English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Come back in

Come back in traducir turco

4,675 traducción paralela
I'll come back in six years and I'll save the party from itself.
Buraya kadar. 6 sene sonra gelip, partiyi kendisinden kurtaracağım.
- This means that if it does not stop mechanisms the ship will go into orbit... and will stop at a point different from the atmosphere, in its normal orbit can only come back in a week and this way, you can only return within months.
- Bunun anlamı mekanizmaların duracağı demek. Gemi yörüngeye girmeli... yoksa farklı bir noktadan atmosfere girecek demektir, ve ancak bir hafta içinde yörüngesine dönebilir, ve bu yoldan sadece bir ayda dönebilir.
Fine. But please, come back in one piece, please.
Tamam ama lütfen tek parça halinde dön.
Stop it! Excuse me. Who said the two of you can come back in here?
Durun bakalım, size gelebileceğinizi söyleyen oldu mu?
And, uh, bring me some clothes when you come back in the morning?
Ve sabah gelirken biraz giysi getir?
I come back in, and then suddenly... inspiration struck.
Geri döndüğümde birden bire ilham beni buldu.
I thought he might come back in the night, but he's not.
Gece gelir sandım ama gelmedi.
I can come back in August.
Ağustos'ta geri dönebilirim.
Come back in a month.
Bir ay sonra gelin.
Hopefully I can come back in a few weeks.
Umarım birkaç hafta içinde geri dönerim.
So, why don't you go outside, relax a little bit, come back in when you're ready, okay? Okay.
Neden dışarı çıkıp, biraz dinlenip hazır olduğunda tekrar gelmiyorsun, olur mu?
Hey, you wanna come back in like an hour?
Bir saat sonra yine gelelim mi?
I'll tell you what, if that bastard knows what's good for him he'll come back home in the next 30 minutes.
Eğer bu herif kendi iyiliğini istiyorsa 30 dakika içinde buraya gelir.
I haven't seen him ; he could've come in through the back.
Ben onu görmedim, o var olabilir arkadan gelir.
In case I don't come back, take care of yourself.
Olur da gelmezsem, kendine dikkat et.
Come back in the kitchen.
Mutfağa geri dön.
I could test 100 people in this town, 99 of them would come back positive for T.C.E., because of emissions from that damn plant.
Bu kasabada 100 kişiyi test etsem 99'unda T.C.E. pozitif çıkar. O kahrolası fabrikanın emisyonu yüzünden. Ama kimseyi hasta etmeye yetmez.
And they've gonna come back and put a bullet in you, your wife and your two kids.
Gelip sen, karın ve iki çocuğuna kurşunu basarlar.
How he laughed and how he... But when I come in this house, It just all comes back.
nasıl güldüğünü ve nasıl ama eve geldiğimde herşey yeniden geri geliyor.
Never come back. You know, we're all waiting in line.
Bir daha gelmezsen seviniriz.
why don't you go back to bed and I'll come lay down with you in a second?
Sen yatağına gidip yatsana birazdan yanına gelip uzanırım.
Come in. Welcome back.
Gelsinler.
What if we get in trouble out there and don't come back?
Ya dışarıda başımıza bir iş gelir de dönemezsek ne olacak?
And try and put things back where you found them in case the police come back again.
Polisin geri gelme ihtimaline karşı her şeyi yerine koyuyoruz.
If my mom doesn't come back, then I have to move in with him and the gruesome twosome.
Eğer annem geri gelmezse, onunla beraber korkunç ikilinin yanına taşınmam gerekecek.
If you don't study then when I make it big in Korea I won't come back
Derslerini çalışmazsan, zengin olduktan sonra bile Kore'den dönmem.
Yeah, they come in here, after a little push back, they talk.
Evet. Buraya gelirler, biraz iteklemeden sonra öterler.
Look, I know you got a deal with Jessica to come back, but I'm telling you, in ten years, you could be me.
Geri dönmek için Jessica ile bir anlaşma yaptığını biliyorum ama on yıl içinde benim gibi olabilirsin.
When I come back, someone's been in my room and taken stuff.
Gidiyorum, döndüğümde bir bakıyorum odama biri girmiş. Ve eşyalarımı almış.
If we dug here back in'83, and we would have had to come this way.
1983'te burayı kazdıysak buraya gelmiş olmamız gerekirdi.
Or you can say no, in which case, all we do is come back with a giant search warrant, which takes three days to serve while we figure out why you won't cooperate... Jeff.
Tabii hayır da diyebilirsiniz ama bu durumda dev bir arama izniyle geri geliriz ve üç gün boyunca, neden bizimle iş birliği yapmadığını anlayana kadar burayı didik didik ararız, Jeff.
- I'll keep going and I'll come back. You don't split up in a survival situation.
Hayati durumlarda ayrılınmaz.
Come on. get back in.
Johnny, gel.
I had to come back big-time, in a next level way.
Ama eğer geri döneceksem geri dönüşüm büyük ve bir üst seviyede olması gerektiğini biliyordum.
As if in every lifetime that you and I have ever lived, we have chosen to come back and find each other and fall in love all over again, over and over for all eternity.
Sanki şimdiye kadar yaşadığımız tüm hayatlarda dönüp dolaşıp birbirimizi bulduk ve sonsuza kadar, tekrar ve tekrar, aşık olduk.
We'll go back in the house. Come on. Let's go.
Sakin olun, haydi eve girelim.
In ten minutes, I'm gonna come in from the back and try and to take'em out before they know what's happening.
On dakikaya, arka taraftan gelip onları ne olduğunu öğrenmeden dışarı çıkarmaya çalışacağım.
The first one to die... should come back to tell the other what he has seen in the afterlife.
İlk ölen diğerine öbür dünyada ne gördüğünü anlatmak için geri gelecek.
Anyway, she says that there are sentries positioned across the front, which is why we are gonna come in through the back entrance here.
Her neyse... Dediğine göre girişin karşısında bekleyen nöbetçiler var. Tam da bu yüzden arka taraftan gireceğiz.
We'll come back in the morning.
Sabah yeniden geliriz.
But come back and see me in two weeks.
Ama iki hafta sonra tekrar gelip beni bir gör.
I didn't just come back here to get you in bed.
Buraya sadece seni yatağa atmaya gelmedim.
Uh, have him come back tomorrow when Paulette's in.
Paulette gelince yarın tekrar uğramasını söyle.
If you pay me back in six months, I won't come after you.
Altı ay içinde ödersen, peşine düşmem.
I'll check up on it so go in ( home ) and come back
Ben yaparım, git biraz dinlen.
I'd like you to come back and run Fitz's re-election campaign.
Fitz'in seçim kamanyası için bizimle çalışmanı istiyorum.
That's gonna come back and bite me in the ass.
Bu yaptığım k * çımda patlayacak.
She could be in shock and it'll come back to her.
Bir şok yaşayabilir ve hafızası geri gelir.
Someone could've come in from the back.
Birisi arkadan girmiş olabilir.
Oh, the doctor told me not to come in today, but I said I'd rather get straight back on the horse.
Doktor, bugün gelmememi söyledi ama işimin başına dönmeyi tercih ettiğimi söyledim.
I mean, maybe in my next life, I'll come back as an air bag or something.
Belki bir sonraki hayatımda hava yastığı olarak dünyaya geleceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]