For a few days traducir turco
3,244 traducción paralela
Now stay out of the city for a few days.
Şimdi şehirden bir kaç gün uzak dur.
- She's been hanging here for a few days.
- Birkaç günlüğüne buraya gelmiş.
We pay somebody a couple of hundred quid to swap their machine for our machine for a few days whilst it racks up the customer details.
Onların makineleri ile bizim makineleri takas için birisine para ödedik. Müşteri bilgilerini almak için.
I've been noticing you for a few days now
Bir kaç gündür gözüme batiyorsun.
- For a few days...
- Bir kaç gündür.
You probably won't for a few days.
Hayır. Muhtemelen birkaç gün daha göremezsin.
Oh, well, no TV for him for a few days.
Birkaç gün televizyon yasak o halde.
Elmslie told Marru he was going out of town for a few days with his family.
Elmslie, Marru'ya ailesiyle birkaç günlüğüne şehir dışına çıkacağını söylemiş.
So if I were you, I'd lay low in the safehouse for a few days, until we work out a plan to neutralize them.
Yerinde olsam onları etkisiz hale getirene dek bir güvenli evde kalırdım.
I'm just gonna stay at your grandparents'for a few days.
Sadece birkaç günlüğüne büyükannenlerde kalmaya gidiyorum.
It's not just for a few days, is it?
Birkaç günlüğüne değil, değil mi?
I need you to take Lucas for a few days.
Bir kaç günlüğüne Lucas'ı al yeter.
I was thinking... of shifting to a hotel for a few days.
Bir kaç günlüğüne bir otele gitmeyi...
We can put the divorce papers on hold for a few days.
Boşanma davasını birkaç günlüğüne askıya alabiliriz.
I was thinking we can put the divorce papers on hold for a few days.
Düşünüyordumda..... Boşanma davasını birkaç günlüğüne askıya alabiliriz..
- Yeah, all right. If-if he could possibly, maybe, crash at your place for a few days?
... birkaç gün senin evde kalsa olur mu?
It's only for a few days and then she's back to Scottsdale.
Sadece birkaç gün. Sonra Scottsdale'e geri döner.
We can handle her for a few days, right?
Onunla birkaç gün başa çıkabiliriz, değil mi?
Some were even tied for a few days.
Duvarda birkaç gün kalanlar da oldu.
Rest at home for a few days.
Birkaç gün evde kalıp dinlen.
Oh. Anyway, I'd consider it a personal favor if you'd just lay off Mike for a few days, but it's your call.
Herneyse ben Mike'ı birkaç günlüğüne işten çıkarmayı şahsi bir iyilik olarak düşünürdüm ama yine de bu senin kararın ne de olsa.
For a few days. I love you.
Birkaç günlüğüne.
I wanted to hold her for a few days for a more thorough psych evaluation.
Fiziksel değerlendirme için.
They drove around for a few days.
Birkaç günlüğüne gezinti yaptılar.
Our house is being fumigated, so Jay and Gloria... invited us to stay here for a few days.
Evimiz dezenfekte edldiği için Jay'le Gloria birkaç gün burada kalmamız için ısrar etti.
Since the accelerator is stopped now for a few days, we can actually go in and see the detector.
Şimdi bir kaç günlüğüne hızlandırıcı durdurulduğu için, aslında içeri girip detektörü görebiliriz.
You know, Kev stay with Roger for a few days and I will fix it back home.
Biliyor musun Kev sen birkaç gün Roger'ın yanında kal, ben evdeki işleri yoluna koyacağım.
It's not just for a few days, is it? No.
- Sadece birkaç günlüğüne değil, doğru mu?
So I was thinking of stopping in Austin for a few days on my way there.
Hazır oraya giderken birkaç günlüğüne Austin'e uğramayı düşünüyorum.
Might keep her busy for a few days.
Bir kaç gün daha müsait olacaklarını sanmıyorum.
I'm gonna be gone on business for a few days.
Birkaç günlük iş seyahatine çıkmak zorundayım.
I'm going to be, uh, staying over there for a few days.
Birkaç gün orada kalacağım.
