English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / Best i can tell

Best i can tell traducir turco

153 traducción paralela
So, best I can tell, young lady, youve just landed yourself a job.
O yüzden, şunu söyleyebilirim ki, genç bayan, kendine bir iş edindin.
Best I can tell.
Hatta çok iyi.
She's scared of political fallout, best I can tell.
O herhangi bir politik tartışmadan kaçınır, en iyi ihtimalle bunu söyleyebilirim.
If you're confused about us if you're trying to make sense out of what's happening between us the best I can tell you is, so am I.
Bizim aramızda ne olduğu hakkında kafan karışıyorsa eğer neler olduğunu anlamaya çalışıyorsan sana söyleyebileceğim en iyi şey benim de öyle olduğum.
- Best I can tell it's asteroid debris.
- Meteor enkazı olduğunu söyleyebilirim.
Crap, like you have enemies called the Scorpions, and that your trusted colleague Matala, is a spy for them who as best I can tell is deadset on killing you.
Pis, Scorpions denen düşmanlarının olduğu gibi. ve güvendiğin iş arkadaşın Matala'nın onlar adına bir casus olduğu, ve seni öldürmek yolunda karar aldığı gibi.
The best I can tell, this is the outfit she wore when she died.
Tek söyleyebileceğim öldüğünde üstünde bunların olduğu.
The best I can tell, sir, the kid survived a Goa'uld massacre.
Söyleyebileceğimin en iyisi, efendim, çocuk bir Goa'uld katliamından kurtulmuş.
- As best I can tell.
- Öyle görünüyor.
- Best I can tell it's a spasm between L4 and L5.
- Görebildiğim kadarıyla dördüncü ve beşinci bel omurları arasında bir spazm söz konusu.
Best I can tell, you've got about 3,000 in chips.
İyimser bir bakışla, elinde yaklaşık 3000 papellik fiş var.
best i can tell, charlie, for the first time in your life, you are involved in an adult relationship.
Sana söyleyebileceğim en iyi şey, Charlie ; hayatında ilk defa olgum bir ilişki içindesin ve bu seni zorluyor.
- It's hardly the best time... for you to have come out here, but I can't tell you how pleased I am to see you.
- Gelmeniz için iyi bir zaman değilmiş... Ama sizi gördüğüme çok sevindiğimi söylemeliyim.
Why don't you tell me where I can reach your people... and I'll try my best?
Neden bana ailelerinizin nerede olduğunu söylemiyorsunuz? Elimden gelen her şeyi yaparım.
I'll tell them only the best can expect a place in the most perilous voyage in history.
Yanıma en iyilerini alırım.
If my grandmother Tzeitel, may she rest in peace, took the trouble to come from the other world to tell us about the tailor all I can say is that it's for the best.
Tevye... Eğer Tzeitel Ninem, nur içinde yatsın, terziyi haber vermek için, öbür taraftan gelmek zahmetine katlandıysa Bizlere "Hayırlısı" demek düşer.
# I can tell if you've got it in you, I've trained the best
İçinde varsa eğer geçebilirsin. En iyilerini yetiştirdim ben.
You can't expect me to tell him I run the best sidewalks in Pigalle.
Ona, Pigalle'deki en güzel kaldırımlarda sürttüğümden bahsedemezsiniz.
I guess the very best case I can make for myself now is to tell you the absolute, naked truth.
- Sanırım artık, kendime yapabileceğim iyilik, tüm gerçeği olduğu gibi anlatmak olacak.
I can tell you, the best damned poontang I ever paid for was in Da Nang.
Vallahi, en iyi muameleyi Da Nang'da gördüm.
I can't tell which is the best placement for us.
Bizim için neresi en uygun olur kestiremiyorum.
Gordon is a putz. I can tell you who my best friend was... in school, in the marines, when I was a cop.
Okulda, donanmada... ve polis olduğum dönemde de dostum vardı.
But what I can tell you is that, well, New York, the city as well as the university, well, New York, the city as well as the university, can be a little overwhelming, can be a little overwhelming, and is often best suited for the independently minded student, and is often best suited for the independently minded student, and your parents seem to imply that you might not fit into that category.
Ama benim sana söyleyebileceğim, New York bu şehir ve bu üniversite bazen ağır gelebilir ve burası daha çok özgür ruhlu öğrencilere uygun bir okuldur.
It you tell me all that you know, I'll be your best friend... and you can be co-editor of the paper, what do you think?
Bildiğin herşeyi bana anlat, senin en iyi dostun olacağım ve sen de gazetenin yardımcı editörü, ne dersin?
And then I guess she can tell lies and pretend along with the best of us.
