And kind traducir turco
21,138 traducción paralela
Everyone here has been so very thoughtful and kind, uh, but I'm leaving, and so I will just go and prepare the necessary paperwork.
Buradaki herkes çok düşünceli ve kibardı ancak ayrılma zamanım geldi, o yüzden gidip gerekli evrakları hazırlayayım.
And kind of a jerk!
Yani pisliğin tekiyim.
He's like the west wind - all gusty and clean and kind.
- O, batı rüzgârına benziyor - İlginç, temiz ve nazik.
Oh. Oh, and listen, when you sit, you... you kind of want to be slinking into it.
Ve dinle, otururken kıvrılman gerek.
And then my instincts just kind of kicked in.
Ama sonra içgüdülerimi dinledim.
for their teeny, tiny type and their very kind mention for this amazing turnout.
Küçük de olsa yer ayırdıkları ve bu güzel oluşumdan bahsettikleri için.
And now every time I turn around, you guys are in some kind of turf war.
Arkamı her döndüğümde, sidik yarışına giriyorsunuz sanki.
I gotta go, but just start thinking about what kind of fruit trees you want to pick, and I'll go buy them and whatever else you need.
Ben şimdi gidiyorum. Sen de hangi ağaçlardan istediğini söyle ben ne ihtiyacın varsa alırım.
It's an amazing house, and I just kind of gave up on it, but... I feel like taking it on.
Muhteşem bir ev ve biraz kendisini boşladım ama adam etmek istiyorum.
I know how to make the world see me as someone normal... someone kind, someone nice... and you just can't do that.
Dünyaya kendimi normal biri gibi göstermeyi biliyorum. Kibar, nazik biri olarak. Ama sen yapamıyorsun bunu.
Kind of convenient for you to be quitting your job and heading to Indiana.
İşinizi bırakıp Indiana'ya gitmeniz de yağ sürüyor olaya açıkçası.
In fact, there's a certain kind of honor in recognizing right at the beginning that a marriage is not meant to be and ending it.
Aslında sonunda olmasındansa evliliğin başında bunu fark etmeniz saygı duyulacak bir şey.
Potential Juror number 11, before your divorce, did you and your husband ever seek any kind of counseling or therapy?
Gizli jüri üyesi 11 numara, boşanmadan önce kocanızla herhangi bir danışmanlık ya da terapi araştırdınız mı?
And Johnny snores now, which is kind of odd.
Johnny şu an tuhaf bir şekilde horluyor.
Well, I did read up on you, and I know that you're not one to back down from a challenge, so I suppose what I'm askin'- - really, begging- - you for is... some kind of hope.
Senin hakkında araştırma yaptım ve senin zorlu bir işte sözünden dönecek biri olmadığını biliyorum o yüzden sana sormam, gerçekten sana yalvarmam gerek bunun için umut olur musun diye.
And have you ever seen a three go on to get married, have children, lead, you know, a normal kind of life?
Hiç üç olup da evlenen, çocuk sahibi olan normal bir yaşam süren biri gördünüz mü?
And there's this girl here I kind of like.
Ve hoşlandığım bir kız.
The basic idea was, I was going to do kind of a deep-dive into cooking and learn how to do it.
Yemek pişirme dünyasına balıklama dalıp nasıl yapıldığını öğrenmeye karar verdim.
And to see people whose appreciation of that is undiminished is kind of thrilling.
Ve hâlâ bunun değerini bilen kişilerle tanışmak çok heyecan verici.
[Curtis Taylor speaking English] It's really important, the storytelling around a campfire...'cause it kind of reminds us... that a lot of story about fire and how all the ancestral heroes used it, stole it,
Bir kamp ateşi etrafında hikâye anlatmak çok önemlidir. Çünkü bize çok şey hatırlatır. Ateşin hikâyesini atalarımızın bunu nasıl kullandıklarını, çaldıklarını toprağı ve halkı nasıl geliştirdiklerini anlatır.
And I think it's something we should all, kind of, deal with it at some point, don't you?
Ve bence eninde sonunda bu gerçeği kabullenmeliyiz, değil mi?
And meat, cooked in certain ways... kind of piggybacks on that... [stammering] and picks up some of the same chemical compounds that we're hardwired to like.
Ve belirli bir tarzda pişirilmiş et bu mantığa dayanır. Ve sevmeye programlandığımız kimyasal bileşimleri içeriğine dahil eder.
And that kind of agriculture is something I can support, and I want to support.
Ve bu tür bir tarımı destekleyebilirim, desteklemek isterim.
The little boy was the firstborn son of Wayward Pines, raised by a kind and clever man and his strong sister.
Küçük çocuk Wayward Pines'ın ilk çocuğuydu. Kibar, zeki bir adamla onun güçlü ablası tarafından yetiştirilmişti.
And what kind of a building would that be?
- Peki nasıl bir yapı olacak?
You want to know what kind of shape they're in so you can decide who you take and who you leave behind to die.
Kimin yaşayıp kimin öleceğine karar verebilmek için ne durumda olduklarını bilmek istiyorsun.
It's kind of totally boring, there's like 12 books, and he has to describe freaking everything, but when he gets it right...
Biraz sıkıcı sayılır. 12 tane falan kitabı var ve her şeyi delicesine tasvir etmeye bayılıyor ama konuya girdiği zaman sanki bir kurabiyeden ilk ısırığını almış gibi hissediyorsun.
And you're saying, this whole time... he was living some kind of double life and I didn't even notice?
