For the last time traducir turco
2,950 traducción paralela
For the last time, I don't want to know anything about her before the date.
Son kez söylüyorum, buluşmadan önce onunla ilgili hiçbir şey bilmek istemiyorum.
Okay, Corey, for the last time- - nobody's giving out fries.
Corey, son kez söylüyorum- - Kimse kızartma dağıtmıyor.
Now for the last time I'll do my duty as caring gay maitre d'hotel and say : Let's forget it.
Son kez insancıl bir şekilde işimi yapıp, homoseksüel bir hotel yöneticisi olarak "unutalım gitsin" diyeceğim.
Now, for the last time, what are you doing here?
Son kez soruyorum, burada ne arıyorsun?
For the last time, Carrie, I am not what you think I am.
Son kez söylüyorum, Carrie, ben düşündüğüm gibi biri değilim.
At both ends of our planet, the sun sets for the last time in autumn.
Gezegenimizin iki ucunda da güneş sonbaharda son kez batıyor.
The team drag the minke under for the last time.
Takım, minkeyi son kez su altına çekiyor.
In this series we'll be travelling to all parts of these lonely lands, both north and south, to witness its wonders, perhaps for the last time, and to discover some extraordinary examples of survival against all the odds
Bu belgesel serisinde bu yalnız bölgelerin her yerine gideceğiz. Hem kuzeye hem de güneye. Harikalarına belki de son kez tanık olacağız.
Pfft, brother Shawn, for the last time, my support for this community has nothing to do with Nicole.
Kardeş Shawn, son kez söylüyorum bu cemaate verdiğim desteğin Nichole'la hiç bir ilgisi yok.
Hey, guys, for the last time, this place is enormous- -
Bakın, çocuklar son kez söylüyorum, bu ev koca- -
Not long after the convoy departs, the sun sets for the last time.
Konvoy ayrıldıktan kısa süre sonra güneş son kez batıyor.
For the last time!
Son kez!
She says she has something to say to Bong Ma Ru for the last time. Go.
Ma Ru oppasına söylemek istediği son bir şey varmış.
And as that portal began to close for the last time...
Bu geçit son kez kapanmak üzereyken- -
Okay, now for the last time, what did you say?
Tamam, şimdi en son ne dedin, söyle bakalım?
At day break we're out of here and for the last time...
Şafakta buradan ayrılıyoruz ve son kez olarak adım...
Now for the last time, leave me alone.
Şimdi beni yalnız bırak.
For the last time, Norman, I'm asking you...
Son kez soruyorum Normandiyalı.
I'm asking for the last time.
Size son kez soruyorum.
For the last time, give me the number.
Son kez söylüyorum. Numaraları ver bana.
For the last time, give me the numbers.
Son kez soruyorum. Bana rakamları ver.
.. where l performed for the last time before I had my accident.
.. en son dans gösterisi yaptığım.. ... gösteri salonu.
I ask you for the last time.
Sana son kez soruyorum.
For the last time, these are not pajamas, all right?
Son kez söylüyorum bunlar pijama değil tamammı?
For the last time.
Son defa söylüyorum!
You know, that's the first and last time I do a favor for you for free.
Bu bedavaya yaptığım ilk ve son iyilikti.
Only this one can be had for $ 200,000 less than the last time I sold it.
Tek farkı, bu evi en son sattığımdan 200 bin dolar daha ucuza alacaksınız.
Look, when was the last time you saw a powerful person go to jail for hit-and-run?
Hapse girecek. Bak, güçlü birinin vur kaçtan dolayı hapse girdiğini en son ne zaman gördün?
This is the last time I let you use your fast-twitch muscles as an excuse for anything.
Hızlı kasılan kaslarını mazeret olarak kullanana son kez izin veriyorum.
Because the last time I had you do it, you asked for it all in singles.
Çünkü en son senin almana izin verdiğimde hepsini bir dolarlık çekler halinde istemiştin.
In between the last extinction and the next one, there's plenty of time for intelligent life to get its act together to make sure that next time Nemesis comes back and the sky is filled with comets, to make sure that none of them hit us.
En son yok oluş ile bir sonraki arasında çok fazla zaman var ve bu süre içinde zeki yaşam toparlanıp Nemesis bir daha geldiğinde ve gökyüzü kuyruklu yıldız ile dolduğunda hiçbirinin bize çarpmayacağından emin olabilir.
This is the last time the team will see the sun for two months.
İki ay boyunca güneşi son görüşleri.
The last time that Ed and I talked was when I asked for his permission to marry Breena.
Ed'le son konuştuğumuzda Breena'yla evlenmek için izin istemiştim.
One of Luhrmann's biggest challenges in the film was how to stage, in an innovative way, the famous scene where Romeo and Juliet meet for the first time.
Romeo ve Juliet'in ilk kez karşılaştığı ünlü sahneyi yenilikçi bir şekilde çekmek, Luhrmann'ı epey zorlar.
Okay, that was the last ponytail. It's time for you to go night-night.
Pekala, bu son at kuyruğuydu ve artık uyku vakti geldi.
This is the last time I'll ask you for anything, I swear.
Senden son kez birşey istiyorum, söz.
The last time I did this was for a prince.
Bunu en son bir prens için yapmıştım.
This company was granted the government contract for police synths, and we are, the last time I checked, the government.
Bu şirket sentetik polislerin üretimi amacıyla hükümet tarafından kuruldu ve biz, en son baktığımda hükümettik.
Even I... even I... I've woken up with the black dog on my shoulder from time to time, and it doesn't last for long.
Benim bile... zaman zaman, omzumda kara köpekle uyandığım oldu.
When's the last time that you touched me that wasn't just for a picture?
Bana en son resim çektirmek haricinde ne zaman dokundun?
George, when was the last time you did anything for Lewis?
George, en son ne zaman Lewis için bir şey yaptın?
That's why this is the last time we might have to see each other for quite some time.
iste bu yüzden uzun bir süre zarfinda birbirimizi son kez görebiliriz.
The last time he kept us waiting for ages, if you remember.
Hatırlarsan geçen sefer bizi beklemekten ağaç etmişti.
You know, the last time I was here was for prom.
Sen burada balo için oldu son kez, biliyorum.
We just wanted to call one last time before going to bed... make sure you're all set for the night.
Yatmadan önce son kez arayalım her şey yolunda mı, soralım dedik.
Seemed to have much time for us during the last examination in our vaginas.
Son vajina muayenesi sırasında bize ayıracak çok zamanın vardı.
As I enter the school for the first time... I will visualize what it will be like... on the last day of my senioryear.
Okulun kapısından ilk kez girerken son yılımın nasıl olacağını hayal edeceğim.
Though I feel like we're meeting each other for the first time.
Birbirimizle ilk kez karşılaştığımızı düşünüyorum.
The last time I ate at Fat Dee's, I was on the toilet for a week.
Şişko Dee'de son yediğimde bir hafta tuvaletten çıkamadım.
Where I come from, we do crazy things for the hell of it, but last night was the first time I felt like what I was doing meant something.
Benim geldiğim yerde, bir sürü çılgınlıklar yapardık, ama dün gece hayatımda ilk kez anlamlı bir şey yaptığımı fark ettim.
When was the last time I charged you for a drink, huh?
Senden içki için ne zaman para aldım ben?
for the love of god 422
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the life of me 58
for the rest of my life 110
for the greater good 31
for the first time 465
for the first time ever 57
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the life of me 58
for the rest of my life 110
for the greater good 31
for the first time 465
for the first time ever 57