English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Don't look up

Don't look up traducir turco

1,066 traducción paralela
Don't look up from your paper.
Gözünü kâğıttan ayırma.
Look... if you keep it up and don't go back to sleep, I'll have to slap you into shape.
Bak... eğer şimdi yatağına geri dönmezsen tokadı basacağım.
You don't look up Joubert in the yellow pages.
Onu kim kiraladı? Joubert'i sarı sayfalardan bulmadın herhalde.
Yeah, uh, excuse me, I realize you don't get to look up very often, but, uh, did you happen to see a big, tall, black blonde chick?
Başınızı kaldırmıyorsunuzdur pek, ama uzun boylu, sarışın, zenci bir kadın gördünüz mü?
( LAUGHS ) Come on, man... don't make me crack up. Look, look, look! ( LAUGHS )
Baksana!
Look, why don't you call me when you wake up, all right?
Bak, neden beni uyandığında aramıyorsun, tamam mı?
Why don't you give them up anyway? I think you look terrific, Dr. Marks.
Onları niçin bırakmıyorsunuz ki zaten, bence harika görünüyorsunuz Dr. Marks.
Don't look up.
Yukarı bakma.
Look, why don't we find out about who's in charge of this place and see about getting some food back up to the fleet?
Neden buranın patronunu bulup filoya yiyecek götürme konusunu görüşmüyoruz?
Look, why don't we find out about who's in charge of this place and see about getting some food back up to the fleet?
Bak, neden buranın yetkilisini bulmuyoruz ve filoya biraz yiyecekle dönmüyoruz.
Look, we could both use some air, so why don't you get into some clothes and we'll go out and hunt up the kids?
Bak, biraz temiz hava alalım. Neden üzerimize bir şeyler giyip dışarıda çocukları bulmuyoruz?
Don't try to look up my skirt.
- Bacaklarıma bakmaya çalışma!
No, please look, I don't quite understand, he does seem a bit worked up about something, but I'm sure there's some quite innocent explanation.
Bakın lütfen, tam anlayamıyorum... duygularını biraz abartıyor gibi... ama masumane bir açıklaması olduğuna da eminim.
And they don't have to worry about the money, not until things look up.
İşler yoluna girinceye kadar parayı merak etmesinler.
I look at you and I don't know what I brought up.
Sana bakınca ne yetiştirdiğimi bilemiyorum.
Only have to lie on the grass at night and look straight up at some bright star and stare at it with all your might and by and by, you'll feel you're falling into the sky miles and miles from your body which you don't seem to need at all.
Geceleri çimenlerin üzerine uzanınca ve parlak bir yıldıza gözlerini dikince tüm gücünle ona bakarken gökyüzüne düşmüş gibi hissedersin. ... hiç ihtiyacın yokmuş gibi duran bedeninden, kilometrelerce uzaklaşırsın.
You don't have to look after her staying up at night, to walk her to school...
Gece kalkarak ona bakmak okula götürüp getirmek zorunda değilsin.
We ask You, Lord, to look after these little cowboys and cowgirls and show them the way to a good life, so they don't get tangled up with hard liquor and cigarettes.
Ey Tanrım, bu küçük oğlanlarla kızları gözet ve onlara doğru yolu göster ki içki ve tütünün batağına düşmesinler.
You don't know if he set it and fucked up or if that's how somebody wanted it to look like.
Kendi yakmış ve kazaen ölmüş mü yoksa böyle görünmesi mi istenmiş belli değil.
Don't you look precious, all dressed up like that.
Ne kıymetli görünüyor. Böyle süslü filan?
Look, why don't you just shut up, all right?
Baksana, neden hemen çeneni kapatmıyorsun?
Look, I don't want to hold you up.
Bak, seni rahatsiz etmek istemiyorum.
- Okay. - Why don't you look me up?
Beni orada bulabilirsin.
And they don't look like they woke up on the right side of the bed, fellas.
Ve yatağın sağ tarafından kalkmışa benzemiyorlar baylar.
Look, I don't know what you're up to but I don't like being threatened.
Bak, ne yaptığını bilmiyorum ama tehdit edilmekten hoşlanmam.
Don't laugh too soon, look up there
Erken sevinme, bak yukarıya
Norman, look, why don't you go downstairs and make us a drink, okay? And I'll clean this up.
