English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Come back with me

Come back with me traducir turco

911 traducción paralela
Come back with me, and we'll examine this great find together.
Benimle gelin de bu büyük buluntuyu birlikte inceleyelim.
Come back with me, Gino.
Benimle birlikte geri dön, Gino.
Come back with me, Gino!
Benimle birlikte geri dön, Gino!
- We could try, or you could stay another five weeks and come back with me.
- Siz bize her zaman lazımsınız. Ya da burada beş hafta daha kalıp benimle de dönebilirsiniz.
- You'll come back with me and give Dad a chance to apologize? - No.
Geri dönüp babama özür dilemesi için fırsat verir misin?
Come back with me.
Benimle birlikte geri dön.
Come back with me.
Yanıma gel.
- Come back with me for a drink.
- Haydi benimle bir içki içmeye gel.
Come back with me, I'll double year salary.
Benimle gel Jimmy, maaşını iki katına çıkarırım.
- Then come back with me.
Hayır. O halde benimle dön.
I want you to come back with me.
Benimle dönmeni istiyorum.
If you come back with me i'll arrest you.
Benimle gelirsen seni tutuklayacağım.
If you come back with me, you'll be under arrest.
Benimle birlikte dönersen, tutuklanacaksın.
So you see, you got to come back with me, Lulamae.
Gördüğün gibi, dönmelisin.
Come back with me.
Benimle gel.
Come back with me, we'll be happy together.
Bana geri dön, beraber mutlu olacağız.
Come back with me now, please.
Lütfen şimdi benimle gel.
Stop this insanity, John, and come back with me.
Bu saçmalığa bir son ver John ve benimle gel.
Come back with me tomorrow.
Yarın benimle birlikte geri dön.
- Jameson, you're to come back with me.
- Jameson, sen benimle geri geleceksin.
! The last thing she remembers is getting in a fight with you, so you can't come back here and tell me that you didn't touch her!
Son hatırladığı şey seninle kavga ettiği bu yüzden dönüp ona dokunmadığını söyleme!
I'll wait quietly and with complete confidence that you come back for me.
Tam bir güvenle sessizce geri dönmeni... bekleyeceğim.
Well, chuck all this and come back to America with me.
Her şeyi bırak ve benimle Amerika'ya dön.
I'm going back to the island, and I want you to come with me.
Adaya geri döneceğim ve benimle gelmeni istiyorum.
That you agree to give up this bonfire business... and come back to Missouri with me.
Bu yangın işinden vazgeçmen konusunda anlaştık mı... ve benimle Missouriye geri dönecek misin? .
You go up there and live seven years with my wife, and then if you're still in your right mind, come back down here and tell me about it.
Benim karımla yedi yıl geçirin... eğer aklınızı kaçırmazsanız, gelip bana haber verin.
I thought, he won't come back and if he does, when he returns from his own people he will look at me with cool eyes.
Dönmeyecek diye düşündüm. Dönse bile kendi halkının yanından geri gelirse bana soğuk gözlerle bakacaktır dedim.
Come back to the States with me.
Benimle Amerika'ya dön.
And don't come creeping back to me with any of your tricks.
Ve beni yalanlarınla kandırmak için tekrar geri gelme.
My heart is in the coffin there with Caesar, and I must pause till it come back to me.
Yüreğim şurada şimdi, Sezar'ın yanında. Konuşamam dönünceye kadar bana.
Come back to the house with me.
Benimle eve gel.
Looking back now, I don't know what her reasons were then,... but she agreed to come out to Seattle with me.
Şimdi geriye dönüp baktığımda, o anki sebebini bilmiyorum ama benimle beraber Seattle'a gelmeyi kabul etti.
I'm going to ask you to come with me tonight... as I turn back the pages in my book of happy memories... and I recall the first time I saw young Jett Rink.
Bu gece bana katılmanızı istiyorum. Mutlu hatıralar defterimin sayfalarını birlikte çevirelim ve genç Jett Rink'i ilk gördüğüm zamanı anlatayım size.
She's come back today with an idea... which strikes me as being an excellent one.
Yeni bir fikirle geri döndü... bence mükemmel bir fikir.
He writes that he's having trouble with his eyes and begs me to come back.
bana yazdığı gibi geri dönmem için yalvarıyor.
Because, if I leave with empty hands, everybody in this village will answer to me - when I come back!
Elim boş geri dönersem, geri döndüğümde kasabadaki herkes bunun cezasını çeker.
You can't say no to me. Come back to me. With you, I can start over again.
Biz ikimiz yine beraber olmalıyız yeni bir yaşama başlamak mümkün anla beni.
And the more they reminded me, the more I knew I couldn't come back with my life laid out for me.
Ve daha çok hatırlattıkça hayatım önüme konmuş halde geri dönmeyeceğimi biliyordum.
If you don't come back with me,
Eğer gelmezsen bunu Fred'e söylemek zorunda kalacağım.
I want you to come back on the road with me.
Benimle yine yola çıkmanı istiyorum.
They better go all the way with me because if they just bust me up, I'll put the pieces together so help me God, Bert I'll come back and I'll kill you.
Sonuna kadar gitsinler... çünkü beni dövmekle yetinirlerse parçalarımı toparlarım... ve Tanrı şahidim olsun Bert... geri gelip seni gebertirim.
With all the young girls in Rome, why come back to me?
Roma'da bir sürü genç kız varken, niye bana geldin?
Now, just stick with me, baby, and when I come back next time- -
Sizi aramak üzereydim.
So can I also say that you're going to come back home and live with me now?
Eve dönüp artık benimle yaşayacağını da söyleyebilir miyim?
Come home with me, or you'll be forced to come back.
Benimle eve gel, yoksa zorla geri getirileceksin.
Why, child, you can always come back to Houston with me.
Evlat, istedigin zaman benimle Houston'a gelebilirsin.
If I went back to Spain... if I started all over again from zero, would you come with me?
Eğer İspanya'ya geri dönseydim her şeye sıfırdan başlasaydım, benimle gelir miydin?
But let me tell you, if you do a Billy Hicks on me- - if you take a British army into central Africa... and present me with any portion of a disaster... then don't come back.
Ama size şunu söyleyeyim... Bana Billy Hick'in yaptığını yaparsanız, Orta Afrika'da bir Britanya ordusunu alıp ve bir felaketin bir parçası olarak karşıma gelirseniz,
You didn't come back here with me out of driven passion, did you?
Buraya benimle dönmen ihtirasından başka bir şeyden kaynaklanmıyor, değil mi?
Doctor, come with me back to the glade.
Doktor, benimle beraber o düz alana gel.
Listen, when I come back, you tell me where I can find a nice hot tub and two foals with two legs.
Dinle, geriye döndüğümde, şöyle sıcak bir banyo ve iki ayaklı piliç nerede bulacağımı bana söyleyeceksin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]