Friday the traducir turco
3,002 traducción paralela
I was gonna go there Friday And see some patients at the hospital out there.
Cuma günü oraya gidip oradaki hastanede birkaç hasta görecektim.
The Greatest Movie Ever Sold opens Friday!
Satılmış En İyi Film Cuma günü vizyonda!
Bring Maggie to the La Brea Tar Pits at 1 p.m. next Friday... I'll bring you Abigail Pritchett.
Maggie'yi Cuma saat birde La Brea Katran Çukurlarına getir ben de Abigail Pritchett'ı getireceğim.
I'm there Monday through Friday in the afternoon.
Pazartesi'den Cuma'ya öğlenleri oradayım.
Uh, okay. Well, we're in the office on Friday. Oh, no.
Peki, biz cuma günü ofiste olacağız.
Friday night in the gym.
Cuma gecesi spor salonunda.
Friday before Rosie left for school. She was in the garage getting her bike and -
Rosie, cuma günü okula gitmeden önce garajdan bisikletini alıyordu ve...
Uh, Tacoma, Friday night, then back here in the city, attending several campaign events.
Cuma gecesi Tacoma'daydım. Sonra da şehre dönüp birkaç seçim etkinliğine katıldım.
I want... Hey. I want the deal done by Friday.
Anlaşmayı cumaya kadar hazır istiyorum.
I guess the call came in on a Friday.
Sanırım telefon bir Cuma günü gelmişti.
If you can come to Samos this Friday... we can finalise the deal.
... sizin de oynamanızı istediğimiz için Yunanistan'ın Sisam Adasına ; Cuma günü anlaşmayı imzalamanız için bekliyoruz.
If you can come to Samos, this Friday... then a story that is the biggest scandal of the past decade... and all evidence related to the story... can be yours.
Sen de böyle düşünüyorsan... Bu cuma Samos adasına bekliyorum. Son on yılın en büyük olayı senin ellerinde...
If you like the sound of it... come to Samos, this Friday.
Yapman gereken bu cuma Samos adasına gelmek.
He picks the team on a Friday.
- Cuma günleri takımı seçer.
You are required to be back in England by Friday 7th in order to fulfill your fixture on the 8th.
8'indeki fikstüre uymak için 7'sinde İngiltere'ye dönme mecburiyetindesiniz.
He went to the cabin on Friday night, and when he got back, just... it was obvious something was on his mind.
Cuma akşamı kulübeye gitti, geri döndüğünde ise aklında bir şeyler olduğu besbelliydi.
Yes, he definitely said it could be available next week. Monday, Wednesday, or Friday, for the long theatre.
Tabii ki, gelecek hafta pazartesi, çarşamba ya da cuma günü belki daha büyük bir salon alabileceğinizi o söyledi.
You know, uh, J.J. doesn't have to be the only one going out with a senior Friday night.
Aslında, Cuma gecesi son sınıflardan biriyle dışarı çıkan tek kişi... J.J olmayabilir.
Well, my ex-husband, who's Amanda's father, is going to be here on Friday, and he is contacting the American embassy.
Amanda'nın babası eski eşim cuma günü burada olacak ve amerikan elçiliğiyle temasa geçecekti.
I had this dinner planned on Friday... So, Chuck, Sarah, what are you guys thinking for the big day?
Chuck, Sarah ; büyük gün için ne düşünüyorsunuz?
The sale starts Friday.
Kampanya Cuma günü başlıyor.
- No. will affect the upcoming mayoral election, Maybe on Friday night.
Belki cuma gecesi.
The, uh, statement came down on Friday.
Açıklama, Cuma günü elimize geçti.
Who has a better chance of charming Adler at the charity dinner on Friday?
Cuma günkü yardım yemeğinde, Adler'i etkilemek için kim daha karizmatik?
Adler makes the transfer on Friday, and you still haven't gotten the password yet.
Adler Cuma günü transferi gerçekleştirecek ve hala şifreyi alamadın.
Uh-oh. Working the cords from Friday, Bernard.
Cumadan beri kurdeleler ile mi uğraştın, Bernard.
Roman, could you remind me to follow up with Ben on an e-mail I sent about drinks with the pizza king people on Friday night?
