Kind of like you traducir turco
4,343 traducción paralela
Kind of like you did on Fukk?
Fukk'ta ayarladığın gibi mi?
I kind of like you, Bosco. Me, too.
- Seni sanki sevdim gibi, Bosco.
Kind of seemed like he was just delivering pizza, and you were giving him money.
Pizza siparişini verdikten sonra senden parasını alıp gidiyor gibi.
Kind of looks like you like to call this place home.
Eğer bu yerde ev aramak ister gibi Tür görünüyor.
What kind of stories do you like?
- Sen ne tür hikayelerden hoşlanırsın?
We kind of like having you around.
Yanımızda olmanı seviyoruz.
You know, I kind of like this armor.
Bu zırh hoşuma gitmedi değil hani.
And besides, you know, this relationship feels like kind of a big deal, and I don't want you to throw it away just because you're scared of getting hurt.
Ve zaten bu ilişki bana çok önemli gibi geliyor. Ve senin de canının yanmasından korktuğun için bunu heba etmeni istemiyorum.
You know, Quagmire, I feel kind of bad leaving the family like this with Thanksgiving coming up.
Var ya Quagmire, ailemi yaklaşan şükran gününde yalnız bırakacağım için kötü hissediyorum.
If you think about it, identity theft is like another kind of murder.
Eğer düşünüyorsan kimlik hırsızlığı diğer türlü bir cinayettir.
You look amazing, too, Jenny, of course, but I feel like when someone's wearing red, you kind of have to...
Tabiki Jenny sende harikasın.. .. ama bence biri kırmızı giyiyorsa..
I took this job because I heard you were a hard-ass boss who would push me to be the best that I could be, and you're treating me like some kind of princess, and it's bullshit!
Bu işi aldım çünkü, sizin zor bir patron olduğunuzu.. .. ve beni olabileceğim, en iyisi olmaya iteceğinizi düşündüm. Ama siz bana prenses gibi davranıyorsunuz.
When your testicles fell off, did you form lady parts, or is it kind of like a Gonzo nose down there?
Taşakların ne zaman düştü? Kadınlarındaki gibi kısımlar mı oluştu yoksa Gonzo'nun burnuna falan mı benzedi?
You know, I still don't like Christmas, but I kind of like what we just did.
- Tamam. Var ya, hâlâ Noel'i sevmiyorum ama az önce yaptığımız hoşuma gitti.
To ask these kind of things, you followed me like that?
Bunları sormak için mi düştün peşime?
You're like some kind of a sex camel.
Seks devesi gibi bir şeysin.
Interesting. Like a kind of genital all-you-can-eat.
Herkesin yiyebileceği bir organ gibi.
I wanna be the same kind of person like you
Ben de senin gibi olmak istiyorum.
Just like you said... what kind of a lousy life is this?
Dediğin gibi, ne biçim hayat bu böyle?
Let me ask you something- - and I know that this is super personal, but I was just kind of wondering... why do you like Six so much?
Sana bir şey sorayım. Bunun inanılmaz kişisel olduğunu biliyorum. Ama merak ettim.
Plus, I've noticed you talking kind of funny... like you're talking to someone that isn't there.
Artı olarak... Biriyle konuşurken komik bir tarzın olduğunu fark ettim, Haksız mıyım?
It kind of looks like you.
Sana benziyor.
You make it sound like it's some kind of showdown.
- Sanki gösteri yapıyoruz anasını satayım.
I kind of like the idea that you don't.
Uyumadığın fikri hoşuma gidiyor.
I'm saying it's just that, you know, maybe it's, like, kind of obvious.
Şunu diyorum, bence bu biraz fazla bariz.
So if you think about it, Portland's kind of like a haven for legendary punk drummers, right?
İnsan biraz durup düşününce Portland'ın efsanevi punk bateristleri için sığınak gibi bir yer olduğunu görebilir.
You know, it's a terrible thing to say, I know, but while she's talking, all I'm thinking about is maybe this is some kind of test, you know, like they're testing me to see if I buy this stuff.
Biliyorsunuz, bunu söylemek çok zor, biliyorum, ama o bunları anlatırken benim tek düşündüğüm bunun bir tür şaka olduğuydu, bilirsiniz, buna inanıp inanmayacağımı test ediyor gibiydiler.
The character is... it's like a kind of this fantastic long-lost friend, you know?
Karakter... bir çeşit uzun süredir kayıp fantastik bir arkadaş gibi.
For when I run. What kind of music do you guys like?
