English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Do whatever it takes

Do whatever it takes traducir turco

1,294 traducción paralela
We are willing to do whatever it takes to keep Jericho safe.
Jericho'nun selameti için ne gerekiyorsa yapmaya razıyız.
I gotta do whatever it takes to keep my job.
İşimi elimde tutmak için neler yapabilirim?
I'll do whatever it takes to get this woman out of our lives.
Bu kadını, hayatımızdan çıkartmak için ne gerekiyorsa yapacağım.
They're gonna do whatever it takes to get off the island.
Adadan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapacaklardır.
Do whatever it takes, but find the imex.
Imex'i bulmak için ne gerekiyorsa yap.
if they're dead, hell, go piss on their graves, but you need to do whatever it takes so you can get closure.
Eğer ölmüşlerse, lanet olsun, git mezarlarına işe fakat ne gerekiyorsa onu yap ki bütün bunlara bir son verebilesin.
Well, we know Frank will do whatever it takes to blend in and not stand out.
Frank'in dikkat çekmemek için her şeyi yapacağını biliyoruz.
get back over to town hall, do whatever it takes, but don't let Gray make that call.
Belediyeye dönün ve ne yapıp edip Gray'in aramasına engel olun.
What do you mean, do whatever it takes?
Ne yapıp edip de ne demek?
I will do whatever it takes to survive.
Ben yaşamak için herşeyi yaparım.
I'll do whatever it takes to stay on this field.
Burada kalmak için ne gerekiyorsa yaparım.
- I'll do whatever it takes to stay.
- Kalmak için ne gerekiyorsa yapacağım.
Do whatever it takes.
Ne pahasına olursa olsun kurtarın.
I'll do whatever it takes.
Ne gerekiyorsa yapacağım.
Do whatever it takes, you understand me?
Ne gerekiyorsa yapın! Beni anladınız mı?
When the issue is that the people I care about keep disappearing, I'm willing to do whatever it takes.
Bu sorun, önemsediğim insanları ortadan kaybetmeye devam ediyorsa neye mal olursa olsun, bunun için gönüllüyüm.
I expect you to do whatever it takes to fulfill the prophecy and help Jordan Collier bring heaven to earth.
Kehaneti yerine getirip, Jordan Collier'ın dünyaya cenneti getirmesine yardım etmek için ne gerekiyorsa yapmanı bekliyorum.
And i will do whatever it takes to protect them, to love them.
ve bende onları korumak için ve sevmek için, ne gerekiyorsa yaparım.
Earthbound spirits that are very stubborn And will do whatever it takes to get what they want.
İnatçı ve istediğini almak konusunda ne gerekiyorsa yapan ruhların.
You do whatever it takes to protect your family.
Aileni korumak için ne gerekiyorsa yaparsın.
And he will continue to do whatever it takes to protect it.
Şimdi de onu korumak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edecektir.
If that punk hurts you I'll do whatever it takes to win you back
Eğer o serseri seni incitirse seni tekrar kazanmak için ne gerekirse yaparım.
We'll do whatever it takes to get their blessings.
Onların onayını alabilmek için elimizden geleni yapalım.
I'm gonna do whatever it takes to make sure the disabled are included in the mainstream.
Engelliler konusunun gündeme alındığına emin olana kadar, yapmam gereken her şeyi yapacağım.
We'll do whatever it takes so you can stay awake.
Uyanık kalman için ne gerekiyorsa yapacağız.
I'll do whatever it takes to recover my son.
Oğlumu geri getirmek için her şeyi yapacağım.
I would do whatever it takes to protect my family.
Ailemi korumak için ne gerekiyorsa yaparım.
Listen, Bratty McPain-in-the-Butt, you will do whatever it takes to help your father.
Bana bak, hınzır velet seni, babana yardım etmek için ne gerekirse yapacaksın.
I'll do whatever it takes to make this team.
Bu takım için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.
I'll do whatever it takes, Dad, I... - There are other avenues we can explore.
Deneyebileceğimiz başka yollar var.
We're going to do whatever it takes to make sure that she's allowed to go in peace.
Yapılması gereken her şeyinyapıldığından emin olduktan sonra onun huzur içinde gitmesine izin vereceğiz..
I will drive over there, and I will apologize to him, and I will do whatever it takes to make this right, okay?
Oraya gideceğim, ve ondan özür dileyeceğim, ve ne olursa olsun bunu yapacağım bunu düzeltmek için her şeyi yaparım, tamam mı?
Freddy and I are gonna do whatever it takes to make sure your party is a smashing success.
Freddy ve ben ne gerekirse yaparız. Senin partinin başarılı geçmesi için ne gerekirse.
And if it takes ten years, that's how long we stay. We do whatever it takes.
On yıl sürse kalacağız.
Do whatever it takes.
Ne gerekiyorsa yap.
I'll do whatever it takes, whatever it takes so that you can just come home.
Her şeyi yaparım.
Because Alberto lacked the strength to do whatever it takes.
Çünkü Alberto'nun dayanıklılığı gerekenden çok daha azdı.
"For you, I'd do whatever it takes, especially treason."
Sizin için, ne olursa olsun, casusluk yapmaya devam edeceğim.
They'll do whatever it takes to make the deaths look official.
Ölümlerin, yasal olduğunu göstermek için elinden geleni yapacaktır.
I will do whatever it takes to win back your love, peaches.
Şeftalim, senin sevgini kazanmak için ne gerekirse yaparım.
And he will do whatever it takes to keep Jack quiet.
Jack'i susturmak için her şeyi de yapacaktır.
But I have to do whatever it takes to get into that little girl's life and help her.
Ama bu kıza yardım etmek için elimden ne geliyorsa yapmam gerek
You do whatever it takes. Okay?
Gerekeni yap, tamam mı?
You will do whatever it takes to get the girl, but in the end, it's just about the chase.
Bir kızı elde etmek için ne gerekiyorsa yaparsınız ama sonuçta önemli olan o kovalamadır.
Do whatever it takes to protect him.
Onu korumak için ne gerekiyorsa yapın.
And I'll do whatever it takes to keep her from saying them, as God is my witness!
Ve Tanrı şahidim olsun ki, kendisi bu kelimeleri ne zaman söylemeye kalksa, ona engel olmak için ne gerekiyorsa yapacağım.
And I do mean whatever it takes.
yani, nasıl geri alabilrim.
We'll do whatever it takes.
Ne gerekiyorsa yaparız.
Do whatever it takes.
En azından bugün benimle yarışmak zorunda kalmadın.
Then we'll do it, whatever it takes.
Yaparız o zaman, ne gerekiyorsa.
The newbie just takes it while her teammates do whatever they want.
Takım arkadaşları ona ne yaparsa yapsın yeni gelen katlanmak zorundaymış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]