He's done nothing traducir turco
201 traducción paralela
Fishing, duck shooting... A guy who's done nothing for the last 40 years gets elected governor and he's a Tarzan.
Balık avı, ördek avı... 40 yıl hiçbir şey yapmamış vali seçiliyor ve kendini Tarzan sanıyor.
It's sickening, as if he'd done nothing at all!
- Kes artık! Mide bulandırıcı bir şey, sanki hiçbir şey yapmamış gibi!
Please, he's done nothing wrong.
Lütfen, o yanlış bir şey yapmadı.
- He's done nothing here to be arrested for.
- Burada tutuklanacak bir şey yapmadı.
This fellow, Putnam, he's done nothing but talkyou out of things and get his own way.
Şu Putnam denen adam,... senin aklını çelmek için her şeyi yaptı.
He said it's too late, nothing can be done.
Geç kalındığını, yapacak bir şey olmadığını söyledi.
A magnificent right he's got to come back in his best head-of-the-family manner and start taking charge as if he'd done nothing at all.
Bu midemi bulandırıyor. Dünyanın en iyi aile reisi havasında buraya gelmeye ve sanki hiçbir şey yapmamış gibi kontrolü ele almaya hakkı yok.
I've done nothing wrong, he's doing my portrait.
Sen mi ben mi? - Yanlış bir şey yapmadım ki, resmimi yapıyordu.
He's done nothing, I swear he's a saint.
O hiçbir şey yapmadı, yemin ederim o bir aziz.
- He's done nothing.
- O hiçbir şey yapmadı.
He's done nothing to us.
Bize bir şey yapmadı ki.
Today he's done nothing but belittle me.
Bugün beni aşağılayıp durdu.
He'll kill for nothing. All the time he's done...
Sudan sebeplerle ha bire adam öldürür.
He's done nothing, I tell you.
O bir şey yapmadı diyorum.
- I'm tired of all these delays... - Hastler has done nothing... he's either too old, too sick or too indifferent. - Please, no you can't
Bir şey yaptığı yok.
You object to us taking him? He's done nothing.
- Onu almamıza karşı mısın?
He has not done nothing, release him.
Hiç birşey yapmamış, salıverin.
They have shut him in prison, but he's done nothing wrong.
Babanı hiç suç işlemediği halde hapse attılar.
He's done nothing wrong.
Yanlış hiçbir şey yapmadı.
He's done nothing all night long.
Tüm gece hiçbir şey yapmadı.
But there's nothing to be done He violated the law
Ama yapılacak bir şey yok, o yasayı ihlal etti.
I skin my fingers to the bone to pick 2 pounds that's worth almost nothing at the commissary, and he done took about half of it.
1 kilo cevizin pazarda hiçbir değeri olmayacağını bile bile kendimi yoruyorum ama çocuk yine yarısını almış gitmiş.
That's nothing to what he's done to me. God knows I've given him the best.
Bana yaptığıyla karşılaştırınca, bu hiçbir şey değil, efendim.
That's what it amounts to - he's done nothing!
Sonuç bu, adam hiçbir şey yapmıyor!
He's done nothing to deserve that!
Bunu hak edecek hiçbir şey yapmadı!
"It's too late, he's dead, there's nothing to be done. " And I'm sorry, I can't come. "
"Artık çok geç, o öldü, yapılacak bir şey yok ve üzgünüm, gelemeyeceğim."
But it's nothing Hannibal wouldn't have done... if he'd had the opportunity.
Teşekkür ederim General. Ama bu, fırsatı olsaydı Hannibal'ın yapamayacağı bir şey değildi.
You see my point, Doctor Huxtable, it would have been well after midnight if he had done nothing else, when his candle fails him.
Demek istediğimi anladınız mı, Doktor Huxtable, Mumlar onu yanıltmasaydı ve gece yarısından sonra hçibir şey yapmasaydı daha iyi olurdu.
You should listen carefully to what the Chief says Once he's dead, nothing can be done.
