How about a beer traducir turco
141 traducción paralela
How about a beer, Rusty?
Bir biraya ne dersin Rusty?
How about a beer?
Biraya ne dersin?
- Say, how about a beer?
- Bir biraya ne dersin?
Hey, buster, how about a beer down here!
Hop, ahbap! Buraya bir bira getir!
- How about a beer?
- Bira ister misiniz?
Baby, how about a beer or something? Man, I feel like...
Bira verir misin, bebeğim?
How about a beer?
- Biraya ne dersin?
How about a beer?
Bira içer misin?
How about a beer?
- Bir biraya ne dersin?
How about a beer? Uh.
Biraya ne dersiniz?
How about a beer?
Bir biraya ne dersin?
How about a beer?
Biraya ne dersiniz?
- How about a beer?
- Bir biraya ne dersin?
How about a beer, chief?
Bir biraya ne dersin, şef?
How about a beer?
Bir bira alayım!
Coach, how about a beer?
Koç, bir bira versene.
Derek, how about a beer?
Derek, bira ister misin?
Yeah? How about a beer?
Bira ister misin?
- How about a beer?
- Bira'ya ne dersin?
- How about a beer?
- Ya biraya ne dersin?
Homer, how about a beer?
Homer, bir biraya ne dersin?
How about a beer?
- Sakin ol, kaçamaz. Bir biraya ne dersin? - İçeri giremez miyim?
"Hello, Maestro, how about a beer?" Okay?
"Merhaba Maestro, biraya ne dersin?" Tamam mı?
Hey, how about a beer?
Bir biraya ne dersin?
- How about a beer?
- Bira var mı?
While you're over there, how about a beer for "The Ross-a-tron"?
Hazır hepiniz buradayken, "The Ross-a-tron"'a içmeye ne dersiniz?
How about a beer, chief?
- İki bira alacaktık.
HOW ABOUT A BEER?
Peki ya bira?
How about a beer maybe?
Bir biraya ne dersin?
How about I buy you a beer to celebrate, huh?
Bunu birer birayla kutlayalım mı?
- How about a short beer?
- Kücük bir bira?
How about we have a glass of beer like in the old days?
Eski zamanlardaki gibi bir bira içmeye ne dersin?
How about a nice lemon squash or a beer?
Limonata ya da bira ister misin?
How about you and me going out for a beer?
İkimiz birer bira içsek, ne dersin?
How about a nice cold beer?
Birer soğuk biraya ne dersiniz?
How about it, Mr. Rivera, can I have a beer?
Ne dersiniz Bay Rivera, bir bira içebilir miyim?
I feel like a big, cold beer. How about you?
Kendimi, büyük, soğuk bir bira gibi hissediyorum.
Hey, how about a little less talk and a little more beer?
Hey, konuşmayı kes biralar nerede onu söyle.
How about getting your poor ol'brother a beer?
Zavallı ihtiyar kardeşine bira getirirsin, değil mi?
He's over at Telly's Bar having a beer, watching the game on the big screen, lying about how many shoes he's sold.
Telly'nin Barı'na gitti. Bira içip, dev ekranda maç izleyip ne kadar çok ayakkabı sattığı yalanını anlatıyordur.
How about a hot dog and a beer?
Sosisli ve biraya ne dersin?
As cheap labour. Now, how about a beer?
Bira ister misin?
- How about us having a beer together?
- Güzel. Gel seninle birer bira içelim.
How about I buy a beer?
Bir biraya ne dersin?
- How about a Heinie? - A beer?
- Bir Heinie'ye ne dersin?
How about a beer?
Bira ister misin?
How about a beer? Yeah...
Alın işte.
So how about i buy you a beer, huh?
Bu yüzden, bira almaya ne dersin?
How about... a beer?
Biraya ne dersiniz?
How about Tuborg, the beer of Danish kings?
Tuborg'a ne dersin? "Danimarka Kralları'nın birası."
UH... MAGGIE, I'LL TELL YOU WHAT. HOW ABOUT YOU AND I SPLIT A BEER?
Maggie, ne diyorum biliyor musun bir birayı bölüşmeye ne dersin?
how about you 1902
how about that 1165
how about 1055
how about this 1088
how about yours 27
how about yourself 26
how about lunch 22
how about tomorrow 70
how about now 231
how about some coffee 28
how about that 1165
how about 1055
how about this 1088
how about yours 27
how about yourself 26
how about lunch 22
how about tomorrow 70
how about now 231
how about some coffee 28