We'll tell Durov that we worked in fashion together... and I need a place to stay for a few days.
Durov'a orada moda sektöründe birlikte çalıştığımızı ve birkaç günlüğüne kalacak yer aradığımı söyle.
" but I need you to look after the kid for a few days.
" Ama birkaç günlüğüne çocuğa bakmana ihtiyacım var.
Only for a few days.
Sadece birkaç günlüğüne.
She said she was going away for a few days.
Birkaç günlüğüne uzaklaşacağını söyledi.
Leave me alone for a few days.
Bir kaç günlüğüne beni yalnız bırak.
I'm going camping for a few days.
Bir kaç günlüğüne kampa gidiyorum.
I need to go home for a few days, take care of some... loose ends.
Birkaç günlüğüne eve dönmem gerekiyor. Yarım kalmış işlerimi halledeceğim.
But Bill has to have emergency surgery and Maura wants me to watch Harrison and Astor and Cody for a few days.
- Evet, iyi. Fakat Bill'in acilen ameliyat olması gerekiyormuş ve Maura birkaç günlüğüne Harrison, Astor ve Cody'ye bakmamı istiyor.
He will leave for America in a few days.
Beş gün içinde Amerika'ya gidecek.
So a few days ago, she calls me out of the blue, says she needs to see some raw footage we shot for this research project she's working on.
Fakat birkaç gün önce, hiç beklemediğim bir anda beni aradı. Üstünde çalıştığı bir projesi için çektiğimiz bir kaç çekimin ham görüntülerini görmesi gerektiğini söyledi.
Courtney's out of town for a few more days, right?
Courtney şehir dışında birkaç gün daha kalacak değil mi?
I will send for you again in a few days.
Birkaç gün içinde sana yeniden adam yollayacağım.
He had three major surgeries from on-duty injuries, burned through a few wives, took 28 days once for an excessive-force complaint.
Görevdeki sakatlıklar yüzünden 3 önemli ameliyat geçirdi, birkaç kez evlenip boşandı, aşırı güç kullandığı gerekçesiyle 28 gün ceza aldı.
I've hardly seen you for more than a few days last couple of years.
Son birkaç yıldır seni birkaç günden fazla göremedim.
We have been in talks with a very powerful sports franchise for the past few days.
Birkaç gün önce çok güçlü bir spor kurumuyla görüştük.
Stay for a few more days.
Bir kaç günden fazla kalın.
What a shame these neighbors take each other for granted... because in just a few days... one of these people will be dead.
Bu komşuların birbirlerini önemsememesi ne utanç verici... çünkü sadece bir kaç gün içinde... bu insanlardan biri ölecek.
I'll be needing your professional opinion quite a lot over the next few days because if you discover that Derek had this girl in his house for the wrong reasons, well, the sooner I know that, the better,
Önümüzdeki günlerde profesyonel fikrinize çokça ihtiyaç duyacağım. Çünkü Derek o kızı yanlış nedenlerle evine çağırdıysa ne kadar erken öğrensem o kadar iyi olur.
I would ask that you endure for a few more days.
Senden buna birkaç gün daha katlanmanı isteyeceğim.
for as long as i can remember 39
for all i care 74
for all intents and purposes 51
for a while 430
for all we know 381
for all i knew 20
for all you know 82
for all i know 267
for all of it 31
for all eternity 28
for all i care 74
for all intents and purposes 51
for a while 430
for all we know 381
for all i knew 20
for all you know 82
for all i know 267
for all of it 31
for all eternity 28
for all of us 271
for all our sakes 38
for a while now 24
for a while there 37
for a walk 37
for all of you 34
for a change 108
for an hour 41
for a second there 70
for a year 68
for all our sakes 38
for a while now 24
for a while there 37
for a walk 37
for all of you 34
for a change 108
for an hour 41
for a second there 70
for a year 68
for about 65
for any reason 26
for a moment 206
for anyone 32
for a week 61
for a very long time 38
for a drink 22
for another 41
for a minute 130
for a price 83
for any reason 26
for a moment 206
for anyone 32
for a week 61
for a very long time 38
for a drink 22
for another 41
for a minute 130
for a price 83