Big breath traducir turco
110 traducción paralela
- Now a big breath.
- Şimdi derin bir soluk alın.
Now, one big breath.
Şimdi derin bir nefes alın.
NOW, NOW, BIG BREATH,
Şimdi, derin nefes al,...
This could be our big breath.
bu bizim için büyük bir soluk oldu.
And one big breath,
.. şimdi üfle.
Come on. Blow them all out in one breath, one big breath.
Hepsini bir kerede söndürmeni istiyorum!
I know. It's okay. Just take a big breath.
Biliyorum.Tamam. Sadece derin nefes al.
Good. Now, what I want you to do is pretend you're blowing out your birthday candles. Take another big breath.
Şimdi pastadaki mumları üfleyecekmişsin gibi yapmanı istiyorum.
Big breath. Here. Support voice.
Derin bir nefes al.
Big breath. Who's the fairest of us all?
Benden güzeli var mı?
Okay Big breath, Molly Big breath
Hadi Molly. Çok güzel.
- Big breath, please.
- Derin, lütfen.
I want you to relax, take a big breath, and now...
Rahatlamanı ve derin bir nefes almanı istiyorum, şimdi de...
If you wind up needing to use the harness, make sure he doesn't take a big breath in when you're fastening the buckles, otherwise, he can wriggle out and the whole thing is useless.
Koşum takımı takmanız gerekirse takarken derin nefes almamasına dikkat edin. Yoksa kaçabilir ve yaptığınızın anlamı olmaz. Hem de hiç.
Come on, Damien, big breath...
Haydi, Damien, derin nefes...
Big breath.
Büyük nefes.
Gable's bags, please? Take a big breath in and exhale a big sigh.
"Derin nefes alın ve verin."
I got it. All right, take a big breath.
Görünüşe bakılırsa çalışan bir kızmış.
One more big breath.
Bir derin nefes daha.
OK. Big breath in, and then don't move.
Tamam, derin bir nefes al ve kıpırdama.
When we're born, we take our first big breath, lungs expand, and the ductus closes.
Doğduğumuzda, ilk nefesimizi aldığımızda akciğerler genişler ve ductus kapanır.
What we're gonna do is on one, two, three, you're gonna take a big breath with me, okay?
Üçe kadar sayacağım, sonra birlikte derin bir nefes alacağız, tamam mı?
- [beeping] - Oh, what a big breath mint.
Ne büyük nane şekeri!
Lift your thumb. Big breath.
Parmağını kaldır ve derin nefes al.
Take a big breath.
Derin bir nefes al.
All right, take a big breath.
Pekala, derin bir nefes al.
One time, I had a pain and the doctor put a big cone over my face and told me to take a deep breath.
Bir keresinde, ağrım vardı ve doktor yüzüme büyük bir kone koyup derin bir nefes almamı söylemişti.
I took a big deep breath and said to myself :
Derin bir nefes alıp...
But you let Henry Terrill run my cows off of the Big Muddy and 24 of'em died of thirst before I could take a breath.
Ama sen Henry Terrill'ın sığırlarımı Büyük Çamur'dan sürmesine izin verdiğin için 24 tanesi susuzluktan öldü.
BIG DEEP BREATH.
-... büyük, derin bir nefes.
The photos of the bureaucrats'tables with brazen-faced... and of the big, wild dogs... of the mountains with bare and treeless... of this cold, earthly paradise where desperate people live... of villagers who warm with their breath when cowpat firing has ended.
Tozlu bürokrat masaların mahkeme duvarlı suratlın fotoğrafını Büyük azgın köpeklerin, çıplak ağaçsız dağların. Çaresiz insanların yaşadığı bu soğuk yeryüzü cennetinin.
"Sorry, your rear end is too big." "Okay, your breath stinks."
" - Üzgünüm, arka tarafın çok büyük." " - Peki, senin de nefesin kokuyor."
Iousy food big men with bad breath.
Ya iğrenç yemekler yiyen ve nefesleri kokan kocaman adamlar ya da zengin adamlar oluruz.
Take a big, deep breath.
Derin bir nefes al.
No, every time my mom channels Satan, I take a deep breath, count to three, give her a big smile, and say something like,
Hayır, ne zaman annem şeytana dönüşse, derin bir nefes alıp üçe kadar sayarım, sonra ona gülümser ve şöyle bir şeyler söylerim,
Big Momma got to catch her breath.
Koca Anne, nefes nefese kaldı.
Take a big deep breath and push.
Şimdi derin bir nefes al ve ittir.
Take a breath, big fella.
Bir soluk al, koca herif.
Holding a big bunch of baby breath flowers, .. And say'I love you'.
Bir demet karanfil tutup'Seni seviyorum'diyerek.
I'd appreciate it if you, uh, just took a breath... because it's... it's big.
Bu kez derin bir nefes alırsan memnun olurum... Çünkü bu... bu büyük.
And, at the same time, there's this enormous pressure on your chest, like A... like a big animal- - maybe a possum or a raccoon- - is sitting on it... and you can't catch your breath.
Ve aynı zamanda, göğsünde kocaman bir baskı, şey gibi... büyük bir havan gibi- - belki bir porsuk ya da rakun- - öylece oturmuş... ve nefes alamıyorsun.
- Big deep breath.
- Derin nefes al.
If she's as big as him she'll take any man's breath away.
Eğer kendi kadar irikıyımsa, her erkeğin nefesini kesecektir.
Shoulders back, big, deep breath.
Omuzlar geriye, derin bir nefes.
Just take a big deep breath.
Derin bir nefes al.
You can smell wine on her breath. Seriously, it's a big... It's a big thing for ballet teachers.
Ciddi olarak, nefeslerindeki içki kokusu bale öğretmenlerinin bir takdim şeklidir.
The actual inspiration for the heat ray came from a tour of Big Ben I was given by her Majesty Victoria- - lovely woman, terrible breath.
Isı ışını fikrinin ilhamı Kraliçe Victoria bana Big Ben'i gezdirirken gelmişti. Harika bir kadındı, ama berbat bir nefesi vardı.
Not until there's a Broadway marquee with a picture of my dog so big you can walk by and smell his puppy breath!
Köpeğimin nefes kokusunun bile duyulacağı kadar büyük bir resminin olduğu bir Broadway çadırı kurulana dek olmaz!
I'd give you a big kiss on the mouth but your breath is very bad this morning.
Sana büyük bir öpücük verecektim ama nefesin bu sabah çok kötü kokuyor.
Big, bad breath, kind of a jerk.
Kocaman, kötü nefesli, Serserinin biriydi.
When this big male decided to carry this little orphan and take care of him and give him food, it literally took our breath away.
Bu koca erkek küçük yetimi taşımaya karar verdiğinde ve ona göz kulak olup, yiyecek bulduğunda kelimenin tam anlamıyla nefesimiz kesildi.
breath 94
breathe 1905
breathing 114
breathless 16
breathe through your nose 20
breathing heavily 388
breathe with me 21
breathe it in 29
breathe deep 46
breathe deeply 64
breathe 1905
breathing 114
breathless 16
breathe through your nose 20
breathing heavily 388
breathe with me 21
breathe it in 29
breathe deep 46
breathe deeply 64