An answer traducir turco
5,040 traducción paralela
But I can't give you an answer, not now.
Ama sana cevap veremem, şimdi olmaz.
I need an answer. I need one now.
- Hayır bayım cevaba hemen ihtiyacım var.
But I don't need an answer.
Ama bir cevaba ihtiyacım yok.
That's not an answer, Junior.
Bu bir cevap değil Junior.
They've been waiting for an answer for a month.
[Berrak] Abi, her şey hazır, bir aydır adamlar cevap bekliyorlar.
If you believed me, you wouldn't take no for an answer.
Eğer bana inansaydın, hayırı bir cevap olarak kabul etmezdin.
Mr. Nadir drove our TV studies professor out of his mind by proving that there was an answer to "Who's the boss?"
Bay Nadir, "Patron Kim?" sorusunun bir yanıtı olduğunu kanıtlayarak TV çalışmaları öğretmenimizin aklını kaçırmıştı.
That's not an answer!
Bu bir cevap değil!
Trying to get an answer out of you about your past is like playing whack-a-mole.
Geçmişin hakkında bir şeyler öğrenebilmek tamamen imkânsız!
- Ok, that is not an answer!
- Bu bir cevap değil!
I'll give an answer in five days.
Beş gün içinde cevabımı vereceğim.
Hungry, not in that I needed food, hungry, in that I needed an answer.
Yemek açlığı değil. Cevap açlığı.
He was just an answer to my prayers.
Sadece dualarıma bir cevaptı.
Don't take no for an answer.
Hayırı cevap olarak alma.
Grief demands an answer, but sometimes there isn't one.
Yas bir cevap ister, ama bazen cevap yoktur.
And I do have an answer.
Ve bende bir cevap var.
What's happening now and about to happen is an answer.
Şu anda olan ve olmak üzere olan şeyler, birer cevap.
This is not gonna get you an answer.
Bu sana bir cevap almak olmayacak.
That doesn't sound like an answer to me.
Bu bana pek cevap gibi gelmedi.
Use it. Press him for an answer.
Yanıt için ona baskı yap.
I have the power to press you for an answer.
Yanıt vermen için seni taşın altında bırakma yetkim var.
You always have an answer for everything, usually, don't you?
Her zaman her şeye bir cevabın var normalde, değil mi?
Jamie, tell your people I'll have an answer by the end of the week, but whether or not we do business,
Jamie, adamlarına cevabı haftanın sonuna kadar elde edeceğimi söyle. Öyle yada böyle, burada iş yapıyoruz.
I'm not gonna take no for an answer.
Hayır cevabını kabul etmiyorum.
Yeah, that's because you won't take no for an answer.
Evet çünkü hayır cevabını kabul etmiyorsun.
Boy, sometimes you ask a question and the universe gives you an answer.
Bazen soruyu soraruyorsun ve evren sana cevabı gönderi veriyor.
Then I won't take no for an answer.
O zaman hayır cevabını kabul etmiyorum.
And I will not take no for an answer. How's that?
Ve hayırı cevap olarak kabul etmeyeceğim.
But I'm not gonna take no for an answer.
Ama olumsuz bir cevabı kabul etmiyorum.
That always seems to be an answer with you lately.
Bu her zaman gibi görünüyor Son zamanlarda sana bir cevap.
And she keeps pushing me for an answer, and I keep putting her off.
Sürekli cevap almak için uğraştı ama ben geçiştirip durdum.
No matter what I did, Rainer always had an answer, always ten steps ahead.
Ne yaptığımın önemi yok, Rainer'ın hep bir cevabı vardı her zaman 10 adım öndeydi.
That's not an answer.
Bu bir cevap değil.
- Lukas... - I'm not taking no for an answer ; and besides, no one appreciates my smooth moves like you.
- Hayır'ı cevap olarak kabul etmiyorum ayrıca senden başka kimse figürlerimi beğenmiyor.
He's got an answer for everything.
- Her şeye de bir cevabı var.
I'm thinking, I'm trying, but I can't come up with an answer.
Düşünüyorum, deniyorum ama cevap bulamıyorum.
That is not an answer. Until you promise no harm will befall my family... I have no answer.
Aileme zarar verilmeyeceğine dair söz verene kadar cevap yok.
Perhaps he did not have an answer.
* Perhaps he did not have an answer.
I need an answer!
Bana cevap ver!
Hardly an answer.
Cevap sayılmaz.
Newton's answer to why the solar system is the way it is opened the way to an infinite number of questions.
Newton'un Güneş Sistemi'nin nasıl olup da bugün bildiğimiz şekilde varolmasına ilişkin verdiği cevap, sonsuz sayıda yeni soruya sebep oldu.
Run away, get yourself captured, disobey an order, hell, give me a right answer too slowly, and I'll blow your head clean off!
Kaçarsanız, yakalanırsanız, emre itaatsizlik ederseniz bana doğru cevabı geç verirseniz kafanızı uçururum!
But about the World Cup, I need your answer now.
Ama Dünya kupasından bahsediyoruz, şu an cevabınızı bekliyorum.
And I'm not saying having an affair is the answer, because it's not.
İlişki yaşamak bir cevaptır demiyorum, çünkü değil.
And if the answer is : oh, we're spying on so many people we can't possibly even count them then that's an awful lot of people.
Cevap "Yea o kadar çok insanı gözetliyoruz ki saymanın mümkünatı yok." ise, bu çok ciddi bir rakam.
Mae, I have a question for you, and you need to give me an honest answer.
Mae, sana birşey soracağım ama senden dürüstçe bir cevap istiyorum.
Think before you answer. Are you an actual man of God who can influence Sally Langston, or are you a waste of my time?
Sally Langston'u etkileyebilecek gerçek bir Tanrı adamı mısınız... yoksa zamanımı boşa mı harcıyorsunuz?
Iwas shocked to hearsuch an honest answer.
şok olmuştum Böyle dürüst bir cevap duymak.
Can't answer now.
Şu an cevaplayamam.
I might not be able to remember names... or answer simple questions... never mind get through an anectdote.
İsimleri karıştırabilirim... Basit bir öykü anlatmayı bırak en sıradan sorulara bile yanıt veremeyebilirim.
You really don't want an honest answer to that.
Buna dürüstçe cevap vermemi istemezsin.
answer 536
answers 108
answer the question 474
answer me 1429
answer him 69
answer my question 103
answer the phone 120
answer your phone 51
answer it 300
answer her 25
answers 108
answer the question 474
answer me 1429
answer him 69
answer my question 103
answer the phone 120
answer your phone 51
answer it 300
answer her 25
answer the door 38
answering machine 24
answerphone 16
answer that 36
answer me this 70
an angel 87
an animal 76
an anti 42
answering machine 24
answerphone 16
answer that 36
answer me this 70
an angel 87
an animal 76
an anti 42