But he's alive traducir turco
483 traducción paralela
- But wait, he's alive.
- Ama dur biraz, yaşıyormuş.
But as long as he was alive, we always had plenty to eat and clothes to keep us warm.
O hayatta oldukça, hep yiyecek çok ekmeğimiz bizi sıcak tutacak giysilerimiz oldu.
But in Reims, the Resistance had identified them both and if Stéphane had gone to the Café du Commerce it's possible he may not have come out alive.
Lakin, Reims'ta Direniş ikisini de teşhis etti eğer Stéphane Café du Commerce'e gitmiş olsaydı muhtemel ki, dışarı sağ çıkamayabilirdi.
He ain't pretty, but by thunder, he's alive.
O iyi değil, ama Tanrının yardımı ile, hayatta kalacak.
No. He's alive now, but he won't be in half an hour.
hayır. şuan hayatta, ama 1 saat içinde olmayacak.
It fascinated Jirka. But he was sad that he would never see one alive.
Georgie sevdi, ama canlısını göremediğine üzüldü.
I don't know how, but he's alive.
Nasıl bilmiyorum ama yaşıyor.
But just tell me if he's alive.
Ama hayatta olup olmadığını söyleyin!
But if he's alive, why hasn't he written to you?
Öyle ama eğer hayattaysa neden sana yazmadı?
But you're alive and he's dead and that makes the difference.
Fakat siz hayattasınız ve o öldü ve aranızdaki fark bu.
I know that's not very comforting... the Red prison camps being what they are... but there is the chance that he's alive.
Esir kamplarının durumunu göz önüne alırsak, bu hiç iyi bir haber değil, ama hayatta olma ihtimali var.
No, her first husband is still alive, but they say he ´ s not a real man.
Hayır, ilk kocası hala yaşıyor, ama onun gerçek bir erkek olmadığını söylüyorlar.
But in Norman's case, he was simply doing everything possible to keep alive the illusion of his mother being alive.
Ama Norman'ın durumunda o annesinin hayalini canlı tutabilmek için her şeyi yapıyordu.
He's alive ", I said... but no one would believe me.
Babam yaşıyor! " dedim... Ama kimse bana inanmadı.
But he's dead now, and you are alive.
Artık o ölü sen hayattasın.
He's alive, but his brain is dormant.
Yaşıyor fakat beyin ölümü gerçekleşti.
But you must have seen the dead man while he was still alive.
O ölü adamı ölmeden önce görmüş olmalısın.
He's not doing too well, but he's alive, muchachos!
Çok iyi değil, ama hayatta, çocuklar!
But when I went for your clog, I heard shots and I thought, "He's alive, signaling for help."
Ateş sesini duyduğumda... düşündüm ki :
I don't know if Hartmann is still alive, but if he is, for his sake, for everyone's sake, I implore you, help me.
Hartmann yaşıyor mu bilmiyorum ama eğer yaşıyorsa, onun ve herkesin iyiliği için yalvarırım bana yardım edin.
The boy's unconscious, but he's still alive.
Çocuk bilinçsiz, ama hâlâ yaşıyor.
He's pretty bad, sir, but still alive.
Oldukça kötü, efendim, fakat hala yaşıyor.
But let us knowas soon asyou find out whether he's dead or alive.
Ama onun ölüp ölmediğini öğrenir öğrenmez bize bildir.
He's still alive, but the drug they use is too strong.
Hâlâ yaşıyor ama ilaçlar çok etkili.
He's kept alive, but in a cage.
Hayatta bırakılır ; ama bir kafesin içinde.
But if he's alive, why hasn't he written?
Peki yaşıyorsa, neden mektup yazmıyor?
But I can't find if he's alive or dead.
Ölü mü sağ mı, bilemiyorum.
- He's alive, but not by much.
- Yaşıyor, ama durumu ciddi.
He's alive, but we ran into the gravedigger squad!
O yaşıyor, ama biz mezarcı kadrosuna koştuk.
He's unconscious, but alive
Şu anda bilinçsiz ama yaşıyor!
