English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / He's ready for you

He's ready for you traducir turco

117 traducción paralela
He's ready for you, Joe.
Seni bekliyor Joe.
He will send for you, Sir Hilary, when he's ready.
Hazır olunca sizi çağırtacaktır Sör Hilary.
- He's ready for you.
- Senin için hazır.
He's ready to wash his hands of you for good.
Senden elini sonsuza dek çekmeye hazır.
He just happens to be a very good friend of mine... and he's going to be very pleased with me when he finds you... all tied up and ready for the police.
Kendisi benim yakın bir arkadaşım olur. Seni böyle eli kolu bağlı ve polis için hazır halde görünce beni çok takdir edecektir.
He's ready for you now.
Kendisi şimdi hazır.
The prison psychologist recommends that you keep Danar fully sedated until he's ready for transport.
Hapishane psikolojisti, Danar'ı, nakliyeye hazır olana kadar... derin uyku halinde tutmanızı öneriyor.
Noto's far away, so you won't see them often, but Yuichi's ready for school and he's a good boy
Noto oldukça uzak. Yani onları çok sık göremeyeceksin ama Yuichi'nin okul çağı geldi. O çok iyi bir çocuk.
- He's ready for you.
- Sizi bekliyor.
Oh, he's not ready for you yet, Gary.
Oh, senin için daha hazır değil, Gary.
You sure he's ready for school?
Okula hazır olduğundan emin misin?
I saw Art last night... and he said some things that made it clear... that he's not ready for the kind of commitment that you deserve.
Dün gece Art'ı gördüm. Senin haketiğin mutluluğa....... onun hazır olmadığını kanıtlayacak şeyler söyledi.
His wife walked around in her underclothes... and he'd always tell us... all us boys that worked for him... you know, when you'd come in... she'd be walking around getting ready for work... told us not to bug her.
Karısı etrafta iç çamaşırlarıyla dolaşırdı ve adam bize hep derdi ki onun için çalışan bütün oğlanlara,... bilirsin, içeri geldiğinizde kadın işe hazır durumda etrafta dolaşıyor olurdu bize onu kızdırmamamızı söylerdi.
He's getting everything ready for you to come home.
Eve dönüşün için gerekenleri hazırlıyor.
I'll tell you when he's ready for questioning, sir.
Soruşturmaya hazır olduğunda size bildiririm, efendim.
You got to throw something at him he's not ready for.
NE YAPACAGININ FARKINDA. ONA HAZIR OLMADIGI BiR OYUN OYNAMALISIN.
Well, I'll check and see if he's ready for you.
Tamam, Bir bakayım, sizi görmek için hazır mı.
He's just getting the statue ready for you.
O sadece heykeli sizin için hazırlıyor.
You can't force meds or this so-called therapy down your brother's throat... -... if he's not ready for it.
Hazır değilse, ona zorla ilaç veremezsin veya bu sözde terapiyi ona zorla kabul ettiremezsin
He wrote a eulogy for you, and he's ready to go at a moment's notice... if you are.
Sana bir methiye yazmış. Her an okumaya hazır. Tabii sen hazırsan.
He's ready, he'll sub for you seamlessly.
O hazır. Neredeyse senin yerini doldurur.
Do you really think he's ready for action?
Savaşa hazır mı sanıyorsun?
- Mr. Watson, he's ready for you.
- Bay Watson, sizinle görüşmeye hazır.
- You think he's ready for the audition?
- Sence deneme için hazır mı?
Do you think he's ready for this?
Sence bunun için hazır mı?
Come on, he's ready for you.
Hadi, mal kalktı sizi bekliyor.
He's in sixth, seventh, and... I'm just not sure he's ready, you know, for all that math.
Kendisi altıncı, yedinci sınıfta ve... pek bütün bu matematik olayına hazır olduğunu düşünmüyorum.
