Come and traducir turco
91,144 traducción paralela
We come and go.
Biz gelir gideriz.
They want to come and observe the sunrise.
Onlar gelip güneşin doğuşunu izlemek istiyorlar.
- I'll come and visit.
- Gelip ziyaret edeceğim.
Come and live with me at Nampara.
Gel ve benimle Nampara'da yaşa.
Come and visit us soon.
Gelin ve yakında bizi ziyaret edin.
Let Mistress Trelask come and take measurements...
Bayan Trelask gelip ölçümü alsın.
Would you like to come and hear the answer now?
Gelip cevabı duymak ister misin?
Your brothers have had 10 years to come and see me.
Kardeşlerin 10 yıldır beni görmeye gelmediler.
I tried to leave you half of everything and... If there's anything you still want, you just come and take it.
Her şeyin yarısını sana bırakmaya çalıştım, ama hâlâ istediğin bir şeyler varsa gelip alabilirsin.
- And the buyers want to come now.
- Ve alıcılar şimdi gelmek istiyor.
What if they come back and break in?
Ya geri gelip kapıyı kırarlarsa?
And when you're done cleaning up, come meet me back at the precinct.
Temizliği bitirince, karakolda beni bul.
And it won't unless we come to an agreement.
Bir anlaşmaya varmayınca da olmayacak.
It surfaced in the late 19th century when people started moving to big cities and living on top of each other in these massive apartment buildings, where night after night after night they had this shared experience where the tenants would hear their neighbors, like, by the thousands, come home after work, sit down, take off one shoe, drop it on the floor, right?
19 yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış insanlar büyük şehirlere taşınmaya ve bu devasa binalarda altlı üstlü yaşamaya başladığında her gece ve her gece kiracıların, yüzlerce kez komşularının işten gelmesini, oturmasını ayakkabılarından birini çıkarıp yere bıraktığı deneyimini yaşadıkları, değil mi?
Waiting for this thing to come after me, or us, would be more dangerous, and Adaline,
Bu şeyin peşimden veya peşimizden gelmesini bekliyorum, Daha tehlikeli olacak,
Saw this strange man come into our home and go into my grandfather's room, open the window...
Bu garip adamın evimize geldiğini gördüm Ve dedemin odasına gitti, pencereyi açtı
And I think we've come full circle.
Sanırım tam bir döngüye geldik.
Stay on the path and you'll come to it directly.
Patikadan ayrılmayın, direkt oraya ulaşırsınız.
It is not to the benefit of France to permit spies to come ashore and live amongst us.
Casusların kıyılarımıza gelip aramızda yaşamalarına izin vermek Fransa'nın menfaatine değildir.
France is a desperate place..... and there were times when I doubted whether I'd come back alive.
Fransa tehlikeli bir yer geri dönebileceğimden şüpheye düştüğüm anlar oldu.
Make haste and come with us.
Çabuk ol ve bizimle gel.
Invitations come thick and fast.
Davetiyeler kalın ve hızlı gelir.
Even if supplies were easier to come by, which in times of war, they're not, even if we could get them across the Channel unscathed and land them unseen, with no guarantee of a delivery day, the cost would be...
Malzemeler daha kolay gelse bile, Savaş zamanlarında değiller, Kanalın üstünden yaralamasaydık bile
Man, you get pissed off, you disappear for a few weeks, and then you come crawling back.
Kızdın, birkaç hafta ortadan kayboldun sonra da sürünerek geri geliyorsun.
You know, they'll come around, and I think...
Dediğine geleceklerdir ve bence...
You can, uh, come up with a mission statement and get some recommendation letters from your heavy-hitting peers.
Görev planı hazırlayıp başarılı meslektaşlarından tavsiye mektubu alarak işe başlayabilirsin.
Alex, you go up and call your father and your brothers and tell them to come down and bring the music box, and... and...
Alex, gidip babanı ve kardeşlerini çağır. Gelirken müzik kutusunu da getirsinler.
Mom, come out and talk to me, please.
Dışarı çıkıp benimle konuş anne.
And as easy as it would be for me to just come back and pick up right where we left off, I can't look myself in the mirror if all I'm doing is going back to corporate law.
Geri dönüp kaldığımız yerden devam etmek benim için ne kadar kolay olsa da tekrar şirket avukatlığına dönersem, aynada kendime bakamam.
And not only that, you can get the ten best associates from Robert Zane's stable to come with you.
Sadece bu değil, Robert Zane'nin ahırından en iyi 10 çalışanı kendinle birlikte getirebilirsin.
I am not letting Robert Zane come in here and push me around the day after Jessica leaves.
