Kind of thing traducir turco
6,201 traducción paralela
You don't think I go through this kind of thing all the time
Kadın bir doktor olmakla sürekli böyle şeyleri yaşamadığımı mı zannediyorsun?
I was never very good at this kind of thing.
Böyle bir şeyi hiç beceremedim.
Oh, that'll probably phase in to a Sunday afternoon hobby kind of thing.
Muhtemelen pazar akşamı hobisine dönecek bir şey o.
This is not the kind of thing I usually do.
Genellikle yaptığım bir şey değildir bu.
You are uptight with this kind of thing.
Bu tarz şeylerde çok tutucusun.
I realize you've been trying to compartmentalize your life, but it's affecting your ability to do your job. And around here, that kind of thing doesn't go unnoticed.
Hayatını düzene sokup idame etmeye çalıştığını farkettim ama bu durum işini etkliyor ve buralarda, bu tarz bir şey sıkıntı oluşturabilir.
It ain't that kind of thing, buddy.
Bu, o tarz bir şey değil evlat.
It was my first taste of that kind of thing.
O tarzda bir şeyin tadını ilk defa almıştım.
That kind of thing doesn't sit too well With the ladies.
Delilik bayanlar arasında pek de hoş karşılanmıyor.
Who does this kind of thing?
Kim yapar böyle bir şeyi?
It's--this just wasn't the kind of thing I thought you'd be signing up for right now.
Sadece şu anda kabul edebileceğin bir şey olduğunu düşünmemiştim.
Clothes, jewelry, that kind of thing.
Kıyafetler, takılar falan satıyordum.
I did the same kind of thing as a waitress.
Aynısını garsonken de yapmıştım.
Because you do this kind of thing all the time, and then you try to cover it up.
Çünkü hep bu tür şeyler yapıp örtmeye çalışıyorsun da ondan.
Remember we talked about that kind of thing before?
Daha önce konuştuğumuz konuyu hatırladın mı?
Holding hands, milkshakes with two straws, that kind of thing?
El ele tutuşmak tek milkshake'i iki pipetle içmek falan?
Is that the kind of thing you mean?
Yaklaşık böyle bir şey mi?
And that's why Agent McCall is bringing in an expert from Quantico who deals with exactly this kind of thing.
Hissediyorum. Bu yüzden Ajan McCall, Quantico'dan tam olarak bu tür şeylerde uzmanlaşmış bir uzman getiriyor.
Figured it wasn't your kind of thing.
- Sen sevmezsin diye düşündüm.
Did they let you get away with this kind of thing?
Böyle bir şey yapmana izin verirler miydi?
Like a "Back How It Used to Be" serious thing, or a "Much Needed Romp After Claire" kind of thing?
Eskiden olduğu gibi ciddi mi yoksa Claire sonrası azgınlık mı?
I've seen this kind of thing before.
Buna benzer birşey görmüştüm.
lemonade kind of thing.
limonata gibiydi.
That's just the kind of thing that Harvey- - did you just--did you just- - did you just say, "Sean Cahill"?
Tam da Harvey'in diyeceği türden - Sen az önce - az önce - - Az önce "Sean Cahill" mi dedin? - Evet.
I seem to remember a summer 10 years ago when this kind of thing happened on occasion.
Bundan on yıl önce yaz döneminde ara sıra bunu yaptığımızı hatırlıyorum.
We met in Vegas... he said your man is the best at this kind of thing.
Dediki böyle şeylerde en iyisiymiş.
Well, it's, uh, it's coupled with a, um, fairly controversial anti-inflammatory corticosteroid... you know, the kind of thing that gets people thrown out of the game... for good.
oldukça tartışmalı bir anti-enflamatuvar kortikosteroid ile birlikte Bilirsin, oyundan sonsuza kadar atıldığın türden
'An appeal, you know, a sort of keeping-up-awareness kind of thing.'
- İlgi çekme, farkındalığı devam ettirme tarzı bir şey.
