And who traducir turco
91,057 traducción paralela
You're gonna have to be vigilant now about what you say and who you say it to.
Bundan sonra ne söylediğine ve kime söylediğine çok dikkat etmek zorundasın.
Ha! And who are you?
Sen kimsin?
And their younger sister, Meg Rayburn, who is the ex-fiancée of Marco Diaz, who has a history of violent outbursts towards Marco Diaz and whose DNA was found at the crime scene. And who has disappeared into thin air.
Ve kız kardeşleri Meg Rayburn Marco Diaz'ın eski nişanlısı geçmişte Marco Diaz'a karşı öfke patlamaları yaşadığı bilinen DNA'sı olay mahallinde bulunan ve şimdi sırra kadem basmış olan bir kişi.
And who was that eyewitness?
- Kimdi bu görgü tanığı?
And who freed them?
Onları kim kurtardı peki?
And not just people who own boats.
Sadece tekne sahipleri için de değil.
It's grown men with bourbon on their breath, who lean in a little too close and say, "My, how you've grown."
Ağzı viski kokan, sana iyice yaklaşıp "Ne kadar da büyümüşsün." diyen yetişkin adamlar.
And... And as you expand, we'll keep a cap on the number of new accounts we take on, in contrast to these bigger firms who can easily swallow you up.
Sizi kolayca içine katabilecek daha büyük şirketlerin aksine, şirketiniz genişledikçe yeni hesap listemiz kabarmayacak.
What kind of women? Who go to conferences, and are smart and deal in finance?
Konferanslara giden finans sektöründeki zeki kadınlar mı?
-'Cause you see, if we are who you say we are, and that man is who you suspect he is, then you alerting him to your identity as an FBI agent only serves to have my family killed.
- Çünkü eğer sandığınız gibi insanlarsak ve o adamdan da şüpheleniyorsanız kendinizi FBI ajanı olarak tanıtmanız yalnızca ailemin öldürülmesine yol açar.
And it seems to me... you're trying to solve that problem by upselling and overcharging a man in grief... who is my friend.
Bu sorunu çözmek için de yas tutan bir adamı kandırıp kazıklamaya çalışıyorsun ki kendisi de benim arkadaşım.
What would you do if that wife who you love and respect... felt that the smartest way to deal with a problem was just to eliminate it?
Sevgi ve saygı duyduğun o kadın, en mantıklı çözüm yolunun sorunu yok etmekten geçtiğini söylese ne yapardın?
It was Grace who told me how naive I was and that... all it meant was that shit happens.
Grace saflığımı yüzüme vurdu ve olur böyle şeyler başka anlam arama, dedi.
They'd work together and, uh... figure out who... else to blame.
Birlikte kafa kafaya verip suçlayacak başka birini bulacaklardı.
I shook down the kid who brought it, and he sang like a canary.
Getiren çocuğu biraz silkeledim. O da bülbül gibi şakıdı.
Aw, who the heck cares? It's Edna and Ethel Rosenblatt,
Edna ve Ethel Rosenblatt.
Not somebody who went to NYU and watched Dogtown once and then considers themselves an expert.
NYU'ya gidip bir defa Dogtown izlemiş ve kendini uzman olarak gören biri gibi değil.
And yet if I died tomorrow, I would be remembered as the man who ushered in the nuclear age.
Ama yarın ölürsem nükleer çağı başlatan adam olarak hatırlanacağım.
Anyone who doesn't follow your decree is a traitor or an imbecile and I've had enough of it!
Senin kararlarına uymayan herkes ya vatan haini ya da embesil. – Bıktım artık!
Here it is, in his own hand, a letter, trying to influence a federal judge on behalf of spies and pinko subversives who delivered our closely guarded atomic secrets right up the steps of the Kremlin!
İşte burada. Kendi elinden bir mektup. AMERİKAN KONGRE BİNASI 1951
You know, I hear you telling your silly little miracle-baby story to anybody who's gonna listen, and I'm gonna tell you something.
Biliyorsun, dinleyecek herkese, aptal küçük mucize-bebek hikayeni söylediğini duyuyorum. Sana bir şey söyleyeceğim.
And anyone who's left is just kind of...
Geride kalanlarsa...
And then I wake up right before I see who the person is.
Tam kim olduğunu görecekken uyanıyorum.
And who's that?
Peki o kim?
Jessica stayed at the table for another 10 minutes with the men who booked her, and then she left alone.
Jessica kendisini çağıran adamla 10 dakika daha oturmuş, sonra tek başına çıkmış.
Well, that could mean we're looking for a male unsub, someone who has issues with women and their perceived attractiveness.
Aradığımız şüpheli muhtemelen erkek, kadınlarla ve onların çekicilik algısıyla sorunları olabilir.
Which means we could be looking for a psychosexual sadist who releases his impotence and indulges his desire for control by sculpting his victims'faces, you know, creating his version of the perfect woman.
Aradığımız kişi iktidarsızlığını unutmak ve kontrol arzusunu tatmin etmek için kurbanların yüzlerini şekillendirerek kusursuz kadını yaratmaya çalışan psikoseksüel bir sadist.