Jessica bıraktıktan sonraki gün Robert Zane'in buraya gelip bana baskı kurmasına göz yummayacağım.
I was gonna come in here and talk about what happened yesterday.
Buraya gelip, dün olanlar hakkında konuşacaktım.
And if you insist on making it, I won't come work for you.
Ve eğer bunda ısrar edersen seninle çalışmayacağım.
I had one thing I wanted to do, and you ruined it for me just because you can't accept the fact that I don't want to come back here.
Senden tek şey istedim ve sen onu bile yapamadın çünkü buraya geri dönmeyeceğim gerçeğini kabul edemedin.
Of course I do, and you can come back at any time, but that doesn't mean that- - I don't care what it means.
Tabii ki istiyorum, her zaman geri gelebilirsin... -... ama bu demek olmuyor ki- - - Ne anlama geldiği umurumda değil.
Yeah, well, I don't believe it, and I didn't come here to see you.
Dediklerine inanmıyorum buraya seni görmeye de gelmedim.
You can believe whatever you want, but Harvey lashed out at me, and now he's not even man enough to come to me to ask me for help himself?
Neye istiyorsan ona inan Harvey bana bağırdı çağırdı ve şimdi yardımımı kendi isteyecek kadar adam olamıyor mu?
I had one thing I wanted to do, and you ruined it for me, just because you can't accept the fact that I don't wanna come back here.
Yapmak istediğim tek şey vardı, onu da mahvettin çünkü buraya geri dönmek istemediğimi hâlâ kabul edemedin.
You're up to something, and you better come clean right now.
Niye güleyim? Tereciye tere satma, Benjamin. Bir şeyler çeviriyorsun ve şimdi açıklasan iyi olur.
Because a squeaky clean guy like you doesn't come to a guy like me unless he's got no choice, and you need me a hell of a lot more than I need you, so why don't you give me a call when you're ready to tell the truth.
Çünkü senin gibi dürüst bir adam başka çaresi kalmadığı sürece benim gibi birine gelmez benim sana ihtiyaç duymamdan çok senin bana ihtiyacın var, o yüzden gerçeği söylemeye hazır olunca beni ara.
And now I feel like I'm ruining this, so... If you don't want me to come in with you, I won't.
Sanki bu anı mahvediyormuş gibi hissediyorum, o yüzden seninle gelmemi istemiyorsan gelmem.
And if you fuck me, Kevin, I will come back and kill you and all your family.
Bana kazık atacak olursan Kevin, gelip seni ve bütün aileni öldürürüm.
Hey, listen, maybe sometime you, and Mom and Meg could come see us?
Baksana, belki bir ara sen, annem ve Meg bizi görmeye gelirsiniz.
People come in pairs here, and if the system paired us up, then maybe somehow
İnsanlar buraya eşleriyle birlikte geliyor.
So the plan was to pretend to install a safe with your friend hiding inside it. He pops out, steals the money from the restaurant, gets back in the safe, then you come in and uninstall it.
Yani plan, arkadaşın içindeyken kasa kurmaya gelmiş gibi davranmak içerideyken kasadan çıkıp restorandaki paraları çalmak tekrar kasaya girmek ve sonra da kasayı geri almaktı.
Look, Levi told me to come here, and to get the money for him, and... and... and he insist that I not tell the cops,
Levi buraya gelip parayı almamı söyledi ve polislere söylememem konusunda ısrar etti...
Well, you stop all your running around and come over for some'a my doberge.
Biraz etrafta koşturmayı bırak da gelip Doberge kekimden ye.
Is that why you've been sitting out there for the last five minutes, debating whether or not to even come in and ask for whatever it is you're struggling with now?
Bu yüzden mi beş dakikadır dışarıda durup içeri girip girmeme konusunda ve isteyip istememe konusunda kendinle mücadele ediyorsun?
And you have the balls to come here.
Ve sen buraya gelme cesaretini gösteriyorsun.
Before his relatives come, we have to fix a price for all that stuff and bring it here
Akrabaları gelmeden önce, tüm bu eşyalara bir fiyat biçip buraya getirmeliyiz.
And how often have your dad mom come here in these 15 years?
Ve bu 15 yılda baban ve annen kaç kez buraya geldiler?
come and find me 23
come and get it 268
come and join us 55
come and get me 180
come and look 40
come and see 180
come and play 16
come and see me 45
come and dance with me 16
come and sit here 19
come and get it 268
come and join us 55
come and get me 180
come and look 40
come and see 180
come and play 16
come and see me 45
come and dance with me 16
come and sit here 19