonna say is you guys need to stop this right now.
Tek söyleyeceğim artık buna bir son vermeniz gerektiği.
Stop hiding behind all these faces, Lexi!
Bu yüzlerin arkasına saklanmayı kes, Lexi!
All the Espheni tech's gonna stop working just like that?
Tüm Espheni teknolojisi çalışmayı öylece durduracak mı?
If Gabe has crossed that line, lost all sense of morality, then the only way that Vincent can stop him is by crossing that line himself.
Gabe o çizgiyi aştıysa tüm ahlaki değerleri kaybettiyse Vincent'ın onu durdurmasının tek yolu, Vincent'ın da o çizgiyi aşmasıdır.
Just so you know, attacking JT didn't stop him from putting together all the evidence we need to connect everything to you.
Bil diye söylüyorum JT'ye saldırman olayları sana bağlamamız için bizim ihtiyacımız olan kanıtları toplamasına engel olmadı.
And you can stop gawping at her bosoms and all.
Sen de göğüslerine bakıp bakıp durma!
I did it to stop us all from going over the cliff.
Bunu hepimizi batmaktan kurtarmak için yaptım.
They're Cybermen, all of them, we've got to stop them getting out.
Bunların hepsi Siber! Çıkmalarını engellememiz gerek.
Hmm? Oh, stop looking all cross-pants.
Öyle küskün küskün durma.
There's only way you can stop these clouds from opening up and killing all your little pets down here.
Yukarıdaki bulutların açılıp aşağıdaki küçük hayvancıklarını öldürmesini durdurmanın tek bir yolu var.
All you have to do is stop the car.
Tek yapman gereken arabayı durdurmak.
Stop all this. Or I'll have you thrown out of the park.
- Kesin şunu, yoksa sizi parktan atarım.
Stop all this nonsense.
Tüm bu saçmalığa bir son ver.
- Stop talking, all right?
- Konuşmayı kes, tamam mı?
All right, so why don't we stop searching for lacroix And start searching for his target?
Pekâlâ, o zaman neden Lacroix'u aramayı bırakıp hedefini aramaya başlamıyoruz?
All personnel must stop at the main gate checkpoint for identification and passes whenever leaving from or arriving to Los Alamos.
Bütün çalışanlar kimlik ve geçiş izinleri için ana kapıdaki kontrol noktasında durmalıdırlar. Los Alamos'a gelmek yada ayrılmak için.
All right, stop here.
Tamam, şurada dur.
So frying all the biologicals in there might stop us from tracking the guy down.
Oradaki bütün yaşamsalları kızartmak, öldüren adamı aramamızda bizi durdurabilir.
You can make all this stop if you just tell me what you did!
- Bunları durdurmak senin elinde. - Ne yaptın söyle!
- Stop talking about it all the time!
- Sürekli bu konudan bahsetmeyi kes!
All right. You've got to stop writing about this guy.
Bu adam hakkında yazmayı bırakmalısın artık.
You know, all the fuss last year - he couldn't just stop.
Biliyorsun geçen yılki karışıklığı. Durduramazdı.
Sooner or later, I'm gonna get those files, but there's nothing to stop you from giving them to me all on your own.
Er ya da geç o belgeleri alacağım ama onları senin bana vermen için hiçbir engel yok.
I'll get you some water. I know I mess up sometimes, but I'm just trying to stop this thing from rotting us and you don't seem to be trying at all.
- Sana biraz su getireceğim Biliyorum bazen sıçıyorum ama bu ilişkinin çürümesine engel olmaya çalışıyorum ve sen hiç uğraşmıyor gibisin.
And I can't stop worrying about all of you.
Aklım kalıyor hepinizde.
All right, I'm just gonna stop you now and say,
Tamam, şimdi seni burada durdurup diyeceğim ki
Blood Destruction? allowing me to grasp all signals and movements. and stop on tails.
Kanlı Yıkım? Kanlı Yıkım fiziksel sınırlamaları kaldırır bana tüm sinyal ve hareketleri kavrama yetisi verir. Bu şekilde düşerse..
I guess what I'm saying is, we all need to stop going to Roger's Spot.
Sanirim demek istedigim.. Hepimizin Roger'in mekanina gitmeyi birakmamiz..
Stop wasting my time, Homey, all right?
Benim zamanımı boşa harcama Homey, tamam mı?
Look people, no one's gonna win anything unless we stop these Zs from spoiling our fun! All right?
Bakın, bu zombileri durduramazsak kimse bir şey kazanamayacak tamam mı?
- Please stop talking. - All day.
- Lütfen konuşma artık
stop 27520
stop it 13041
stopped 59
stops 49
stopping 31
stop here 153
stop the car 663
stop crying 318
stop lying 140
stop talking to me 36
stop it 13041
stopped 59
stops 49
stopping 31
stop here 153
stop the car 663
stop crying 318
stop lying 140
stop talking to me 36
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop talking 690
stop right there 656
stop the bus 85
stop talking nonsense 52
stop the presses 25
stop complaining 83
stop screaming 73
stop it now 137
stop him 644
stop talking 690
stop right there 656
stop the bus 85
stop talking nonsense 52
stop the presses 25
stop complaining 83
stop screaming 73
stop yelling at me 54
stop running 76
stop fighting 156
stop saying 98
stop moving 156
stop right now 76
stop them 234
stop that 1063
stop it already 25
stop this 362
stop running 76
stop fighting 156
stop saying 98
stop moving 156
stop right now 76
stop them 234
stop that 1063
stop it already 25
stop this 362