Can i just traducir turco
35,842 traducción paralela
Can I just say how weird all of this is?
Tüm bunların ne kadar garip olduğunu söyleyebilir miyim?
Can I just take a day off?
İzin alabilir miyim?
Can I just detonate them now?
Şimdi patlatsam olmaz mı?
Or I will show you just how long I can make a minute last.
Ya da sana zamanı nasıl güzel değerlendirebileceğimi göstereyim.
It's just that I can't leave that person behind.
Sadece birini arkada bırakamam.
I can so see your mom just thinking you're eating too much.
Annenin, çok yediğin için böyle olduğunu düşündüğünü anlayabiliyorum.
I have a wife I love, she can't just disappear
Sevdiğim bir eşim var, aniden yok olamaz
But I just can't figure out what I'm doing here alone with a guy.
Ama neden bir erkekle tek başımayım anlamıyorum.
We can't just leave Chen.
Chen'i bırakamayız.
I just can't help but feel like we have this connection.
Aramızda bağlantı olduğunu düşünmeden edemiyorum.
Okay, look, Axl, I know Mom said some stuff about April she shouldn't have, but our family is not so great that we can just afford to be losing members left and right.
Tamam, bak Axl annem April hakkında söylememesi gereken şeyler söyledi biliyorum ama ailemiz tüm üyelerini kaybetmeyi göze alabilecek kadar harika değil.
Buh, buh, buh, buh, buh. I can make do with just the candle.
Sadece mumla yetinebiliyorum.
Can we just focus on the decision I'm facing?
Yüzleşmekte olduğum karara odaklanabilir miyiz?
Jules, I can't just walk away from this, all right?
Jules, öylece çekip gidemem.
I guess I just really like this guy, and I want to be able to show him I can fit into the more complicated parts of his life.
Bu adamdan çok hoşlanıyorum ve ona, hayatının daha karmaşık kısımlarına da ayak uydurabileceğimi göstermek istiyorum.
And that is why you need to come with me, so I can retrieve the answers which are just out of reach.
İşte bu yüzden benimle gelmelisin bu şekilde ulaşılamayan cevaplara ulaşabilirim.
I can't just leave them.
Onları öylece bırakamam.
So, they can't leave the cave, which means I just have to get Kanan and Sabine outside.
Yani onlar mağarayı terk edemiyorlar bu da benim Kanan ve Sabine'i dışarı çıkarmam yeterli olacaktır anlamına geliyor.
I just can't feel anything anymore.
Artık hiçbir şey hissetmiyorum.
Can I maybe just... stay here five more minutes?
Beş dakika daha kalabilir miyim acaba?
I'm gonna take a while, probably, so you can just go on without me.
Biraz vakit alır herhalde, o yüzden bensiz devam edebilirsin.
All right, just Doug, can I buy you another beer?
Pekala sadece Doug, sana bir bira daha ısmarlayayım mı?
I-I just can't live with that.
Bununla yaşayamam.
Just trying to get all my thoughts down while I still can.
Aklıma gelenleri hala yazabiliyorken yazmaya çalışıyorum.
I mean, there are some picnics, but just packing up the car to get there can crush your soul.
Yani bazı pikniler olur ama sadece hazırlanıp arabayla oraya gidip ruhunu ezmek için.
Look, Gerry... we just had sex, so I can give you a ride.
- Bak Gerry az önce seviştik, seni eve bırakabilirim.
- I know. But I can't just- -
- Biliyorum ama öylece bitiremem.
Oh, no, I think they just wanted you here so they can prank you. - Hmm?
Yok, bence sana eşek şakası yapabilmek için burada olmanı istediler.
I'm holding in my hand right now... just so some drunken old broad can stagger over and tell me I look like Ernest Borgnine.
Üstüne de sarhoş ve yaşlı bir herif üstümüze doğru sendeleyip Ernest Borgnine'a benzediğimi söylesin.
We have a little situation, and I just want to be as up front as I can.
Ufak bir sorunumuz var ve bunu size hemen bildirmek istedim.
I just can't see at night.
Sadece geceleri göremiyorum.
I... really can't just die like this.
Ben bu şekilde ölüp gidemem.
I just can't.
Yapamam.
I gave you a magical experience, but I just can't do that all the time, nor do I want to.
Sizlere büyülü bir deneyim yaşattım ama bunu her zaman yapamam ve yapmak da istemiyorum.
Okay, if you'll just let me talk, I can explain.
Konuşmama izin verirseniz açıklayabilirim.
I just can't wait for that to be over.
Bir an önce bitmesi için sabırsızlanıyorum.
- I just can't deal right now.
- Şu anda onunla uğraşamam.
Because I can just remember it.
Anımsamak yetiyor.
If that is just a dream or a hallucination. Or if I'm seeing the future of another world. I can't know exactly.
Bu gördüğüm rüya mıydı, yanılsama mı veyahut başka bir dünyadan geleceğe mi tanıklık ettim tam olarak bilmiyorum.
A ghost? I'm sorry, but can you just not be concerned about me?
Özür dilerim ama benim için kaygı duymasan diyorum?
It's just important to you to be right and first all of the time and that makes you competitive and intimidating, and sometimes when I have a solution, I'm afraid to speak up because you can be dismissive,
- Hayır! Her zaman haklı ve birinci olmak senin için çok önemli. Bu da seni rekabetçi, korkutucu hâle getiriyor.
Let's just find something for under a hundred bucks so I can go to work and earn 75.
100 doların altında bir şey bulalım böylece işe gidip 75 dolar kazanabileyim.
I just move my car to another spot, and we can file this one under "lesson learned" "
Başka bir parka çeksem ve dersini aldı dosyasını doldursak?
Just hope you can forgive me so someday we can laugh about it, like we do about that bad haircut I gave you.
Umarım beni bağışlarsın böylece bir gün buna gülebiliriz, tıpkı saçını kötü bir şekilde kestiğim günkü gibi.
Just going for 2 years, I can make up all the money I lost!
2 yıllığına gidersem kaybettiğim tüm parayı kazanırım!
What I mean is, can't you lend me just 10 bucks?
Bana on dolar borç verir misin demeye çalışıyorum şurada.
I have to move too. But I just can't scrape the money together to do it.
Benim de taşınmam lazım ama gerekli parayı denkleştiremiyorum.
You can just slack off and play while I'm gone.
Yokluğumda tembellik edip keyfine bakabilirsin.
I can't tell by just looking.
Yalnızca bakarak anlayamam.
- I can't tell by just looking.
- Yalnızca bakarak anlayamam. Dokunarak anlayabilirim ancak.
- That punk. Can't I just live at your house?
Evinde yaşayamaz mıyım?
can i just ask 37
can i just say 194
can i just say one thing 27
can i just say something 39
can i ask you something 847
can i help you 3179
can i call you back 206
can i ask you a question 620
can i see you 43
can i go to the bathroom 24
can i just say 194
can i just say one thing 27
can i just say something 39
can i ask you something 847
can i help you 3179
can i call you back 206
can i ask you a question 620
can i see you 43
can i go to the bathroom 24
can i come 228
can i come in 862
can i get you something to drink 121
can i come over 34
can i tell you something 197
can i get you anything 321
can i trust you 126
can i 1769
can i see it 212
can i talk to you 554
can i come in 862
can i get you something to drink 121
can i come over 34
can i tell you something 197
can i get you anything 321
can i trust you 126
can i 1769
can i see it 212
can i talk to you 554