Ready when you are traducir turco
573 traducción paralela
I'm ready when you are. - OK.
- Sen hazırsan ben de hazırım.
Hello, everyone! I brought the truck. I'm ready when you are.
Kamyonu getirdim Lorenzo.
I'll be ready when you are.
Sen hazır olduğunda ben de olacağım.
I'm ready when you are.
Ne zaman isterseniz hazırım.
I'm ready when you are.
Siz ne zaman hazırsanız.
We're ready when you are.
Hazιr olmanι bekliyoruz.
Well, we're ready when you are.
Biz hazırız.
- Everything is ready when you are.
- Yemek hazır.
- You think you can make it? - Ready when you are, captain.
- Başarabilir misin?
I'm ready when you are, sir.
Siz hazırsanız ben de hazırım efendim.
- Ready when you are, Stanley.
- Ben hazırım, Stanley.
- Exec One is ready when you are.
- Exec One hazır.
They're ready when you are.
Siz hazırsanız onlar da hazır.
Ready when you are, commissioner!
- Alo komiserim, sesiniz gelmiyor!
We're ready when you are, Dr. Wheeler.
Siz hazırsanız biz de hazırız, Dr. Wheeler.
Ready when you are.
- Biz hazırız. - Güzel.
Ready when you are.
Sen hazırsan hazırım.
Ready when you are, miss.
Ne zaman hazır olursanız, bayan.
Mr. Martelli. We are ready when you are.
Bay Martelli, biz hazırız.
Ready when you are, Mr. Director.
Biz hazırız Bay Yönetmen.
- Ready when you are, Freddie. - He's got it at the forty.
- Ben hazırım Freddie.
Ready when you are.
# Hazırsan, ben hazırım.
- Ready when you are.
- Hazır olunca başlayalım.
I'm ready when you are, John, 100 percent.
Siz hazır olduğunuzda ben de hazırım John, yüzde yüz.
- We're ready when you are.
- Sen hazırsan biz hazırız.
I'm ready when you are.
Hazır olduğun vakit söyle.
Ready when you are, C.B.
Ne zaman hazırsan C. B.
We're ready when you are, Charlene.
Biz hazırız, sen hazır olunca, Charlene.
- We're ready when you are.
- Hazırsanız başlayalım.
I'll tell you when the papers are ready.
Evraklar hazır olduğunda sizi arayacağım. Sağolun, efendim.
I'll let you know when we are ready.
İşim bitsin, söyleyeceğim.
You're making me waste so much time, when I'm so busy. Are you ready?
Senin yüzünden zaman kaybediyorum, Hazır mısın?
There are certain pleasures you get, little jabs of pleasure when a swordfish takes the hook, or when you watch a great fighter getting ready for the kill, see?
Bir kılıç balığı oltaya takıldığında ya da rakibini yere sermeye hazırlanan... büyük bir boksörü seyrederken belli bir haz duyarsın... küçük haz anları yaşarsın ya, anladın mı?
When you are ready to return Juan to me, you will discover
Juan'ı bana geri vermeye hazır olduğunuzda beni bulmanın çok kolay olduğunu keşfedeceksiniz.
It is better to be lucky, but I would rather be exact. Then when luck comes, you are ready. "
Şanslı olmak iyidir ; ama yine de hazırlıklı olacaksın ki şansını boşa harcamayasın. "
When you are ready for dinner, give me five minutes warning so I'll have the table set.
Yemeğe hazır olmadan beş dakika önce beni uyarın ki sofrayı kurayım.
Of course, when you are both ready.
Elbette siz ikiniz bitirdikten sonra.
When you are ready to go hit her on the shoulder and say, "Hut-hut-hut."
Hazır olduğunda hayvanın omzuna vurup, "hat, hat, hat" de.
- When we are ready we'll let you know.
Anne, hazır olduğumuzda size haber vereceğiz.
We'll leave when you are ready.
Sen hazırlanınca gideceğiz.
We will contact you when we are ready.
Hazır olduğumuzda sizinle ilişkiye geçeriz.
Do call when you are ready.
Hazır olduğunuzda haber verin.
- Ready to try it when you are, sir.
Hazır olduğunuzda denemeye hazırız, efendim.
Signal me when you are ready.
Hazır olunca bana sinyal ver.
Since the time when guys are ready to kill each other for you.
Erkekler, sizin için çağlar boyunca birbirlerini öldürmeye hazırlar.
Dr. Lyutak, give me a call when you've calmed down and are ready to have a conversation and when your maid is able to do an interview.
Dr. Lyutak, siz kendinize gelip hazır olunca ve hizmetçiniz de bir görüşme yapacak duruma gelince bana bir telefon açıp haber verin.
Signal when you are ready.
İlk ekibi inişe hazır ettiğinizde bildirin.
Just when you're ready to meet me you tell me how ugly you are... so I'll be pleasantly surprised.
Şimdi tanışacağımız için bana çirkin olduğunuzu söylüyorsunuz. Böylece ne kadar güzel olduğunuzu gördüğümde şaşıracağım.
- Ready to go when you are, sir.
- Siz hazır olduğunuzda efendim.
When you are ready to meet my demands... please make it known in the newspapers.
Taleplerimi kabul ettiğiniz zaman... lütfen gazeteler aracılığıyla duyurun.
Well, when you are ready for your own apartment, why don't you give me a call?
Kendine bir ev almak istersen, Beni rahatça arayabilirsin
when you are 19
you are 6060
you are so sweet 63
you are amazing 104
you are my friend 67
you are beautiful 191
you are an angel 28
you are mine 68
you are so beautiful 123
you are the best 102
you are 6060
you are so sweet 63
you are amazing 104
you are my friend 67
you are beautiful 191
you are an angel 28
you are mine 68
you are so beautiful 123
you are the best 102
you are welcome 177
you are dead to me 22
you aren't 92
you are good 169
you are right 482
you are free 73
you are not alone 88
you are crazy 148
you are wrong 155
you are lying 79
you are dead to me 22
you aren't 92
you are good 169
you are right 482
you are free 73
you are not alone 88
you are crazy 148
you are wrong 155
you are lying 79