He lied traducir turco
1,732 traducción paralela
Now I want him to look me in the eye and tell me why he lied to me.
Şimdi ondan tek isteğim, gözümün içine bakıp, neden yalan söylediğini açıklaması.
Raben knew both victims. He lied. And now he's escaped.
Raben iki kurbanı da tanıyor, yalan söyledi ve kaçtı.
He lied to me.
Bana yalan söyledi.
- He lied about all of it.
- Hepsi yalanmış.
He lied. - No, this is a good kid.
- Hayır, bu iyi bir çocuk.
I know he lied because he told me he lied.
Yalan söylediğini biliyorum çünkü o dedi.
That he lied about being an FBI agent and going undercover as a dog to bust Michael Vick?
FBI ajanıyım derken yalan mı söyledi? Ve Michael Vick'i bir köpek gibi gizlenerek yakalayacağını söylerken.
God knows how he lied, "I fucked her this way and that."
Allah bilir yalan da söylemiştir, "Şöyle siktim, böyle siktim." diye.
He lied and cheated because of you.
Senin yüzünden aldatıp yalan söyledi.
He lied to you about that too.
Bu konuda da sana yalan söyledi.
He lied to me. He betrayed me.
Bana yalan söyledi, ihanet etti.
he lied about it.
"bunun hakkında yalan söyledi."
No, he lied about it to Congress.
"hayır, kongre'ye yalan söyledi."
Well, he stole and he cheated And he lied just to survive
Hem çaldı hem aldattı Sonra yalan söyledi
No. He lied.
Hayır, yalan söylemiş.
And he lied to me.
Ve bana yalan söylüyor.
He told us Silva molested his son. He lied to you.
Silva'nın oğluna tacizde bulunduğunu söyledi.
He lied in his report!
Raporda yalan söyledi!
and he lied to us, and he used us.. and for that, you are going down!
Bu kız benim arkadaşım, ve bize yalan söyledi, bizi kullandı ve bunun için, mahvolacaksın.
I know he lied, but he did it to protect us.
Yalan söylediğini biliyorum, ama o bizi korudu.
Didst thou not just say he lied?
Yalancı olduğunu söylemedin mi?
We know he stole our idea. We know he lied to our faces for a month and a half.
Fikrimizi çaldı. 1.5 ay boyunca yüzümüze yalan söyledi.
Fine, he lied to our e-mail accounts and he gave himself a 42-day head start, because he knows what apparently you don't, which is that getting there first is everything.
E-posta hesaplarımıza yalan söyleyip 42 gün kazandı. Çünkü senin bilmediğin bir şey biliyor. İlk olmak her şey demektir.
He lied to me Fidato.
O bana yalan söyledi, Fidato.
He lied about what John was looking for... because I needed a reason to identify it and tell us.
John'un onunla ilgilendiği konusunda yalan söyledi böylece onun hakkında bize ifade verebilmesi için bir sebebi olacaktı.
Perhaps he is not that he lied.
belki yalan söyleyen o degildi.
He lied to her.
Yalan söylemişler.
- That's the only explanation, he lied to us.
Tek açıklaması bu, bize yalan söyledi.
Now that he lied about his current career.
Şimdi de işi hakkında ona yalan söylüyor.
He lied to me!
O bana yalan söyledi!
I think Friddle sensed what was coming, and that's why he lied about burying the bodies.
Sanırım Friddle neler olacağını hissetti ve cesetlerin yeri hakkında yalan söyledi.
And he lied.
Yalan söyledi.
He lied to you. What do you think of writing to him and just telling him how you feel?
Ona hislerini yazmaya ne dersin?
If he lied to me the way he lied to those other girls, he never loved me.
Bana da diğer kızlara söylediği gibi yalan söylemişse, beni hiç sevmemiş demektir.
He lied so he could have sex with me.
Benimle seks yapabilmek için yalan söyledi bana.
Yeah, he lied about it, but I kind of think you overreacted a little bit.
Evet, yalan söyledi. Ama sen de biraz aşırı tepki verdin.
He lied about it and escaped
Bu konuda yalan söyleyip kaçtı.
Harry, he'd be more miserable if he knew Sasha manipulated him and lied to him.
Harry, Sasha'nın onu kandırdığını ve ona yalan söylediğini bilse Daha çok mutsuz olurdu.
- Raben lied, and now he's escaped
Bu konuda yalan söyleyip kaçtı.
- Because he's lied to you about everything.
Çünkü, sana her şey hakkında yalan attı.
And point, by point, by point, within the first month of his inauguration he has lied, and deceived, and cheated the American people.
Ve tek tek, daha göreve başlamasının ilk ayında yalan söyledi, aldattı ve Amerikan halkını yanılttı.
You should've lied then. Like the place you called was his work number, or he won't pick the phone up.
Bu durumlarda iş yerini arayacaksın, meşgul çalıyor diyeceksin.
He's lied to everybody else, why should he be telling me the truth?
Herkese yalan söyledi, bana neden gerçeği söylesin?
He's not after us because we lied.
Yalan söylediğimiz için peşimizde değil.
You do not just take an ax to school... but also lied by saying he has a college degree. Shame on you...
Sadece okula balta getirdiğiniz için değil üniversite mezunuyum diye yalan söylediğiniz için yazıklar olsun size.
- No, he never lied to our faces.
- Yüzümüze söylemedi.
The bishop lied, did he not, brother?
Piskopos yalan söyledi, değil mi, kardeşim?
I mean, he damn near killed her yesterday, and he already lied to her once, and I'm pretty sure he might have been a murderer.
Demek istediğim, dün onu nerdeyse öldürüyordu. Ve ona yalan söyledi. Onun katil olduğuna çok eminim.
He's lied.
Yalan söyledi.
Lace, the man lied to me when he put me in the robot.
Lace, adam beni robotun içine koyarken bana yalan söyledi.
He probably feels like you lied to him.
Onu kandırdığını düşünüyordur.
he lied to me 77
he lied to you 43
he lied to us 40
lied 36
lied to me 16
he lives 86
he likes you 223
he lives there 19
he lives here 59
he lived 21
he lied to you 43
he lied to us 40
lied 36
lied to me 16
he lives 86
he likes you 223
he lives there 19
he lives here 59
he lived 21
he likes me 76
he lies 39
he likes it 89
he liked it 29
he likes her 22
he liked you 28
he likes that 24
he listens to you 23
he lies 39
he likes it 89
he liked it 29
he likes her 22
he liked you 28
he likes that 24
he listens to you 23