English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / All these

All these traducir turco

30,851 traducción paralela
I know you're busy, but with all these new people, I just...
Yeni gelenlerle uğraştığınızı biliyorum.
It's a very sweet thing after all these years you can still make me laugh like that.
Bunca yıldan sonra bile beni böyle gülürebilmen çok güzel bir şey.
Joseph Bauer, the man Robbie's uncle said was at the center of all this, he's been in a coma all these years.
- Joseph Bauer. Robbie'nin amcasının her şeyin merkezinde olduğunu söylediği adam. Bunca yıldır komadaydı.
He's been in a coma all these years.
- Joseph Bauer. Yıllardır komadaydı.
What if we spent all these years doing the science instead of looking for shortcuts?
Peki ya bunca yılı kısa yolu aramak yerine bilimsel şeylerle harcadıysak?
I've been a voice in your head all these years.
Bunca yıldır kafanın içindeki sestim.
Afterwards, some totally separate branch gets to deal with all these purposely broken motherfuckers.
Sonrasında bütün o bilerek bozulmuş zavallılarla ilgilenme görevini bambaşka bir bölüm üstleniyor.
All these balloons kind of look like boobs to me, don... don't they? What?
Evet, evet, evet, evet, evet... patronunuz onu benden çalmadan önce hokey koleksiyonumu yanlışlıkla kiliseye bağışlamış.
Having painted in Warhol's studio, being roomies with Lou Reed, he knew R. Crumb and all these great artists of his generation.
Warhol'un atölyesinde onunla resim yapmış, Lou Reed'le ev arkadaşıymış. Robert Crumb'ı ve kendi jenerasyonun en iyi sanatçılarını tanıyormuş.
All these different animals, from the dodo to the passenger pigeon, which was the most plentiful bird on earth, to the Tasmanian tiger, also known as the thilacene to the great auk, the quagga, the moa.
Dodo'dan, dünyada en çok bulunan kuş türü olan göçmen güvercine, Tazmanya kurdu olarak da bilinen Tazmanya kaplanından büyük penguene, quagga'ya, moa'ya kadar bir sürü hayvan.
I remember the anger that I felt, reading all these stories about how explorers and settlers would just wipe out an entire species, and in the process, decimate the ecosystem forever.
Kaşiflerin ve yerleşimcilerin bir türün tamamını yok edip ekosistemi sonsuza dek mahvetmesiyle ilgili hikayeleri okuduğumda hissettiğim öfkeyi hatırlıyorum.
Suddenly, all these feedbacks start kicking in.
– Rengi değiştiği için. Evet. Birçok geri bildirim gelmeye başladı.
We just have to take it on faith that all these countries are gonna follow through with what they say.
Bütün ülkelerin sözünü tutacağına inanmak zorundayız.
And there's a lot of papers written in the State Department and elsewhere, how that sustained drought has helped fuel the conflict of the Syrian civil war, Darfur, Sudan, all these places that are short of water, short of food.
Dışişleri bakanlığında ve başka yerlerde kuraklığın Suriye'deki iç savaşı nasıl tetiklediği hakkında birçok makale yayınlandı. Evet. Darfur ve Sudan gibi su eksikliği ve kıtlıkla boğuşan yerlerde gerilim artıyor.
Why, after all these years?
- Onlarca yıl sonra neden?
It's true, and I'm sick and tired of all these lies.
Doğru söylüyorum çünkü tüm yalanlardan bıktım usandım artık.
I do all these things for you, day in, day out, year after year...
Her gün yıllarca hepsini senin için yaptım.
All these secrets. I'm stuck out here in the middle of nowhere.
Tüm bu sırlarla birlikte Tanrı'nın unuttuğu bir yerde kısıldım kaldım.
Who are all these people?
Kim bu insanlar?
I had been avoiding his calls all these days.
Onun görüşmelerinden kaçıyordum Bütün günler.
Can we stop all these useless formalities?
Bütün bunları durdurabilir miyiz Işe yaramaz formaliteler?
I know, with all these personal issues working with Raghu will be tough but this was your big break.
Tüm kişisel konularla biliyorum Raghu ile çalışmak zor olacak Ama bu büyük kırılmanızdı.
I was at this construction site with all these construction workers.
Bu şantiyeydeydim Bütün bu inşaat işçileriyle.
All these workers are just staring, but no one is helping me.