Roman, Ben'e attığım Cuma günü için Pizzanın Kralları ile içki konulu e-postayı takip etmemi hatırlatır mısın?
* * * Friday from the movies!
Cuma günü sinemadan seni ararım!
What'd you do after the dance last Friday?
Geçen cuma partiden sonra ne yaptın?
But you don't know what time your husband came home Friday night... after the dance, do you?
Ama cumartesi akşamı kocanızın partiden kaçta geldiğini bilmiyorsunuz, değil mi?
What I need to know is if you saw this girl, Rosie Larsen, in the basement Friday night.
Cuma gecesi bu kızı, Rosie Larsen'ı bodrumda görüp görmediğinizi öğrenmek istiyorum.
We know you were at Fort Washington Friday night at the dance.
Cuma akşamı Fort Washington'daki partide olduğunu biliyoruz.
Move the rest to Friday.
Diğer randevuları cumaya ertele.
Intern's always in charge of the office birthday, and there's one on Friday.
Ofisteki doğum günlerinden stajyerler sorumlu olur... -... ve Cuma günü bir tane var.
I was thinking I could stake out the junction exchange - on Friday at 11 : 00 am.
Junction Santrali'ni Cuma 11.00'de dikizleyebilirim diye düşündüm.
Then we should get something on the books for Friday morning.
O zaman, Cuma sabahına bir şeyler ayarlayalım.
Friday without fail, I will pay... the bill.
Cuma günü faturaları düzenlerim
Okay, the gloucester house restoration party is Friday.
Gloucester evleri restorasyonu bu cumaya planlandı ve
Because Friday is our Halloween housewarming party and it's our last chance to make a good impression on the neighbors.
Çünkü Cuma günü Cadılar Bayramı ve bizim yeni ev kutlama partimiz var. Komşularımız üzerinde iyi bir izlenim bırakmak için son şansımız bu!
And Friday's the country.
Ve cumaları kent dışı.
It says that the wedding starts on Friday
Outsourced'ta daha önce...
I work the swing shift, and we have you on every night, Monday through Friday till midnight.
Ev temizlemede çalışıyorum ve hafta içi gece yarısına kadar ve her akşam sizi dinliyoruz.
Go to the Formal on friday night.
Cuma gecesi baloya git.
But if you see me in shop class trying to melt all the silver I can find, it's'cause Friday's a full moon.
Ama eğer beni markette bulabildiğim tüm gümüşleri eritmeye çalışırken görüyorsan bu muhtemelen Cuma gecesinde ki dolunaydan dolayıdır.
The execution is going down on Friday.
İdam cuma günü.
I was on the floor all Friday night.
Bütün cuma gecesi ben görevliydim.
Rosie took the last boat in Friday night- - 11 : 45 ferry.
Rosie cuma geceki son gemiye binmiş ; 11 : 45 feribotuna.
Friday night. She's wearing the sweater.
Cuma gecesi o kazağı giymiş.
Friday night, Richmond leaves the BB in Tacoma.
Cuma gecesi Richmond Tacoma'daki BB'den ayrılıyor.
Talk to the neighbors, see if anybody can I.D. Bennet around here 10 : 00 P.M. Friday night.
Komşularla konuş. Cuma gecesi saat 22.00'da Bennet'ı gören var mı öğren.
Rosie's note from the Qur'an - - "Adela, Friday, 11 : 45."
Rosie'nin Kuran'daki notu : "Adela. Cuma 11 : 45"
therese 78
then 34485
there 14012
theatre 45
theo 635
the better 784
theresa 292
theme 39
there you go 7508
these 760
then 34485
there 14012
theatre 45
theo 635
the better 784
theresa 292
theme 39
there you go 7508
these 760
theodore 193
theater 45
they 3238
the simpsons 168
therefore 1419
them 588
there you are 4720
the world is yours 18
the big bang theory 136
theft 135
theater 45
they 3238
the simpsons 168
therefore 1419
them 588
there you are 4720
the world is yours 18
the big bang theory 136
theft 135
theory 66
their 132
themselves 24
therapist 58
thee 27
therapy 98
there's always hope 39
the times 79
the doors 46
there we go 2292
their 132
themselves 24
therapist 58
thee 27
therapy 98
there's always hope 39
the times 79
the doors 46
there we go 2292