I thought he was the one, you know, but all I got was a couple of dates, some hot sex, and a'I'm not ready for a relationship right now, It's not you, it's me,'
Aradığımın o olduğunu sanıyordum. Ama tüm elde ettiğim birkaç randevu ve... ateşli sevişmeler, "Şu anda bir ilişkiye hazır değilim, sorun sen değilsin, benim."
Okay, he's ready for you.
Tamamdır, sizi bekliyor.
He's ready for you.
- Seni bekliyor.
Maybe he's getting ready for you.
Belki de senin için hazırlanıyor.
- Chung's ready for you. He says we're losing light. Okay.
Chung hazır. lşığın azalmaya başladığını söylüyor.
[Woman] He's ready for you.
Sizi bekliyor.
He's vacuuming Heaven to get it ready for when dead people show up, and He'd like you both to render a sacrifice.
Ölülerin Geleceği Zamana Hazırlık Olsun Diye Cenneti Temizliyordu, Ve Geri Vermek Üzere Sizden Bir Fedakârlık İstiyor.
He'll warm up the back seat for you when you're ready to get laid.
Bu herif, kendini seks yapmaya hazır hissettiğinde, ortamı senin için biraz ısıtacaktır.
Oh, trust me. When DiNozzo thinks he's ready for his own team, you'll know about it.
İnan bana, DiNozzo kendi ekibi için hazır olduğunu düşündüğünde bundan haberin olur.
You know, whatever he feels is best for the team, that's what I'm ready to do. So...
Takım için hangisinin daha iyi olacağını düşünüyorsa, buna- - hazır olacağım.
Does it bug you that, people when they talk about Jacque Fresco in Miami, say that he's someone who's too far ahead of his time, his thinking is, we're not ready for advanced kind of thinking of that type.
İnsanların, Miami'de yaşayan Jacque Fresco hakkında konuşmaları ve zamanımızın çok ötesinde biri demeleri, seni rahatsız ediyor mu? "Biz, onun gibi ileri düzey düşünme biçimine hazır değiliz" gibi söylemleri...
Hey, there he is.You ready for school?
Merhaba, işte geldi. Okul için hazır mısın?
He's still holding that slot for you if you're ready to switch to administration.
Yönetime geçmeye hazırsan senin için elinde hala bir kadro varmış.
He's ready for you.
Sizin için hazır.
He's ready for you now, Ms. Roth.
Senatör? Kesinlikle.
This is gonna be hard for you to imagine, but I think he's ready to believe you.
- Biliyorum. Bunu anlaman zor olabilir ama bence o sana inanmaya hazır artık.
You know, I got a call from my wing commander, he's - - trying to figure out if I'm ready... for active duty.
Yarbayım telefon açtı, aktif görev için hazır olup olmadığımı öğrenmeye çalışıyordu.
So anytime you wanna get in there and start hacking away, he's ready for you.
Yani, istediğiniz zaman içeri girip, istediğiniz gibi kırıp biçebilirsiniz, buna hazır.
- Looks like he's ready for you.
Artık onunla görüşebilirsin.
He cannot fly up to see you. And the only time he can meet is tomorrow afternoon. But the good news is, we have a car ready to pick you up in about oh, six hours, and a plane ticket to Turkey waiting for you at the airport.
Sizin yanınıza uçamaz şu an ve müsait olduğu tek zaman yarın öğleden sonra ama iyi haber şu ki, sizi yaklaşık altı saat içinde almak için hazır bekleyen bir araba ve havaalanında size ayırtılmış bir Türkiye bileti var.
The doctor will call for you when he's ready.
Doktor hazır olduğunda seni çağıracak.
You know, he's not ready for this.
Aslında, buna daha hazır değil.
He's the biggest draw in this town, and if you're ready for something, we're ready for it.
Kasabadaki en çekici kişidir, bir şeye hazırsanız, biz de hazırız.
- I explained to you why he's not ready for this.
Sana neden henüz buna hazır olmadığını açıklamıştım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]