Bütün bu işçiler sadece bakıyor, Ama kimse bana yardım etmiyor.
How will I remember after all these years?
Bunca yıl sonra nasıl hatırlayacağım?
In all these years, dad couldn't set up his business abroad.
Bunca yıl boyunca, babam yapamadı. Işini yurtdışında kurmak
Who killed all these Zs?
Tüm bu zombileri kim öldürdü?
Well, why you hiding all these pages behind the first page?
Peki neden bütün sayfaları ilk sayfanın arkasına saklıyorsunuz?
"Uncle Ricky, what are all these strippers doing in our house?"
" Ricky Amca, bu striptizcilerin evimizde ne işi var?
Thursdays at Family Guy are reserved for shooting all those flashbacks and cutaway gags we love so much, and what most people don't know is that all these gags are directed by James Cameron.
Perşembe günleri, Family Guy'ın o çok sevdiğimiz flashback ve anlık görüntülerin çekildiği gündür. Ve insanların çoğu bütün bu anlık sahnelerin James Cameron'ın yönettiğini bilmez.
I'm sorry. Agent Wells, is there a reason you're asking all these questions?
Kusura bakmayın, Ajan Wells, bu soruları sormanızın bir nedeni var mı?
Who are all these people?
- Tüm bu insanlar da kim?
You have all these powers and you're not learning how to control them.
Bu kadar gücün var ama onları nasıl kontrol edeceğini öğrenmiyorsun.
You know, you look beautiful, with the weight of all these worlds on your shoulder.
Tüm bu dünyaların yükü omuzlarındayken çok güzel görünüyorsun.
These children, four of them under 18, all went to adult prisons for six to eleven years, before DNA evidence proved they were all innocent.
Dördü 18 yaş altında olan bu çocuklar, DNA verileri hepsinin suçsuz olduğunu kanıtlayana kadar altı ile on bir yıl arasında yetişkin cezaevlerinde yattılar.
I mean, you had use of all of these places too, until you threw it all away driving drunk, that is.
Yani, tüm bu yerleri sen de kullanma hakkına sahipsin... tabi alkollü araç sürerek onları bir köşeye atana kadar.
I mean, after we're done, we could have all this equipment moved to the classrooms, could put these guys to work teaching.
Yani, işimiz bitince bütün bu gereçleri sınıflara taşıyıp bu adamları orada öğretmen yapabiliriz.
Oh, yeah... these places all the time...
Evet... Hep buralarda...
I had a very strange mortality moment when I looked at them and I was like this eight hundred books here, and even if I... for some reason wanted to read all of these books
Onlara baktığımda çok tuhaf bir fanilik anına yakalanıyorum ve neredeyse burada 80 tane kitap var. Ve ben bir sebepten ötürü tüm bu kitapları okumak istesem bile ölmeden önce tüm bu kitapları bitirmem mümkün olmaz.
I wouldn't be able to finish all of these books before I died. That's a weird thing, you know the math of that.
Bu tuhaf bir şey, bundaki matematik.
For all you have given me, I make these vows.
Bana verdiğin her şey için bu yemini ediyorum.
You have all of these organizations with lofty sounding names like Americans for Prosperity or The Heartland Institute.
Birçok afili isme sahip kuruluş var. Refah Yolunda Amerikalılar veya Heartland Enstitüsü gibi.
So these crops are all destroyed?
Bu ekinlerin hepsi mahvoldu yani, öyle mi?
These were all brutal stabbings.
Tüm maktuller vahşice bıçaklanmış.
But, when the memory of these feelings fade, especially the good ones, we have to seek out this stimulus all over again.
Fakat, bu hisleri tatmamıza sebep olan anılar kaybolduğunda özellikle de iyi hissettirenlerine ulaşana dek bize aynı hissi vereceğini düşündüğümüz uyarıcıların peşinde koşarız.
These were all brutal stabbings.
Her biri vahşice açılmış bıçak yaraları.
I can help all of these people.
Tüm bu insanlara yardım edebilirim.
These kids text each other all day long.
Bu çocuklar bütün gün mesajlaşıyorlar.
Marilyn... these women are all confirmed Nightingale victims.
Marilyn... bu kadınların hepsi Nightangale kurbanları olarak kabul edildi.
You hid him all these years.
Bunca yıldır onu sakladın.
All right, let's finish these drinks and go say hi.
Bunları bitirip gidip merhaba diyelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]