Go again traducir turco
8,772 traducción paralela
For a view from inside, go again by Hit Point's, Chase Carter.
İçeriden haberleri almak için yeniden Hit Point muhabiri, Chase Carter'a bağlanıyoruz.
- Here we go again.
- Yine başladık.
Let's go again...
- Bir kez daha alalım.
here we go again.
Aman tanrım, yine başlıyoruz.
Go again.
Haydi tekrar.
( sighs ) Here we go again.
Yine başladık.
How does the Night's Watch vow go again?
Gece Nöbeti yemini nasıldı?
So... how's it go again?
Bir daha anlatsana.
Go, go again.
Git, bir daha git.
We'll have to go again.
Tekrar denememiz gerek.
- Here we go again. - Call the guards.
İşte yine başlıyoruz.
Here you go again... big ideas with no follow-through.
Bir tane daha. Desteği olmayan büyük fikirler.
There you go again.
Yine başladın.
They're about to go again.
Klubün etrafını kontrol ediyorlardı, yağmur başladı.
Let's go again.
Yeni el oynayalım.
Blackwood wants me to go again.
- Blackwood yeniden gitmemi istiyor.
- Here you go with you people again!
- Gene başladık şu insanlara!
And I don't... I can't go through that again.
Ve ben, aynı şeyi tekrar yaşayamam.
May or may not have stolen research from Kneisha, which forced her to switch projects so she could go in direct competition with, again, Tim, Silas, and a girl known only as "the robot chick."
Kneisha'dan çalınmış araştırma almış da olabilir almamış da olabilir, onu projeleri değitirmesi için zorlayan kız o da yarışmaya doğrudan girebilecekti birlikte, tekrar, Tim, Silas, ve Robot Piliç ismiyle bilinen bir kız ile.
Ever. I don't want to go back there again.
Tekrar o günlere dönmek istemiyorum.
There we go, compromising again.
İşte bak, yine uzlaştık.
Just some inappropriate behavior, nothing illegal or scary, but I don't think that I should go over there again.
Bazı uygunsuz davranışlar sadece, yasadışı ya da korkutucu şeyler değil ama bir daha oraya gideceğimi sanmıyorum.
What college did you go to again?
Hangi üniversiteye gittim demiştin?
I can't go through this again.
Tekrardan bunu deneyimleyemeyeceğim.
No, go around to the other side, or the thread will break again.
Hayır, diğer tarafa çevir yoksa iplik çıkacak.
I've said hello, can I go? What's your name again?
Adın neydi?
Would you let it go? And you interrupted me again. You're a really bad therapist if you always interrupt.
Hastalarını da hep böyle bölüyorsan, çok kötü bir terapist olmalısın.
Gabriel, let's go back downstairs and go back to sleep again?
Gabriel, aşağıya inip uyumaya devam etsek olmaz mı?
Until we ken otherwise, we go back to the beginning and start again.
Aksini öğrenene kadar en başa dönüp yeniden başlayacağız.
You can go home today with your money and never do this again.
Bugün kazandığın parayla evine gidip bir daha bu işe bulaşmayabilirsin.
Oh, Journal, once again, you've given me reason to go on.
Günlük, bir kez daha bana devam etmek için bir sebep veriyorsun.
We should go out again.
Bir ara tekrar görüşelim.
Oh, Neely, there isn't a shipping man in New York who doesn't go out and slip those fellas a 20 every now and again to get a little happy in a pub.
Neely, New York'ta nakliyecilikle uğraşıp, o heriflerin cebine barda biraz eğlenmeleri için 20'lik koymayan kimse yok.
Now, we can either watch this again or we can go get some of those good-looking confections they were selling.
Şimdi, ya bu bir daha izleyeceğiz ya da gidip sattıkları şekerlerden yiyeceğiz.
otherwise if it happened again, they'd all go to jail.
Çünkü tekrar olursa, hapse girerler.
You should go downstairs, otherwise Adam might crack onto Mum again.
Alt kata gitmelisin, aksi halde Adam gene anneme vurulabilir.
What I want is the smack that you promised me. - Let's just go over it again.
Bana söz verdiğin tadı istiyorum ben.
But I cannot go back there again.
Ama oraya tekrar dönemem.
- Well, Gordon, again, thanks so much for being with us. - Gotta go.
- Güzeldi.
- Do you wanna go around again?
- Bir tur daha atalım mı?
'cause when you're in here, all strapped in, ready for takeoff, just go to sleep, never wake up ever again.
Çünkü buraya geldiğinde,... kayışla bağlandığında,... kalkışa,... uyumaya gitmeye,... ve bir daha asla uyanamamaya hazırlanırsın.
Let's go. Miners are talking about striking again.
Madenciler yine grevden bahsediyorlarmış.
So let's just figure this shit out and go our separate ways again, okay?
Şimdi şu içine düştüğümüz durumu çözelim ve yollarımızı ayıralım yine, tamam mı?
You go near my daughter again, I'll cut your fucking hands off.
Bir daha kızıma yaklaşırsan ellerini keserim senin!
You're gonna go to Sioux Falls, and you're gonna take this course, and you're gonna be the best Peggy Blumquist you can be, and no one's ever gonna tell ya how to live your life again.
Sioux Falls'a gidecek, bu kursa katılacaksın. Olabileceğin en iyi Peggy Blumquist olacaksın. Bir daha hiç kimse sana hayatını nasıl yaşayacağını söylemeyecek.
I'll just go away, never bother you again.
Sadece gideceğim, seni bir daha asla rahatsız etmeyeceğim.
I can't go down that road again.
O anları tekrar yaşayamam.
And don't you go on anymore expeditions again without conferring with me first.
- İlk önce bana danışmadan, yolculuklara çıkmayacaksın.
And you can be happy again but not if you go fuck someone else.
Yine mutlu olursunuz, ama gidip baþkasýyla sikiþirsen olmaz.
First of all, you can't just tell the cops to go back and look again.
Öncelikle polislere bir daha bakın diyemezin.
Go over your testimony again in very specific detail, what you know about the night that Matt Skokie was murdered.
Matt Skokie'nin öldürüldüğü o gece hakkında bildiklerini detaylı olarak tekrar bize tanıklık yapmanı istiyoruz.