Dediğibi yapsan iyi olur... yoksa hıncını senden alır!
He's done nothing!
O, hiçbir şey yapmadı.
- He's done nothing- -
- O birşey yapmadı.
Just because he's done absolutely nothing all day.
Sadece bugün uslu durduğunu için, foyasını meydana çıkarmamı istemiyor.
All the time he's telling people he's scheming to get me out, he done nothing!
İnsanlara beni çıkarmak için uğraştığını söylediğinde bir dolaplar çeviriyordu.
Nothing to be done, that's what he said
Hiçbirşey yapılamazmış. Bunu söyledi.
Gerry, your coat. He's done nothing.
Gerry, çeketini al, O hiçBir sey yapmadi,
All I know is, despite Picard's promise, he has done nothing.
Tek bildiğim, Picard'ın sözüne rağmen kimse bir şey yapmadı.
He's done nothing strange.
Garip bir şey yapmadı ki.
Now, if he'd have said nothing, I'd have thought nothing, but he goes on and on, telling me how he ain't done nothing and nothing's been going on, and all this bullshit.
Bana hiçbir şey söylemeseydi şüphelenmezdim ama... o bana durmadan hiçbir şey yapmadığını... ve ortalıkta hiç iş olmadığını falan söyledi durdu.
As if he'd done nothing at all! "
"Sanki hiçbir şey olmamış gibi yapa..."
He had done nothing.
Yanlış bir şey yapmamıştı.
'Then he realised nothing could be done about it'except stay in Zaire an extra six weeks and make the best of it.'
Bir süre sonra sakinleşti ve fark etti ki bu konuda hiçbir şey yapılamaz Zaire'de altı hafta daha kalıp elinden geleni yapmaya devam etmek dışında.
He says he's on trial for some terrible crime... but, of course, he's done nothing.
Korkuç bir suçdan dolayı mahkemede olduğunu söylüyor fakat, tabi ki aslında hiçbir şey yapmadı.
He's done nothing wrong whatever.
- Yanlış hiçbir şey yapmadı.
Billy, to get back at Danny for that put his name in the frame this last time over some job he's done that Billy had nothing to do with.
Billy'de, Danny'nin yanına bu yüzden dönmüş. Adını temize çıkartıp bu işle bir ilgisi olmadığını göstermek için.
It's nothing for him to kill someone, so he done Billy on the exercise yard for the bird, not the thing with Danny.
Birini öldürmek onun için çok kolaymış. Bu da avluda Billy'yi yakalamış. Söylenene göre olayın Danny'yle ilgisi yokmuş.
He's done nothing to you.
Size hiçbir şey yapmadı.
He talks about working, but nothing has been done.
İş lafa gelince çalışıyor, ama hiçbir şey yaptığı yok.
I'd done quite well. But that guy Bengt who was the king of the class then, he'd became nothing.
Ama o Bengt denen adam o zaman sınıfın kralı olan adam, o bitmiş.
He's done nothing wrong!
Biz yanlış hiç birşey yapmadık.
- So far he's done nothing bad.
- Şimdiye kadar kötü birşey yapmadı.
Meanwhile, he's been killing 4th Kingdom citizens, and nothing is being done about it.
Ben olmasam kim yapacak? Sen nereye böyle?
he's done nothing wrong 24
he's done 124
he's done it 65
he's done it before 39
he's done it again 17
he's done this before 21
nothing 25771
nothing to see here 87
nothing else matters 82
nothing to hide 21
he's done 124
he's done it 65
he's done it before 39
he's done it again 17
he's done this before 21
nothing 25771
nothing to see here 87
nothing else matters 82
nothing to hide 21
nothing much 304
nothing more 611
nothing happened 754
nothing at all 597
nothing changes 92
nothing yet 509
nothing's changed 230
nothing to worry about 339
nothing happens 85
nothing fancy 88
nothing more 611
nothing happened 754
nothing at all 597
nothing changes 92
nothing yet 509
nothing's changed 230
nothing to worry about 339
nothing happens 85
nothing fancy 88