Dinner's ready traducir turco
686 traducción paralela
Dinner's all ready, Michael.
Yemek hazır Michael.
Dinner's ready.
Yemek hazır.
I'll call you when dinner's ready.
Yemek hazır olunca çağırırım.
You ready for dinner, Jedediah?
- Yemek için hazır mısın, Jedediah?
Emma's got the dinner almost ready.
Emma yemeği hazır etmek üzere.
Your dinner's ready. Go on home.
Yemeğiniz hazır, eve geçin.
But dinner's ready.
Akşam yemeği hazır.
The Captain will have dinner as soon as it's ready. Yes, madame.
- Kaptan, hazır olduğunda yemeğini yiyecek.
You'll come home from work, and I'll have dinner ready.
Sen çalışırken ben de yemek yaparım.
Dinner is ready!
Yemek hazırmış!
Get washed up. Dinner's ready.
Akşam yemeği hazır.
Dinner's ready.
- Akşam yemeği hazır.
- Go and sit down. Dinner's ready.
- Çocuklara engel olmasana falına neden baktırmıyorsun?
- Dinner's just about ready.
- Yemek olmak üzere.
It's all right. Get dinner ready.
Dikiş makinasını hâlâ geri vermedin mi?
- Dinner's ready. Come and get it.
- Selam ahbap
Dinner's nearly ready.
Yemek hazır sayılır.
Hey! Dinner's ready.
Akşam yemeği hazır.
Dinner's ready.
Akşam yemeği hazır.
Are you ready for dinner, darling?
Akşam yemeğine hazır mısın, tatlım?
- Dinner's not ready yet.
- Yemek hazır değil daha.
- I didn't notice. Dinner's ready.
- Dikkat etmedim, yemek hazır.
- Claude, dinner's ready.
- Yemek hazır.
Dinner's ready.!
Yemek hazır!
Crackers, dinner's ready!
Crackers, yemek hazır!
- l'll call you when dinner's ready.
- Yemek hazır olunca çağırırım.
I hope dinner's ready soon because I got to get to the city
Umarım yemek hazır olur, çünkü kente gitmeliyim.
Dinner's ready, dear.
Yemek hazır sevgilim.
Dinner's ready and... it's not dark yet.
Akşam yemeği hazır ve henüz hava kararmadı.
Well, dinner's ready. Don't let it get cold.
Pekâlâ, akşam yemeği hazır ; soğutmayın.
Everybody's ready for dinner.
Herkes yemeğe hazır.
Alfredo, dinner's ready!
Alfredo, yemek hazır.
Dinner's almost ready.
Yemek neredeyse hazır.
They had a plan of breaking Oblomov's habit of sleeping after dinner, of her telling him to read the books Stolz had left, to write letters to the country, to get ready to go abroad.
Oblomov'un uyku ve yemek alışkanlıklarını değiştirmek için planları vardı. Olga Stolz'un bıraktığı kitapları Oblomov'un okumasını, köye mektup yazmasını ve yurtdışına gitmek için hazırlanmasını sağlayacaktı.
Dinner's ready.
Yemek hazır!
Dinner's ready!
Yemek hazır.
Lu-Lu, dinner's ready!
Lu-Lu, yemek hazır!
Hey... Dinner's nowhere near ready.
Yemek neden hazır değil ki?
Dinner's almost ready. Make yourself at home.
Yemek oldu sayılır, rahatına bak.
Dinner's ready. Have a seat.
Yemek hazır, buyrun.
Are you ready for the best dinner of your life?
- Merhaba tatlım. Hayatının en iyi yemeğine hazır mısın?
Dinner's ready!
Yemek hazır!
- Dinner's ready, Dad.
Baba, yemek hazır.
dinner's ready.
Akşam yemeği hazır.
dinner's ready.
Yemek hazır.
dinner's ready. toby?
Hey, geceyarısı kraliçesi.
- Dinner's ready - What?
- Yemek hazır.
Hey, guys! Dinner's ready!
Haydi artık, yemek hazır!
Dinner's ready.
Yemekten önce tabii.
Dinner's ready, so please wash up
Hayatım, yemek hazır, ellerini yıka da gel.
Ready? I'll see you at dinner?
Kutlamaya hazır mısınız?
ready 6018
ready or not 106
ready when you are 132
ready as i'll ever be 16
ready to order 18
ready to go home 19
ready and waiting 18
ready to roll 40
ready to go 350
ready for lunch 19
ready or not 106
ready when you are 132
ready as i'll ever be 16
ready to order 18
ready to go home 19
ready and waiting 18
ready to roll 40
ready to go 350
ready for lunch 19
ready now 19
ready for what 105
ready for this 33
ready to fire 23
dinner 777
dinner is served 118
dinner is ready 43
dinner tonight 37
dinners 25
dinner time 43
ready for what 105
ready for this 33
ready to fire 23
dinner 777
dinner is served 118
dinner is ready 43
dinner tonight 37
dinners 25
dinner time 43