Koşarken dinlemek için, siz ne tarz müzik seversiniz?
I think... It's kind of funny, but I really don't see how you can make a story like that up.
Biraz tuhaf ama nasıl öyle bir hikaye uydurulur anlamıyorum.
You never told me if you've written others, but I'm guessing you have because it doesn't really sound like a first try kind of tune.
Başka şarkı yazdınız mı söylemediniz ama bence yazdınız. Çünkü... - Çünkü melodisi ilk denemeniz gibi gelmiyor kulağa.
I'll leave you with my mate here to play you the kind of stuff you like.
Sizi arkadaşımla baş başa bırakıyorum, beğendiğiniz şeyleri çalacak.
That sounds like the kind of place you might like.
Kulağa senin beğeneceğin yerler gibi geliyor.
I feel like, if you don't answer it though, - you're kind of answering it, you know.
Cevap vermemen de bir tür cevap olacak aslında.
Well, it kind of sounds like that's what you're saying.
Öyle ima ediyorsun ama.
That's actually kind of what it's like to love you.
Seni sevmek öyle bir şey.
We hate to be these guys, but do you mind just, like, kind of...
Şu tiplerden olmayı sevmiyorum ama acaba şeyin sakıncası var mı...
So, you know, I kind of found myself in this place. Like...
Kendimi burada buldum.
Where did a teacher like you get that kind of money?
Senin gibi bir ögretmen o kadar parayi nereden buldu?
He kind of looks like you, Bee.
Aynı sana benziyor Bee.
Oh, oh, and, um, I also really like that idea of going Dutch on principle except, you know, I don't have any money so it's kind of more of an intellectual exercise.
Ayrıca, ilke olarak şu Alman usulü işi cidden hoşuma gidiyor. Tabii, bilirsin işte hiç param olmayınca, bu durumda iş daha çok, bir zeka antrenmanına dönüyor.
Okay, yeah, you do this thing where you stand up from the bed and you kind of turn halfway around and then you get undressed as fast as you can all at once and it's like you're getting ready for a physical or something.
Tamam, buldum, hani şu yataktan kalkıp, yarım tur döndükten sonra üstünüzdeki her şeyi çabucak çıkartıp sanki sevişmeye ya da benzeri bir şeye hazırmış gibi yapıyorsunuz ya.
Lastly, when I was inside of you, you started doing this thing... you started helping yourself a little bit and it kind of made me feel like I was being benched.
Son olarak, ben içindeyken sen şu şeyi yapmaya kendine birazcık yardım etmeye başladın ve bu yaptığın beni birazcık yedek kulübesine çekilmiş gibi hissettirdi.
And then... oh, oh, you did find my g-spot, but kind of like a drive-by, which was cool, but then you kept going.
Ve sonra ise... g-noktamı buldun ama sanki yanından geçip gittin ki bu gayet uygundu ama sonra yapmaya devam ettin.
It's almost like unless you've lost one, you don't really kind of... You're not really the upper echelons of rock'n'roll.
Sanki birini kaybetmedikçe tam olarak rock'n'roll'un üst kademelerine erişemiyorsun.
Hey, are you, like, in some kind of trouble or something?
Bir sıkıntı falan yok değil mi?
Just like you, I've been hired to do a job, and my boss isn't the kind of man who accepts failure.
Tıpkı senin gibi bana da yapmam gereken bir iş verdiler ama patronum başarısızlığı hoş gören biri değil.
You're about like to bust out some kind of tap dance.
Sanki bir step dansı patlatmak üzere gibisin.
That's what I kind of like about him, you know? It's just simple.
Onun da en çok bu yanı hoşuma gidiyor.
You know, this kind of looks like...
Tıpkı şeye benziyor..
You don't look like the kind of guy that needs it.
Buna ihtiyacı olan türde bir adama benzemiyorsun.
kind of like 48
kind of 1307
kind of weird 37
kind of a 17
kind of guy 48
kind of way 34
kind of thing 52
kind of fun 19
like you mean it 28
like your brother 20
kind of 1307
kind of weird 37
kind of a 17
kind of guy 48
kind of way 34
kind of thing 52
kind of fun 19
like you mean it 28
like your brother 20
like your dad 19
like you and me 45
like you told me 16
like you 1448
like you said 759
like yours 81
like your mother 32
like you used to 18
like you do 64
like your father 54
like you and me 45
like you told me 16
like you 1448
like you said 759
like yours 81
like your mother 32
like you used to 18
like you do 64
like your father 54