En iyisi, ben burasını temizlerken sen de aşağıda bize içeçek hazırla.
I don't know, it's up to us to look out for her.
Bilemiyorum, ona göz kulak olmalıyız.
I don't know what you've been up to but you look terrific.
Ne yaptığını bilmiyorum ama harika görünüyorsun.
Look, instead of beating'up on each other, why don't you guys consider working'together?
Bakın, birbirinize yüklenmek yerine, neden birlikte çalışmayı düşünmüyorsunuz?
Look, I don't wanna get into this now God knows you need time, but I sure would like to know what the hell you were doing shacking up with three kids in the middle of the night especially a lunatic delinquent like Lane.
Bak, olaya hemen girmek istemiyorum. Tanrı biliyor ya, zamana ihtiyacın var. Ama şunu bilmek isterim ki ; gecenin yarısında...
We don't have to be like the Italians, who look up to the lawbreakers.
Kanunlara karşı gelenlere hayranlık duyan İtalyanlar gibi olmamıza gerek yok.
Maybe you're right,'cause you don't look like no back-up singer to me.
Belki de haklısın, sende pek vokalist tipi yok bence de.
Look, I don't know what's goin'down, but I do know he's a stand-up guy.
Bakın, neler dönüyor bilmiyorum ama, onun güvenilir bir insan olduğunu biliyorum.
You're gonna look at the floor... because you don't wanna see that fear in his eyes... when you jump up and grab his face and slam him to the floor... and make him scream and cry for his life.
Sen yere bakacaksın Çünkü onun gözlerinde ki nefreti görmek istemeyeceksin Onun üstüne atlayıp kafasını yere vurup bağırmasını seyretmek yerine
Why don't you cruise up to the window... so's we can take a better look at you?
Neden pencereye yaklaşmıyorsun böylece sana daha iyi bakabilirim?
Look, you show up, you don't like what you see, you walk away. It's as simple as that.
Bak, gelirsin gördüğünü beğenmezsen işte bu kadar basit.
Look, don't keep him up too late.
Uykuya geç kalmasın tamam mı?
So when you get your heart splattered all over hell and you feel low, and dirty, don't look to me to help pump you back up cos... cos maybe for the first time in your life, I won't be there.
Yani artık kalbin kırıldığında ve kendini kötü ve kirlenmiş hissettiğinde yardım etmem için bana gelme çünkü... çünkü belki de hayatında ilk kez yanında olmayacağım.
Look, you don't have to give up any- -
Vazgeçmen gerekmiyor...
- Don't worry about it. You look fine. Turn around and back up.
Korkma, iyi görünüyorsun.
Don't look at my feet, keep my head up, my eyes open... tension in my arms, my frame locked, seat pulled up...
Ayaklarıma bakmayacağım, Başım yukarıda, gözlerim açık... kollar gergin, frame'i koru, kalçaları hareket ettir...
I don't like the look of these clouds up ahead.
Gökyüzündeki bulutlardan pek hoşlanmadım.
Don't look up. Don't look up.
Sakın bakma.
I don't look like this when I wake up in the morning ( laughs ) she was outrageous, she was like get me some o'that young stuff adults have sex to ( laughs ) we did so much last year, we have nothing left for season 2.... please don't air that
Bana şu gençlerden birini ver diyordu. Yetişkinler de seks yapar. Geçen sene o kadar çok seks yaptık ki ikinci sezona bir şey kalmadı.
I don't look like this when I wake up in the morning this takes work
Julie Cooper, çok bakım isteyen biri.
I just don't want to look up when I'm her age and find my life is empty.
Onun yaşına geldiğimde bakıp hayatımın boş olduğunu görmek istemiyorum.
Look, I don't want to bring up the past, but isn't Serrano the guy that ran you out of Chicago when he was runnin'things back there?
Kötü anılarını canlandırmak istemiyorum ama Serrano Chicago'da iş yaparken seni oradan uzaklaştırmıştı, değil mi?
He told me to shut up and turn around. Don't look.
Bana da çenemi kapatıp önüme bakmamı söyledi.
Look, asshole, don't you remember... what a shithouse this place was before I showed up?
Bak salak, hatırlarsan ben gelmeden önce burası boktan bir yerdi.
Look, if you don't dream him up, he can't hurt you or us.
Bak, eğer onu rüyanda görmezsen, o da sana ya da bize zarar veremez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]