Don't run away traducir turco

Don't run away just because you're afraid.

Korktuğunu söyleyerek kaçma.

Don't run away. Leavenworth!

Buldum, Leavenworth'ta yattınız!

Don't you dare to try to run away from me.

Sakın benden kaçmaya kalkışma.

Why don't you run away?

Neden kaçmıyorsun?

Don't run away without me.

- Sakın bensiz kaçma olur mu? - Kaçmam.

- Well, don't run away.

- Kaçıp gitme.

Well, I hope they don't run away and kill you.

Umarım kaçıp seni öldürmezler.

Run away so the bulls don't get me.

Beni yakalayamasınlar diye kaçacağım.

Don't run away.

Kaçma benden!

Please don't run away.

Lütfen kaçmayın.

You're innocent, you don't have to run away.

Bu sefer masumsun, kaçmak zorunda deđilsin.

Don't run away.

Sakın kaçma.

Heathcliff, why don't you run away?

Heathcliff, neden kaçmıyorsun?

To make sure I don't run away again.

Tekrar kaçmayayım diye.

I follow you. So, anyway, she tells us that she's run away from home... on account of her folks don't understand her.

Neyse, ailesi onu anlamadığı... için evden kaçtığını anlattı.

But don't try to run away or pull any tricks like that, because I'll be keeping an eye on things pretty close.

Ama kaçmaya ya da bana oyun oynamaya kalkma. Çünkü bu konuyu yakından takip edeceğim.

You don't become a nun to run away from life, Patsy.

Hayattan kaçmak için rahibe olunmaz, Patsy.

You're surpassing yourself as a charmer, Dr. Fleurot. Don't run away.

Çekiciliğinizi ortaya koyuyorsunuz.

The secrets of who you are and what has made you run away from yourself, all these secrets are buried in your brain. But you don't want to look at them.

Kim olduğun ve neden kendinden kaçtığın gibi sırların hepsi beyninde gömülü ama onlara bakmak istemiyorsun.

Don't run away, you chick.

Kaçma korkak.

Come on, don't run away.

Hadi, kaçma.

Don't run away and leave me.

Öyle kaçıp gidip beni bırakma.

It's extraordinary how simple problems are when you don't let emotions run away.

Duygularının kaçmasına izin verdiğinde, basit sorunlar, olağanüstü oluyor.

Don't you think you're letting things run away with you?

Olanların seni yoldan çıkarmasına izin verdiğini anlamıyor musun?

Well, we are here, and I don't think it will help matters if we run away.

Şey, biz buradayız, ve kaçıp gitmenin sorunları çözeceğini sanmıyorum.

- Hello. Don't run away.

- Merhaba, evlat.

Tired men don't run away.

- Adamlar yorgun. - Yorgun olan adam kaçmaz.

Don't run away like that.

Yapmam gereken işler var.

Don't run away, Bill.

Kaçma Bill.

Oh, don't run away from them.

Onlardan kaçma.

Don't run away like that!

Böyle kaçma!

Don't run away. Finish your drink.

Hemen kaçma.

Above all, don't let your imagination run away with you.

Hepsinden öte, hayal gücünün seni tüketmesine izin verme.

Just don't run away, Rebel.

Sadece, kaçma Rebel.

Don't run away!

Kaçma!

What I'm trying to tell you is I don't want you to panic and run away.

Sana anlatmak istediğim şu ki lütfen paniğe kapılıp kaçmaya çalışma.

Don't run away, Mr. Peterson.

Sakın kaçmayın Bay Peterson.

Don't run away.

Kaçmayın benden.

Don't run away.

Kaçma.

Don't let your heart run away with your head.

Kalbinin aklınla beraber uçmasına izin verme.

Just don't run away.

Kaçmaya kalkmayın.

And I don't want you to run away from me again!

Ve yine benden kaçmanı istemiyorum!

But don't just run away.

Ama benden kaçma.

Don't you see, if they could come here and live with us, then we'd only have one house to run, and you wouldn't have the expense of paying Mrs. Connolly to come and stay with me while you're away and...

Görmüyor musun, buraya gelip bizimle yaşasalardı, çekip çevireceğimiz sadece bir tek evimiz olacaktı, ve sen burada değilken Bayan Connolly'inin gelip benimle burada kalması için... ona ödeme yapmayacaktın

Please, don't run away.

Lütfen, çekip gitme.

Good little boys don't run away.

İyi küçük çocuklar kaçmaz.

Don't run away

Bir yere ayrılma.

Please don't run away.

Lütfen kaçma.

Miss Catherine, don't ever run away.

Bayan Catherine, bir daha sakın kaçmayın.

- Don't run away again.

- Bir daha kaçmayın.

Don't let your imagination run away with you, my friend.

Hayal gücünüzün sizi yanlış yere götürmesine izin vermeyin, dostum.