But if he's dead and it can't be proved, then legally he's considered alive, so his wife can spend the money without restrictions.
Ama ölmüş ve bu kanıtlanamazsa, yasal olarak hayatta olduğu farz edilir karısı da kısıtlama olmaksızın parayı harcayabilir.
But the fiendish Dr Phibes was prepared for such an emergency, and, building his face anew, he entered the crypt, where he had enshrined his beloved wife, incredibly maintained neither alive nor completely dead.
Ama acımasız Dr. Phibes böyle bir duruma hazırlıklıydı. Yüzünü yenileyerek sevgili karısını son derece iyi bir biçimde koruduğu ve kutsallaştırdığı mabede girdi. Artık ne canlıydı ne de ölü.
But as far as we know, he's still alive.
fakat bildiğimiz kadarıyla hala hayatta.
Because of what you did, Mishima committed suicide. A pity, but anyway you're lucky. Your dad, he's still alive.
ama bu yüzden Mishima intihar etti çok yazık olmuş ona, ama neyseki babanız Kebu hayatta
But he's wanted alive or dead, sheriff.
Ölü ya da diri aranıyordu, Şerif.
But you're speaking about him as if he's alive!
Sanki o yaşıyormuş gibi konuşuyorsun!
But he's still alive - Or he was.
Ama kurtuldu... yani galiba.
Sure, he been feeling a bit poorly but he's one of the finest cockfighters alive.
Evet, biraz yorgun gözüküyor ama en iyi horoz dövüşçülerinden biri o.
I don't know which but... he's been found - alive.
Hangisi bilmiyorum ama o bulundu, yaşıyor.
He's still alive but I don't know how long he will be.
Hala yaşıyor, ama ne kadar sürer bilmem.
- He's knocked out, but he's alive.
- Kendinde değil ama yaşıyor.
He looks like he's hurt pretty bad, but he's alive
Bayağı bir kötü yaralanmış gibi, ama yaşıyor.
But he's not alive, is he?
Ama hayatta değil, öyle değil mi?
Adolfo is paralyzed but he's still alive.
Adolfo felçli ama hala hayatta.
- But he's alive!
- Çok ağır bir yara.
Perhaps you are right. But I thought he was alive.
Belki de haklısınız ama ben onun hayatta olduğunu sanıyordum.
But your father - he's still alive.
- Ama baban, o hala hayatta.
But he's alive, I tell you, I've seen him.
Fakat o yaşıyor, sana söylüyorum, onu gördüm.
At the time, he felt as if he were dead, because he never thought he'd survive, but... he's alive.
O sıralarda, ölüymüş gibi hissettim, çünkü sağ kurtulabileceğimi asla aklına getirmemiştim. Ama... hayattayım işte.
- But he's alive.
- Ama hayatta.
He was dead, but he's alive,
Ölmüştü ama yaşıyordu.
but he's a good guy 21
but he's gone 56
but he's not here 42
but he's dead 84
but he's a good man 17
but he's right 88
but he's gone now 20
but he's good 19
but he's here 25
but he's wrong 25
but he's gone 56
but he's not here 42
but he's dead 84
but he's a good man 17
but he's right 88
but he's gone now 20
but he's good 19
but he's here 25
but he's wrong 25
but he's okay 31
but he's not 136
but he's fine 33
but he's gonna be okay 19
but he's 144
he's alive 845
alive 714
alive and well 49
alive or dead 65
but here's the thing 247
but he's not 136
but he's fine 33
but he's gonna be okay 19
but he's 144
he's alive 845
alive 714
alive and well 49
alive or dead 65
but here's the thing 247
but how 718
but here's the problem 16
but here we are 98
but he doesn't 34
but here i am 78
but here it is 16
but he didn't 242
but here's the deal 31
but here you are 88
but how are you 17
but here's the problem 16
but here we are 98
but he doesn't 34
but here i am 78
but here it is 16
but he didn't 242
but here's the deal 31
but here you are 88
but how are you 17