Happy to see you traducir turco
2,275 traducción paralela
We're so happy to see you too.
Biz de seni gördüğümüze çok sevindik.
I'm happy to see you here.
Seni burada gördüğüme mutlu oldum.
I'm happy to see you but seeing you sad makes me feel miserable.
Seni gördüğüme sevindim. Ama seni mutsuz görmek beni mahvediyor.
I'm happy to see you two again.
İkinizi gördüğüme sevindim.
I'm happy to see you acting like my little brother.
Küçük kardeşim gibi davranmayalı uzun zaman olmuştu.
Seung Yeon, I'm very happy to see you.
Seung Yeon, seni gördüğüme çok sevindim.
They'd be very happy to see you, Seung Yeon.
Seni de görmek bizi mutlu eder, Seung Yeon.
I'm happy to see you, Julia.
Seni görmek ne güzel, Julia.
Well, I'm sure he'll be happy to see you.
Eminim seni gördüğüne sevinecektir.
Happy to see you.
Sizi gördüğüme çok sevindim.
- l'm so happy to see you.
- Seni görmek ne güzel.
- l'm happy to see you.
- Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm happy to see you, too.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
- My boy, I'm so happy to see you again!
Çocuğum. Seni tekrar gördüğüme çok sevindim.
I am so happy to see you, Dad.
Seni görmekte güzel baba.
I'm so happy to see you.
Seni gördüğüme, çok sevindim.
Not that I'm not happy to see you, Commando Hubert I understand, but the 11th shock...
Seni gördüğüme sevinmedim sanma Komando Hubert, anlıyorum ama 11. paraşüt birliği...
I am very happy to see you too, my wild cat.
Ben de seni gördüğüme sevindim, vahşi kedim.
Naomi, I'm very happy to see you.
Naomi, seni görmek çok güzel.
I am very happy to see you.
Sizi gördüğüme çok sevindim.
- Ah, I'm so happy to see you.
- Seni gördüğüme çok sevindim.
Was it really great? Oh.. I'm so happy to see you.
Çok güzeldi di mi?
We damn Happy to see you
Biz lanet Görmekten mutluluk
They're so happy to see you.
Seni gördüklerine çok mutlu oldular.
But he's happy to see you.
Fakat sizi gördüğü için de mutlu.
I'm so happy to see you again.
Seni tekrar gördüğüm için çok mutluyum.
- Hey Scotty happy to see you. - ¿ Cómo you been friend? - Good.
Selam Scotty seni görmek harika
Every time you'd see him, you were happy to see him'cause he'd listen.
Onunla her görüştüğümüzde, neşemiz yerine gelirdi. Çünkü, bizi dikkate alan biriydi.
I am so happy to see all of you.
Çok sevindim ben sizi gördüğüme.
Would you like me to see if the next of kin are happy for their details to be passed on to you?
En yakın akrabası teferruat sana geçtiği için ne durumda bakmamı ister misin?
Would you go for a totally different woman so that if you're in the mood for someone to be happy, you go, "Oh, I'll see her today"?
Onu mutlu etmek için eşinin yanına onu da alır mıydın?
darling, it's a pity you can't return..... but I'm happy to see our things again..... our room, the tree outside the window.
Sevgilim, geri dönememen ne kötü... it's a pity you can't return ama özel olan şeylerimizi tekrar görmekten mutluyum..... odamızı, pencerenin dışındaki ağacı.
You're not even happy to see me?
Beni duyduğuna sevinmedin bile?
You need to see how happy Lyndsey made me, so you can be that happy.
Lyndsey'in beni ne kadar mutlu ettiğini görmen gerek, böylece sen de mutlu olabilesin.
Oh, guess I'll have to wait to find out If it was a candy cane in your pocket Or you were just happy to see her.
Oh, sanırım bekleyip görmeliyim cebindeki şeker çubuğundan mı yoksa sadece onu gördüğün için mi mutlusun.
And well, I'm glad I didn't cancel because it's fantastic to be here seeing your happy smiley faces, probably feeling very fortunate that you managed to get a ticket to see a living legend.
Gösteriyi iptal etmediğim için çok mutluyum çünkü burada olmak ve gülen yüzlerinizi görmek harika bir duygu, büyük olasılıkla siz de mutlusunuzdur sadece bir bilet alarak yaşayan bir efsaneyi gördünüz sonuçta.
Should I assume you're happy to see me again?
- Tam zamanında gelmişim gibi. Beni gördüğüne sevinmelisin.
Aren't you happy to see me, Groovy?
Beni gördüğüne sevinmedin mi Dally?
Are you this happy to see me go into the army? Yes, I'm so happy.
- Askere gidiyorum diye mi bu kadar seviniyorsun!
I guess you're not that happy to see me.
Sanırım beni gördüğüne sevinmedin?
I'm happy to see that you're feeling better.
Kendinizi daha iyi hissetmenize sevindim.
I think they were just happy to see me walk out of there, you know?
Galiba sadece oradan yürüyerek çıkmama sevindiler.
Bet you happy to see me.
Bahse girerim beni gördüğüne mutlu olmuşsundur..
No, I came back to see if you were interested in happy hour at Friday's.
Hayır. Friday's'de indirimli saatlere gitmek ister misin diye sormaya geldim.
Happy that I get to see you daily
Mutlu olurum her gün seni görünce
You afraid that daddy won't be happy to see me?
Baban beni gördüğüne sevinmez diye mi korkuyorsun?
I... I just want to see you happy.
Ben senin mutlu olmanı istiyorum.
I want to see you happy, dummy.
Mutlu olmanı istiyorum şapşal.
I thought you'd be happy to see me.
Beni görünce mutlu olacağını düşünmüştüm.
Well, Amy, we're happy to see that you're doing better, and that you got the help that you needed.
Amy, daha iyi olduğunu gördüğümüze,... ihtiyacın olan yardımı aldığına sevindik.
But, if they're not happy to see me, can I come back with you?
Ama eğer beni gördüklerine mutlu olmazlarsa, seninle geri gelebilir miyim?
happy to be here 18
happy to help 108
happy to 82
happy to do it 37
happy to oblige 23
to see you 75
see you next time 81
see you tomorrow 1475
see you later 3234
see you in hell 54
happy to help 108
happy to 82
happy to do it 37
happy to oblige 23
to see you 75
see you next time 81
see you tomorrow 1475
see you later 3234
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you thursday 45
see you on the other side 84
see you in a bit 142
see you in the morning 210
see you there 269
see you tomorrow night 31
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you thursday 45
see you on the other side 84
see you in a bit 142
see you in the morning 210
see you there 269
see you tomorrow night 31