English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I love this job

I love this job traducir turco

202 traducción paralela
I love this job!
Bu işe bayılıyorum!
I love this job.
Bu işi seviyorum.
I love this job.
İşimi seviyorum ben!
I love this job!
Bu işi seviyorum!
I love this job! Man!
Bu işe bayılıyorum!
- God, I love this job.
- Tanrım, bu işe bayılıyorum.
- God, I love this job.
- Tanrım, bu işe aşığım ben.
- I love this job.
- Bu işi seviyorum.
God, I love this job.
Tanrım, bu işi seviyorum.
God, I love this job!
Tanrım, bu işi seviyorum!
I love this job. I love Elaine Lieberman.
Elaine Lieberman'ı seviyorum.
GOD, I LOVE THIS JOB!
Tanrı'm, bu işi seviyorum!
God, I Love This Job.
Tanrım, bu işi seviyorum.
- I love this job!
- Bu işe bayılıyorum!
I love this job!
Bu işi seviyorum?
I love this job!
Bu işi sevdim.
I love this job more than I love taffy. And I'm a man who enjoys his taffy.
Bu işi tofitayı sevdiğimden daha çok seviyorum ki tofitanın tadını çıkaran bir adamımdır.
I love this job.
- Bu işi seviyorum.
That is why I love this job.
Bu mesleği bu yüzden seviyorum.
I love this job, Olivia.
Bu işi seviyorum, Olivia.
I love this job! Did you see that?
Bu işe bayılıyorum!
I love this job, I do.
Bu işi gerçekten seviyorum.
I love this job already.
Bu işi zaten yaptım.
Sloane : I love this job.
Bu işe bayılıyorum.
Man, I love this job.
Bu işe bayılıyorum.
Because I love this job.
Çünkü işime aşığım.
That's why I love this job too.
İşte bundan bu işi bu kadar seviyorum!
I love this job.
Bu işi sevdim.
I mean, I love this job, but I have to get paid.
Yani işimi seviyorum.
Earlier, before the phone rang, I said I didn't want to take this job if I couldn't be sure of your love.
Telefon çalmadan önce, senin aşkından emin olamadıkça bu işi almak istemediğimi söylemiştim.
But I took this job because I love you!
Unutma, önemli olan seni seviyor olmam.
I took this job because I love people.
Bu işe insanları sevdiğim için girdim.
I never said I was in love with this job, OK?
Bu işe bayıldığımı hiç söylemedim, tamam mı?
That's what I love about this job. A guaranteed future. I'm not wrong.
Bu işin sevdiğim yanı da bu, geleceğin garantide.
I love this fuckin'job.
Bu işi seviyorum.
I love this job.
Bu işe bayılıyorum.
There are some days I just love this job.
Bazen işimi seviyorum.
You know what I love about this job?
Bu işte en çok neyi seviyorum biliyor musunuz?
That's What I love about this job.
Bu işin sevdiğim yanı bu.
But I put up with it because I happen to love this job.
Ama buna katlanıyorum çünkü bu işi severek yapıyorum.
I just love this job!
Bu işe bayılıyorum!
This is what I love about my job.
İşin bu kısmını seviyorum.
I would love to come over, but this is my job.
Gelmeyi çok isterdim, ama bu benim işim.
But this is my job, and I love it.
Ama, bu benim işim. Ve işimi seviyorum.
My heart's broken and my sister's dead. Dammit, I love this job.
Lanet olsun bu işe bayılıyorum!
I love this fucking job, and they're gonna do me.
Bu işi seviyorum ve onlar beni bitirecek.
Even though I love it 90 percent of the time this job's costing me my personal life, my romantic life my sanity.
İşi zamanımın yüzde doksanında sevsem de bu iş kendi hayatıma, özel yaşantıma, akıl sağlığıma mal oluyor.
I love this job.
İşimi seviyorum.
- See, this is why I love this job.
İşte bunun için bu işi seviyorum.
Pushing it's what I love about this job.
Abartmak, bu işi ne kadar sevdiğimdir.
Well, I hate this job, but I love the health plan.
Şey, bu işten nefret etsem de sağlık sigortasını seviyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]