Concentrate traducir turco
4,541 traducción paralela
So this drug makes the kids concentrate and focus better.
Yani bu ilaç çocukların daha iyi yoğunlaşmasını...
I just have to concentrate on my kids and help them get through this.
Çocuklarıma konsantre olmam lazım. Ve olanları atlatmakta onlara yardım etmeliyim.
Uh, if I were you, I'd concentrate more on how you feel about the victim and less on how people feel about you.
Yerinde olsam, insanların benimle ilgili hislerinden çok ben kurban hakkında neler hissediyorum, ona yoğunlaşırdım.
Why don't I look after Zoe for a little while so that you can, um, concentrate on your work.
Bir süre Zoe'ye ben baksam nasıl olur? - Böylece işine odaklanabilirsin.
I gotta concentrate.
Konsantre olmalıyım.
Shut up so we can concentrate.
! Hayır. Sus da konsantre olabilelim.
Dude, I can't concentrate on the moves until I memorize the words.
Sözleri ezberlemeden hareketlere konsantre olamıyorum.
Concentrate now. What did the mate say?
İkinci kaptan ne dedi?
Can you concentrate for a moment?
Bir an olsun odaklanabilir misin?
A chance to escape these... distractions and concentrate instead on each other.
Dikkat dağıtan şeylerden uzaklaşıp birbirinize odaklanmanız için şans olur.
Cuckoo needs to concentrate on his book, so it has to be me.
Cuckoo kitabına yoğunlaşmalı. O yüzden benim çalışmam gerek.
You should concentrate on that.
Elindekine konsantre olman gerek.
We could cover your operating expenses and free Evan up. To concentrate on the temporal vortices.
Operasyonlar sırasında kaybettiğiniz parayı kapatıp Evan'ı geçici vortkesleri kovalama meselesinden kurtarabiliriz.
Concentrate on that.
Buna konsantre ol.
This helps me to concentrate my mind.
Konsantre olmamı sağlıyor da.
Please concentrate on your work, Brother-in-law.
Lütfen sadece işine konsantre ol, kayınbiraderim.
Look, June, look, I think it's great that you care about your friend, but maybe just concentrate on having your own fun Halloween.
Arkadaşınla ilgilenmen güzel bir şey. Ama belki de kendi Cadılar Bayramı eğlencene konsantre olmalısın.
Concentrate on getting pretty yourself. So that when Kim Do Jin comes back, he'll be shocked.
Daha da güzelleşmek için acele et ki, Kim Do Jin döndüğü zaman şoka girsin.
Sorry, I couldn't concentrate.
Kusura bakma, konsantre olamadım.
This may sound crazy, but close your eyes and concentrate.
Kulağa saçma gelebilir ama gözlerini kapa ve konsantre olmaya çalış.
You just concentrate on making sure your friends believe your story.
Sen sadece dostlarını hikayene inandırmaya odaklan.
Can't believe the old bird just let you shut the place down so I could concentrate.
İhtiyarın ben konsantre olayım diye burayı kapattığına inanamıyorum.
Concentrate.
Konsantre ol.
Remember, quiet your mind and concentrate.
Unutmayın, zihnini boşaltın ve yoğunlaşın.
Yeah, let's concentrate on her, huh?
Öyle, kızın üzerine odaklanalım, olur mu?
Jimmy : And then, with my parents arguing, I couldn't even concentrate.
Annemle babam kavga ederken konsantre bile olamıyordum.
You can focus on your health, concentrate your energies on getting better.
Sağlığınıza odaklanıp enerjinizi iyileşmek için kullanabilirsiniz.
You're the one who just said you couldn't concentrate in the O.R. 'cause Dr. Avery might look at you with his limpid green eyes.
Doktor Avery sana berrak yeşil gözleriyle bakar diye ameliyathanede konsantre olamıyorum diyen sendin.
Let's concentrate on the facts, and the numbers, and logic.
Olaylara, sayılara ve mantığa odaklanalım.
Close your eyes and really concentrate.
Gözlerini kapat ve konsantre ol.
No Fire Today. Go Concentrate Wife.
Bugün yangın falan çıkmayacak gidip karınla ilgilen.
Concentrate on your study so that on the mid-term that's coming up, we can stop placing the last, at least.
Çalışmaya odaklanın, ara sınavlar gelmek üzere, en azından sonuncu olmaktan kurtulabilirsinizt.
So that's why I think he'll concentrate more on the Silligans, who live in the outer rings, but we haven't heard from them since book four, so who knows?
Siligan'lara daha fazla konsantre oluyorum ve düşünüyorum dış halkalarda kimler yaşıyor son dört kitap boyunca onlara rastlamadık bu yüzden kim bilebilir ki?
This guy who claims to be the chief of Nanyang Street tells me that as long as I concentrate on copying my mind will calm down.
Nanyang Caddesi'nin temel taşı olduğunu iddia eden bu adam... Kopyalamaya odaklandığım sürece aklımın durulacağını söylüyor.
My boss says that as long as I concentrate on photocopying, I'll meet the person I long to see.
Patronum fotokopi işine konsantre olduğum sürece uzun zamandır görmediğim kişiyle buluşacağımı söylüyor.
It's a negative, in his book, it's something that is basically going to undermine his ability to do his job, to concentrate and focus and apply logic.
Onun kitabına göre olumsuz bir durum. İşini yapmasını, konsantre olmasını ve mantıklı olmasını sağlayan yeteneklerini baltalayan türde bir durum.
Just concentrate on your work, okay?
Sadece sıkı çalış. Tamam mı?
She has to concentrate on studying for her exams...
ne sporu?
Now, lose all your nervousness and concentrate on the watch.
Sakinleş ve yalnızca saate odaklan.
If the king honestly admits it, then we no longer have to watch his mood and just concentrate on our own matters.
Eğer kral kabul ederse, o zaman daha fazla onun ruh halini takip edemeyiz, işimize bakarız.
Guys, we concentrate!
Hadi beyler, odaklanın!
I can't concentrate on, on British Mercantile Law.
İngiliz Ticaret Hukuku'na konsantre olamıyorum.
If you do not concentrate... you cannot express your love of God through dance.
Eğer konsantre olmazsanız Tanrı aşkınızı dans yolu ile gösteremezseniz.
Move in Concentrate on the stragglers!
İçlerine dalın gruptan ayrılanlara odaklanın!
Concentrate.
Yoğunlaş.
I need to concentrate on cooking.
Yemeğe odaklanmam gerek.
I think you should concentrate more on your driving style.
Bence biraz daha sürmeye odaklanmalısın.
- Duck. Come on, concentrate, honey. Duck.
- Duck.Hadi konsantre ol canım Duck
We'll concentrate the heat to those rivets and they'll expand and snap right the fuck off.
Eğer o perçinlere yoğunlaştırılmış ısı uygularsak gazoz kapağı gibi fırlarlar.
How do you concentrate working'with her, man?
Onunla çalışırken nasıl konsantre oluyorsun?
So if we concentrate on women who have early-onset cancer, we'd be much more likely to find women who have a predisposition.
Eğer erken yaşta kanser olan kadınlara yoğunlaşırsak yatkınlığı olan kadınları bulma şansımız artar.