Sen şimdi gelmiş, onun bunca yıldır çifte hayat gibi bir şey yaşadığını ve benim bunu fark etmediğimi mi söylüyorsun?
And what kind of life would that be?
Peki nasıl bir hayatı olurdu?
And I don't know if you were coming to see a specific person, say me, but if you were, um, it... it just kind of puts me in an awkward position.
Eğer belirli bir kişiyi görmeye geldiysen bir de beni diyelim eğer geldiysen bu beni kötü bir pozisyona sokar sadece.
I know a man's not supposed to cry, but most men don't get a chance to experience the kind of friendship that Phil and I had.
Erkeklerin ağlamaması gerektiğini biliyorum ama hiçbir erkek Phil ve benim aramdaki gibi bir dostluk deneyimini yaşayamamıştır.
It wasn't... It wasn't like Danny to do that kind of thing, but the restaurant was everything to him and he was gonna lose it, so...
Normalde Danny'nin yapacağı iş değildi ama restoran onun her şeyiydi ve onu kaybetmek üzereydi, o da...
But Julian and I kind of want to roam for a while.
Ama Julian ve ben bir süre gezmek istiyoruz.
I kind of turned over a new leaf and just kind of one day - at a time... - Oh, Lord.
Yeni bi'sayfa açtım gibi günde bir kez...
- Oh, not yet. I-I called her to try to get an ETA, but it's the kind of day where you leave messages and reach no one, you know?
Varış saatini belirtmesi için aradım ama olur ya hani mesaj atarsın, kimseye ulaşmaz bu da o günlerden, anlıyor musun?
I'm at the old Kramer Piano Factory and we're kind of in the middle of renovations.
Eski Kramer Piyano Fabrikası'ndayım. Restorasyon yapıyoruz.
Well, like, it doesn't specifically say the name of the restaurant, and the location is kind of unclear.
Kesin olarak restoranın isminden bahsetmiyor. Lokasyonu da belirsiz gibi.
Yeah, and I've narrowed down the kind of vans that we need to be looking for- - long wheel base, modified full sized...
Evet ve ben de bakmamız gereken kamyonetlerin listesini daralttım, uzun araç zemini komple modifiye edilmiş cinsten.
They are going to freak at a 2.6, and I am not taking that kind of damage, plus I haven't dipped under a 4.7 in, like, six months.
2.6'yı görünce kafayı yerler ve ben o tür bir zararı kabul edemem ayrıca ben altı aydır falan 4.7 altına inmedim hiç.
I mean, I tried sometimes to expand our range a little and talk about climate change, but she found that kind of boring so...
Yani, ben ara sıra kapsamımızı birazcık genişletmeye ve iklim değişikliği üzerine konuşmaya çalıştım ama o bunu sıkıcı buldu, o yüzden...
You get that kind of money when you're young and you use something to build it with, right?
Böyle bir parayı gençken bulup üzerine bir şeyler koymak istersin.
And maybe it's backpacking or... or some kind of travel for an extended period of time before college.
Belki sırt çantamla gezerim ya da üniversiteye gitmeden önceki bu zaman aralığında bir seyahete çıkarım.
We need all the help we can get, and Mose qualifies for some kind of privately funded grant.
Mümkün olan tüm yardıma ihtiyacımız var ve Mose özel fondan bir bağış alıyor.
So Dion and I were... Were both kind of orphans at the same time.
O yüzden Dion ve ben ikimiz de aynı anda bir nevi yetimdik.
Let's imagine you're an entertainer or an athlete, And you're looking for the kind of attention That's gonna make you a brand name,
Diyelim, eğlence sektöründe çalışıyorsunuz ya da sporcusunuz ve isminizi markalaştıracak bir ilgi, para kazandıracak bir ün istiyorsunuz.
And it's kind of an isolated street.
Biraz tenha bir cadde.
Eh, he's more like a "kill'em and leave'em" kind of guy.
- Bence öldür-bırak tarzı bir adam.
It's very difficult to tell a spouse this kind of news, and I know you're upset, and... and I even considered hiding this from you, just to tell you a flat-out lie about it.
İnsanın böyle bir haberi karısına vermesi çok zor oluyor. Ayrıca kızacağını biliyordum. Hatta bunu senden saklayıp ayaküstü bir yalan söylemeyi bile düşündüm.
Still, Andy, while we find and interview our potential suspects, why don't you ask Jared to join us as a kind of a background adviser?
- Yine de, Andy biz potansiyel şüphelilerimizi bulup sorgularken, neden sen de Jared'dan bir nevi özgeçmiş danışmanı olarak bize katılmasını istemiyorsun?
She's kind of rich... from her mom and dad.
Anne ve babası dolayısıyla.
That's kind of hot and really dirty.
Seksi ve gerçekten edepsiz bir durum.
kinder 18
kind 301
kinda 275
kindergarten 21
kindness 60
kindly 30
kind of like 48
kind of 1307
kind of weird 37
kind of a 17
kind 301
kinda 275
kindergarten 21
kindness 60
kindly 30
kind of like 48
kind of 1307
kind of weird 37
kind of a 17
kindzi 16
kind of guy 48
kind of way 34
kind of thing 52
kind sir 74
kind of fun 19
kind of like you 17
kindaichi 19
and kids 28
and kate 18
kind of guy 48
kind of way 34
kind of thing 52
kind sir 74
kind of fun 19
kind of like you 17
kindaichi 19
and kids 28
and kate 18