Ama öyle tahmin ediyorum ki bizim iyiliğimiz için yalan söyleyebilir ve rol yapabilir.
I can tell. She's my best friend. I love her.
Ben anlarım çünkü o benim en iyi arkadaşım ve onu çok severim.
Because right now you've gotta walk through that front door and tell your best friend that the only girl in the universe he can't live without- - ls the same one that I can't live without.
Çünkü şu anda o ön kapıdan girip, en iyi arkadaşına onun evrende onsuz yaşayamayacağı tek kızın... Benim onsuz yaşayamayacağım kızla aynı kişi olduğunu söylemeliyim.
The best I can do is tell you what I saw.
Size tek anlatabileceğim gördüklerimden ibaret.
I'm doing the best I can, but to tell you the truth, I'm not so sure this is a good idea.
Elimden gelenin en iyisini yapıyorum ama gerçeği söylemek gerekirse, burasının başlamak için iyi bir yer olduğunu zannetmiyorum.
Tell me what we're into, and I'll do the best I can.
Durumun ne olduğunu söyle, elimden geleni yapacağım.
What can I tell you? He's the best.
- O en iyisidir.
Now, you or anybody else that can tell me that that best serves the community, I shake my head and wonder why.
Bu, toplum için en iyi çözüm derseniz niye diye sorarım.
Best I can do is tell my unit chief that you drew shit.
Yapabileceğim tek şey, patrona, ekibinin gerçekten b.ktan olduğunu söylemek.
The best I can do is to tell it the way he told me.
En iyisi, onun bana anlattığı şekilde anlatmak.
You can tell C.J. that the best sex that I've ever had in my life has been with him.
C.J.'e de ki, bugüne kadarki hayatımın en iyi sevişmesini onunla yaşadım.
I can tell you where the bloodmobile was the day your donors gave blood, - but that's the best I can do.
Mobil kan merkezinin o günkü yeri dışında bir şey söyleyemem.
Well, I can tell you that Michael was pretty upset that you wanted to be best man.
Sana söylemeliyim ki Michael senin sağdıç olmak istemen çok üzüldü.
I mean, if you can't tell your best friend, who can you tell?
En iyi arkadaşına söyleyemiyorsan kime söyleyebilirsin ki?
I gotta tell you, I felt kind of depressed, like maybe my best days are behind me.
Bu canımı sıkıyor. Belki de en parlak günlerim gerilerde kaldı.
I can tell you guys are enjoying what was the best part of our relationship.
İlişkimizin en iyi parçasından siz de zevk alıyorsunuz.
I gotta tell you, I can't tell you how many shows we've done but this is the best audience we ever had. I wanna thank you for that.
Şimdiye kadar sayısız şov yaptık ama bu gördüğümüz en iyi seyirci topluluğu.
- You tell him I'm doing the best I can.
- O'na elimden geleni yaptığımı söyle.
Now can I tell you about my fantasy with a really big desk and six of the best?
Büyük bir masa ve üzerinde sevişmekle ilgili fantezimden bahsedebilir miyim?
I just figured, if I can't even tell my best friend maybe I'm not ready for this.
Eğer en yakın arkadaşıma bunu söyleyemiyorsam, belki de buna hazır değilimdir, diye düşündüm.
I came to tell you to be the best boy you can be.
Sana, iyi bir evlat olmanı söylemeye geldim.
And I can tell you right now, that from the few conversations I've had with some of the folks here already this evening, that whatever these comments are, there are some people here who believe that this is the best thing they've ever had in their whole lives.
Ama şunu söyleyebilirim ki sadece birkaçınızla yaptığım kısa sohbetlerden çıkardığım sonuç kim ne derse desin, karşımda hayatlarının en güzel günlerini burada geçirdiğine inanan insanlar görüyorum.
He's my best friend and I can't even tell him the truth.
O en iyi arkadaşım. Ona bile gerçeği söyleyemiyorum.
Tell her I'm doing the best I can.
Elimden geleni yaptığımı söyle.
I can't even tell my best friend, Ben, what I do for a living.
En yakın arkadaşım Ben'e bile, yaşamak için ne yaptığımı söylemedim.
Tell me how I can get out of this vault... in a way that serves my best interest.
Bu kasanın içinden ne istediğini ve bu kasadan benim en iyi kazançla nasıl çıkabileceğimi söyle.
I know you were Doreen's best friend and I just wanted to introduce myself and tell you that if there's anything that I or Beta Kappa Theta can do for you during this very difficult time, please don't hesitate to ask.
Ve ben ya da Beta Kappa Theta bu zor zamanda bir şey yapabilirse lütfen sormaktan çekinme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]