English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Come and sit

Come and sit traducir turco

1,645 traducción paralela
Come and sit next to me.
Gel yanıma otur.
- Come and sit down.
- Gel ve otur.
"Reyahaneh", come and sit here.
Reyhan, gel, otur.
Sir, come and sit in front of the car that this lady sit behind.
Beyefendi, gelin ve öne oturun, bu hanım da arkaya geçsin.
Come and sit here. There's no point staring at an empty road.
Boş yola bakmanın bir manası yok.
Come and sit with us if you like.
İstiyorsan gel bizimle otur.
Now come and sit down while I ring for the ambulance. Oh!
Gel de ben ambulans çağırırken otur.
I should've had bill come and sit in on one of the interrogations and check my suspicions.
Şüphelerimi kontrol etmek için sorgulardan birine Bill'i çağırmalıydım.
You want love, you come and sit on my lap.
- Sevgi istiyorsan gelip dizime otursana.
Hey, Bobby, come and sit down.
Hey, Bobby, gelip bir otur. Sana kahve hazırladım.
So come and sit down.
Buraya gelip otur.
Michael, come and sit here, next to Mum.
Michael, gel ve buraya otur, annemin yanına.
Mr. Cable, just come and sit down, will ya?
Bay Cable, buraya gelin ve oturun, olur mu?
Do you wanna come and sit down?
Buraya oturmak ister misin?
Leïla, Ghayan, come and sit down.
Leïla, Ghayan, gelin ve oturun.
Come and sit down with me?
- Gelip yanıma oturur musunuz?
Come and sit down, Doctor.
Gidip otur Nina.
So come, come and sit.
Gel, gel ve otur.
- Sit down. Come and sit down.
- Buraya gelip, otursana.
Come and sit down.
Buyrun oturun.
- Come and sit down
- Hocam, gelip otursanıza.
Come and sit here.
Gel ve otur buraya.
Come and sit down on the branch.
Gelip, üzerime otur.
Come and sit down!
Gel ve otur!
Come and sit here!
Gel buraya otur!
Come and sit down a while. Father and I have something to tell you.
Kendi ailen ya da çocukların yok.
Come on. Do you work out? Can we sit down and talk about it?
Yapma bu konuyu oturup konuşsak olmaz mı?
Come on over and sit down, Bjarne.
Gel otur, Bjarne.
You come home every day and sit down before the tv I too want you to talk to me when you come back home
Her gün gelip televizyonun karşısına geçiyorsun gelip benimle sohbet etmeni de istiyorum ama asla anlamadın
I will sit there and watch nice chicks come in.
Orada oturacağım ve gelen piliçleri izleyeceğim.
Come here and sit
Gel otur.
Ah, teacher, come sit with us and... then we can have a full team.
Öğretmenim bizimle oturun böylece tam bir takım oluruz.
People come by all the time with their cameras taking pictures of this awesome architectural wonder, and we just sit upstairs in the window and laugh at them, because it's not a good place to work.
İnsanlar genellikle kameralarıyla buraya gelip bu muhteşem mimarinin fotoğraflarını çekerler, Ve biz yukarıda otururken, pencereden onlara bakıp güleriz, çünkü burası çalışmak için pek iyi değil.
Come and have a sit inside.
Gel, içeri buyur.
I hate that I've been called out of work to come down here... and I'm going to be so far up your ass, you're not going to be able to sit down straight.
İşten çıkıp buraya gelmem nefret uyandırıcı birşey... ve bu işin peşini bırakmayacağım, uzun süre boyunca rahat edemeyeceksiniz.
Do you wanna come in and sit down for a while?
İçeri girip oturmak ister misin?
Come on over and sit down.
Buraya gel ve otur.
I should warn you though, I'm not gonna sit on my ass and wait for the men to come to me.
Yine de sizi uyarmalıyım, kıçımı sandalyeye koyup adamların bana gelmesini beklemem.
George, you can sit in our TV room and rent movies, you can bone my mother day and night, but don't you dare come in here and act like you're my fucking father, cos you're not, you never will be.
George, televizyon odamızda oturup film kiralayabilirsin, istersen annemle gece gündüz sevişebilirsin, ama sakın buraya gelip babam gibi davranma. Çünkü babam değilsin ve asla da olmayacaksın.
Well, come on in and sit down, everybody.
Oturun millet.
Just come in and sit down.
Geç ve otur.
I come in, we shake hands, and I sit down.
Geliyorum, el sıkışıyoruz, ve oturuyorum.
Sassy my lassie, come sit on Daddy's knee and tell me how you were united with your son tonight.
Sassy gel babacığının dizine otur ve bu akşam oğlunla nasıl birleştin anlat.
Come here and sit down.
Buraya gel ve otur.
Mr. Bernstein, sir, there are people who sit and wait their lives away... on the promise of a dream that will not come.
Bay Bernstein, yaşamlarından çok uzakta, olmayacak bir düş için umutla bekleyen insanlar var.
If you want some company, maybe you can come over and sit on your ass at my place.
Eğer arkadaş istersen, belki bana uğrayabilir ve benim evimde kıçının üstüne oturabilirsin.
Why don't you come over here and sit?
Neden buraya gelip oturmuyorsun?
Come here and sit down, Sid.
Gel otur Sid.
Stop it and come sit here
Kes şunu ve gel otur şuraya.
You bastard, come on here and sit down
- Seni piç, buraya gel ve otur!
And he would walk in... and come over and sit down.
diğer taraftan kapı açılmasını verir ve oyuncu içeriye doğru yürür... gelir ve otururdu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]