Get better traducir turco
17,664 traducción paralela
You come to me to get better because you are ill, no other reason.
Bana hasta olduğunuz ve iyileşmek için gelirsiniz başka bir sebeple değil.
To get better.
Daha iyi olma isteği.
Get better.
Daha iyi oluruz.
You must get better, Miss.
İyileşmeniz gerek hanımefendi.
If I'm not truly ill, then how can I get better?
Gerçekten hasta değilsem nasıl iyileşeceğim peki o zaman?
You must get better.
İyileşmeniz gerek.
Miss Ives, you have to get better.
Bayan Ives, iyileşmeniz gerek.
Maybe if I wasn't around, things would get better.
Eğer etrafta olmazsam, herşey yoluna girer diye düşündüm.
I know it may not seem like it right now, but what you're going through, it does get better, and there are people around you that are willing to get you to that part.
Bak biliyorum şu an öyle gözükmüyor ama başından geçen şeyler seni daha iyi yapıyor, ve etrafında seni daha iyiye götürmek isteyen insanlar var.
It'll get better.
Daha iyi olacak.
All I want for you is for you to get better and get the help that you need. I need?
Senin için tek istediğim iyileşmen ve ihtiyacın olan yardımı edinmen.
I don't know what you been sipping since I got here, but Barry needs to get better, stronger, faster.
Geldiğimden beri ne içtiğinizi bilmiyorum Barry'nin daha iyi, daha güçlü ve daha hızlı olması gerekiyor.
We'll make sure she get's better.
Daha iyi olacak, söz veriyorum.
I will love him again, love him better, and stronger, and he will not get sick and he will not bleed and he will not die!
Onu tekrar seveceğim. Daha güzel ve daha güçlü seveceğim. Hastalanmayacak, kanaması olmayacak ve ölmeyecek.
I think you better get going before this starts to look weird.
Bu davet daha fazla ilginçleşmeden gitsen iyi olacak.
We learn to get rid of our weaknesses so we can fight better.
Daha iyi mücadele edebilmek için zayıflıklarımızdan kurtulmayı öğrendik.
Better get your man in the ring before he cools off.
Soğumadan adamını ringe soksan iyi olur.
The more rounds you get in, the better, you understand?
Raunt ne kadar çok olursa, senin için o kadar iyi.
But I'd really like to get to know you better, so listen, you can ask me anything from now on, okay?
Ama gerçekten seni daha iyi tanımak istiyorum o yüzden dinle, şu andan itibaren bana her şeyi sorabilirsin, tamam mı?
If I just... let him fail, get fired, he would've been better off.
Başarısız olup kovulmasına izin versem, belki daha iyi olurdu.
You better get ready.
Hazır olsan iyi olur.
But you better get there quick,'cause he's free.
Acele etsen iyi olur. Çünkü o serbest.
I let my bitterness get the better of me.
Öfkemin beni alt etmesine izin verdim.
We've got a better way to get the info.
Bilgi almak için daha iyi bir yolumuz var.
Doesn't get any better than Jerry.
Jerry'den daha iyisi gelmedi.
Anyway, speaking of parents, I better get this one back to hers.
Her neyse, ailelerden bahsetmişken onu sahibine teslim etsem iyi olacak.
- Better get a second wind, hadn't she?
- Bir dinlense iyi olurdu, değil mi?
The sooner Mum and Joan get back, the better.
Annemle Joan ne kadar erken dönerse o kadar iyidir.
This is the one place you better get real.
Tyrus, burası kesinlikle gerçekçi konuşman gereken bir yer.
When you don't talk to people, Dan, let'em get to know you, people start thinking you don't like'em or that you think you're better than they are.
İnsanlarla konuşmadıkça, Dan, seni tanımalarına izin vermedikçe, insanlar senin onları sevmediğini ya da onlardan kendini daha üstün gördüğünü düşünüyor.
I'd better get back. Ciao.
Geri dönsem iyi olacak, Ciao.
Just get better, eh?
İyileşmeye bakın siz.
It tastes much better than what you get in the store.
- Adam sıfırdan makarna yapmıştı. Tadı senin marketten aldığından çok daha güzeldi.
Sooner we get out of here, the better.
Buradan ne kadar erken gidersek o kadar iyi.
You get the chance to make people better than yourself.
İnsanları kendinden daha iyi yapma şansı elde ediyorsun.
Well, the odds aren't gonna get any better the closer we get to election night.
Seçim gecesine yaklaştıkça tahminler daha iyiye gitmeyecek.
Um, Thea, I've been- - I've been trying to get Donna to eat something up at the cafeteria, but maybe you'd have better luck.
Thea, Donna'nın yemesi için kafeteryadan bir şey almaya çalışıyordum ama belki senin şansın yaver gider bu konuda.
It doesn't get any better than this.
Bu işten daha iyisini bulamazsın.
Well, okay, Miss Chatterbox, you better get off to school.
Pekâlâ, Bayan Geveze. Artık okula gitmeye hazırlansan iyi olacak.
They don't get us, Bonnie, and you deserve better than this.
Hem sen bundan daha iyisini hak ediyorsun.
I mean, uh, I think we should get to know each other a little bit better first.
Önce biraz birbirimizi tanısak daha iyi olur yani.
You let the mortals get the better of you at every turn.
Her seferinde ölümlülerin senden daha iyi olduğunu gördük.
I'd better get in.
İçeri girsem iyi olacak.
You're going to get better.
İyiye gidiyorsun. Biraz zaman alacak sadece.
It doesn't get much better than that.
Rodgers ve Hart da popçuydu, pop onlarınki kadar iyi olamayacak.
Then we'd better get going.
- Gitsek iyi olur o zaman.
You'd better get going.
Gitsen iyi olur.
Your people get this better than anyone.
Sizler bunu daha iyi anlarsınız.
Because once you realize how much better Rebirth's products are than what you get in the store, it just... It sells itself.
Çünkü Yeniden Doğuş'un ürünlerinin mağazada aldıklarından ne derece daha iyi olduklarını anladığın zaman o şey kendini satmış oluyor.
Look, I better get back to it.
Bak, ben işime dönsem iyi alacak.
I figured, after what you did, I'd better get you out before the Mikaelsons came back to hurt you.
Düşündüm de, yaptıklarından sonra, Mikaelsonlar seni incitmeye gelmeden önce seni buradan çıkarmalıyım.
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better than me 42
better luck next time 114
better watch out 24
better than ever 45
better late than never 142
better you than me 22
better than what 22
better safe than sorry 106
better than sex 19
better than me 42
better luck next time 114
better watch out 24
better than ever 45
better late than never 142
better you than me 22
better than what 22
better than you 74
better than nothing 32
better than good 18
better than 39
better than anyone 25
better still 66
better get going 29
better not 94
better be careful 25
better and better 18
better than nothing 32
better than good 18
better than 39
better than anyone 25
better still 66
better get going 29
better not 94
better be careful 25
better and better 18
better than okay 22
better than that 75
better go 43
better yet 239
better now 93
better idea 20
better be good 17
better be 31
better hurry up 22
better hurry 60
better than that 75
better go 43
better yet 239
better now 93
better idea 20
better be good 17
better be 31
better hurry up 22
better hurry 60