Matt, you make your living tracking killers, people who don't want to be found, and you're really telling me you can't find your grandmother in a country the size of Indiana?
Hayatını katilleri bulmaya çalışarak kazanıyorsun Matt, bulunmak istemeyenleri buluyorsun, ama Indiana boyunda bir ülkede büyükanneni bulamıyor musun yani?
And this room speaks to someone who's disorganized.
Bu oda ise dağınık birini gösteriyor.
And he assumed Lauren, a dependent with low self-esteem who has connected her entire self-worth to the man would never negate what he says.
Ve Lauren gibi kendine güvenmeyen ve tüm özsaygısını kendisine bağlamış birinin karşı gelmeyeceğini düşündü.
- [Kelsey] Yelling at people who are already on our side using hashtags and marches?
Hashtaglerle ve yürüyüşlerle zaten yanımızda olan insanlara bağırmak mı?
Anybody who's been on that message board would have reason to believe that... Wally's family were zombies, and would have known where the family lived.
Mesaj panosundaki herhangi biri Wally'nin ailesinin zombi olduğuna inanmış olabilir ve ailenin nerede yaşadığını bilebilirdi.
Which enables them to race to the gathering spot ahead of the others making their way down five flights of steps, and be vouched for by you, who resented Cheryl for outing your porn career.
Bu sayede diğerlerinin önünde buluşma noktasına gidip beş adım önce geçtiler ve porno kariyerini insanlara yaydığı için Cherly'e kızan sen onlara kefil oldun.
And you were the animal who's been snatching little boys.
Küçük çocukları etraftan kapıp duran hayvan sensin.
And I want you to go on home and say a prayer... for our sister who has gone on home much too early.
Evlerinize gidip, aramızdan çok erken ayrılan kız kardeşimiz için dua etmenizi rica ediyorum.
Effective immediately Byron Giles, who has served this community with loyalty and distinction, will be stepping down.
Şu andan itibaren geçerli olarak, bu topluma vefalı ve seçkin bir hizmet sunmuş Byron Giles emekliye ayrılmıştır.
Somebody's trying to sabotage my wedding, and I'm gonna find out who it is.
Birisi düğünümü sabote etmeye çalışıyor ve kim olduğunu bulacağım.
First of all, that sounds like a terrible plan, and second, I have three women who can confirm
Birincisi, bu berbat bir plana benziyor.
I defended you to everyone who said that you would never grow up and that you would never get it together!
Senin asla büyümeyeceğini ve asla kendine çeki düzen vermeyeceğini söyleyen herkese karşı seni savundum!
Uh, yeah, and that's why I have to get on the phone in the next four minutes to figure out who did this to me.
Evet, o yüzden bunu bana kimin yaptığını bulmak için dört dakikada telefon açmalıyım!
You know, not having family, seeing our family when... things aren't well in one's life, and you see people who have what you don't, that can... that can cause you damage.
Biliyorsunuz, hayatınızda işler çok iyi değilken aileniz olmadığında, bir aile gördüğünüzde, sizde olmayan şeylere sahip insanlar gördüğünüzde, bu... size zarar verebilir.
Those people who died... they suffered, and I'm not just talking about the fire.
Ölen o insanlar... acı çektiler, sadece yangından bahsetmiyorum.
Her pimp is out of jail, the guy who dumped her body is gone, there's a house full of kids missing, and... and you're putting Dustin in jail?
Pezevengi hapiste değil, bedenini nehre atan kişi yok, bir sürü kayıp çocuğun olduğu bir ev var, ve siz... Dustin'i hapse mi atıyorsunuz?
And... And you know you can't help someone who doesn't want to be helped.
Biliyorsun yardım edilmesini istemeyen birine yardım edemezsin.
The other Kings and Queens who died... we'd always just thought it was just infighting.
Ölen diğer krallar ve Queens... Biz sadece hep düşünmüştük Sadece kavga içindi.
And as people who have a voice on this campus, you and I, we need to collab.
Bu kampüste sesi olanlar olarak sen ve ben iş birliği yapmalıyız.
Weren't you the one who brought us such feel-good hits as the lawn jockey issue and the blackface party?
Zenci bahçe süsü ve siyah yüz partisi gibi kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan fikirler de senden çıkmamış mıydı?
There are some restless millionaires in our city, who are worried that they are not being respected in spite of having a lot of money and end up spending money trying to gain that respect.
Çok parası olmasına rağmen saygınlığı olmayan çok fazla milyoner var. Ve saygınlık kazanmak için yığınla para harcıyorlar.
And not because we have any sympathy for our greedy dad, who gambled everything including this house without telling anyone.
Ayrıca, kimseye söylemeden, bu ev dahil her şeyin üzerine kumar oynayan aç gözlü babamıza sempatimiz yok.
Your dad is someone who ran behind money, but slipped and fell hard.
Senin baban paranın ardından koşarken, tökezleyip sert düşmüş biri.
And I wanted to talk to a few of your employees, who are also my clients.
Ayrıca benim de müşterilerim olan senin çalışanlarından bazılarıyla konuşmayı istiyorum.