One, the perpetrator had been waiting for her to pass by, and two, the perpetrator has done this kind of thing before. and two, the perpetrator has done this kind of thing before.
İki, suçlu böyle bir şeyi daha önceden de yaptı.
You're not having some kind of thing with Max?
- Max ile aranızda bir şeyler yok mu? - Max?
That kind of thing.
O tarz bi şey.
- Like a Martin Luther king kind of thing?
- Martin Luther King'in rüyası gibi mi?
And whatever you do, however you do it, however you imagine your child's life, or what kind of parent you'd be, 29 years later, he's in some shrink's office accusing you of some stupid thing that you said or did that for the life of you you can't remember saying or doing.
Ve ne yaparsan yap, nasıl yaparsan yap çocuğunun hayatını nasıl düşlersen düşle, nasıl bir anne olacağını düşünürsen düşün 29 sene sonra bir psikiyatristin odasında sen ne kadar çabalasan da seni, yaptığını veya söylediğini hatırlamadığın bir şeyle suçlarlar.
Your shining thing kind of creeped me out anyway.
Zaten senin şu sezgi şeyin beni biraz korkuttu.
Either he still actually believed in her, or he was just trying to do the right thing, which was very Matty and kind of heartbreaking to watch.
Ya hala ona inanıyordu ya da doğru şeyi yapmaya çalışıyordu ki bu tam da Matty'nin tarzıydı. Ve bunu izlemesi biraz üzücüydü.
I hired you as interim chief of staff because you're the kind of person that does the right thing.
- Seni geçici şef olarak aldım çünkü doğruyu yapacağını biliyorum. Kolay değil.
She tried to. The thing kind of has a mind of its own.
Denedi, ama o şeyin kendisine ait bir aklı var gibi.
What if we had some kind of freaky three-way thing going on?
Ya biz acayip bir 3 Iü ilişki içindeysek?
I'm from the race that built the TARDIS, dimensions are kind of our thing.
Tardis'i yapan ırktanım ben. Boyutlar bizim işimiz.
Well, before, what happened was it was all sort of based on a kind of a rhythm thing.
Şey, öncelikle, bu olan şeylerin hepsi... hepsi bir ritme dayalı gerçekleşiyor.
What kind of monster would do such a thing?
Nasıl bir canavar böyle bir şey yapar?
Would there be someone who could help them with that kind of a thing?
Bu konuda onlara yardım etmiş olabilecek biri olabilir mi?
But putting bad stuff in your mouth is kind of your thing.
Ama senin olayın ağzına kötü şeyler sokmaktı.
I need you, Wilson. This whole thing comes down to the kind of people we are - you, me, Philip... You.
Sana ihtiyacım var, Wilson.
OK. He said I have a lot of vacation days, which is kind of the same thing.
Bir sürü izin günüm olduğunu söyledi, aynı kapıya çıkıyor.
Not to sound anti-semantic, but the whole Jew thing I think it's kind Of bullshit.
Tartışma adına söylemiyorum ama bence Yahudilik olayı palavra.
Would there be someone who could help them with that kind of a thing?
Bu tarz bir konuda bana yardımcı olabilecek birisi var mıdır?
It was just kind of a crazy, spur-of-the-moment thing.
Sadece hazırlıksız yakalanan çılgınca bir şeydi.
What kind of kids steal $ 1 / 2 million and the first thing they buy are new clothes?
Hangi çocuk yarım milyon dolar çalar ve yaptığı ilk iş yeni kıyafetler almak olur?
That kind of sounds like a boyfriend thing, too.
Bu da sevgili işi gibi sanki.
Hey, you know, it's the thing about all this food, bro... it's... it's getting kind of expensive.
Biliyorsun, tüm bu yiyecekler, pahalı olanlarından.
kind of like 48
kind of 1307
kind of weird 37
kind of a 17
kind of guy 48
kind of way 34
kind of fun 19
kind of like you 17
things 422
thing 1205
kind of 1307
kind of weird 37
kind of a 17
kind of guy 48
kind of way 34
kind of fun 19
kind of like you 17
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16