English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / These are my parents

These are my parents traducir turco

79 traducción paralela
Nate, these are my parents, Margaret and Bernard Chenowith.
Nate, işte aiIem, Margaret ve Bernard Chenowith.
And these are my parents.
Ve bunlar benim annem ve babam.
Sam, these are my parents, Mona and Todd.
Sam, bunlar ailem. Mona ve Todd.
These are my parents, Helena and Sergey.
Bunlar benim ailem, Helena ve Sergey Rozhenko.
These are my parents.
İşte annemle babam.
These are my parents.
Bunlar benim ailem.
Charlie, these are my parents, Annette and Dick
Charlie, bunlar benim ailem, Annette ve Dick
These are my parents...
Bunlar benim ebeveynlerim...
These are my parents, Judy and Jack Geller.
Annem ve babam. Judy ve Jack Geller.
- These are my parents, Dory and Sid.
- Bunlar da annemle babam. Donni ile Sid.
These are my parents.
Bunlar benim anne ve babam.
Phoebe, these are my parents, Theodore and Bitsy.
Phoebe, annem ve babam, Theodore ve Bitsy.
Dr Kelso, these are my parents.
Dr. Kelso, bunlar annem ve babam.
These are my parents and this is me.
Bunlar benim ailem ve bu da benim.
These are my parents. Mom, Dad, this is Greg.
Nasılsınız?
Javier, these are my parents.
Javier, bunlar annem ve babam.
Polly, these are my parents. No!
Polly, Bu benim ailem.
These are my parents, and it really hurt when they got divorced.
Annem ve babam ayrıldıklarında gerçekten çok üzülmüştüm.
These are my parents, Gail and Chris.
Bunlar benim ailem, Gail ve Chris.
These are my parents.
Bunlar annemle babam.
These are my parents.
Bunlar, anne ve babam.
These are my parents.
Onlar benim ailem.
- These are my parents.
- Bunlar ailem.
Jack, these are my parents.
Jack, işte ailem.
These are my parents, Graham and Dahlia.
Bunlar ailem, Graham ve Dahlia.
- These are my parents.
- Bunlar da benim ailem.
And, uh, these are my parents, Tapti and Sanjay.
Annem ve babam Tapti ve Sanjay.
But these are my parents.
Ama onlar benim ailem.
Evan, these are my parents, devesh and rubina katdare.
Evan, bunlar benim annem ve babam, Devesh ve Rubina Katdare.
- These are my parents.
- Bu da ailem.
Everyone, these are my parents.
Millet, bunlar benim anne babam.
These are my parents.
Bunlar da ailem.
Steve, these are my parents, Gerald and Helen.
- Steve, bunlar ailem. Gerald ve Helen.
My parents will not be avenged unless these men are tortured until they become mad
O adamlar işkence görüp delirene dek anne ve babamın intikamı alınmış olmayacak.
These are my parents Colonel and Mrs. Bradshaw.
Bunlar annemle babam, Albay ve Bn. Bradshaw. Chico Tyrell.
There are these people in my parents'house... and they're eating all their food!
Bu insanları tanımıyorum... ve ailemin evinde... tüm yiyeceklerimizi yiyorlar!
The scary thing is I'm sitting with these ropes in the ceiling and I hear my parents wake up, walk down the hall to the kitchen and walk back- - what are you gonna say?
Ben o tavana bağlı iplerle otururken en fenası da annemlerin kalktığını ve koridordan mutfağa doğru gelmelerini duymaktı. nasıl açıklayacaksın?
My parents are these people. I live with them.
Benim de herkes gibi birlikte yaşadığım bir ailem var.
Who are these people to discuss my parents?
Onlar kimki benim ailemi tartışacaklar?
And quite honestly, I didn't believe it and I was very confused and very angry about this, thinking, well, why are these people going around telling my parents that all kinds of things have happened when I have simply no recollection of anything?
Açıkçası, ben buna inanmadım. Hem kafam karışmıştı, hem de buna çok kızmıştım. Ben hiçbir şey hatırlamadığım halde neden bu insanlar anne babama böyle şeyler olduğunu empoze etmeye çalışıyorlardı?
- These are my late husband's parents.
- Onlar ölen kocamın ailesi.
These are not my parents.
Bunlar benim ailem değil.
My staff was informed that these are your parents.
Ekibim bana onların ailen olduğunu söylemişlerdi.
I make fun of my parents, but these babies are sweet.
Bizimkilerle dalga geçerim fakat bu bebekler çok tatlılar.
These are the parents of the kids in my class?
Bunlar, benim sınıfımdaki öğrencilerin aileleri mi? Hayır değil.
Oh, my God, all the drama they put us through as parents, these are the moments we're gonna remember the most.
Aman Tanrım, tüm bunlar bizim ebeveyn olmamızı sağlıyor. Şu anlar, en çok da bunları hatırlayacağız.
These are drawings of a move that he invented that won my parents the gold medal.
Bunlar onun icat ettiği hareketin çizimleri. Annem ve babam o hareketle altın madalya kazandı.
My old foster parents are these'60s hippies.
Eski bakıcı ailem 60'lardan kalma hippilerdi.
But we have to start paying these doctors'bills... or they're gonna go to a collection agency. And then my parents are gonna find out that I'm with child... your child.
Ama bu faturaları ödemeye başlamamız gerekiyor, yoksa ödenmeyen faturalar acentesine gidecek ve annemler de bebek beklediğimi anlayacak.
These are my wife's parents.
Bunlar eşimin ailesi.
My new foster parents and everyone at my new school were so nice, that I couldn't help but think, are these crackers for real?
Yeni üvey ailem ve okulumdaki herkes o kadar hoştu ki bu çatlaklar gerçek mi acaba diye düşünmekten kendimi alamadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]