English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I love your dress

I love your dress traducir turco

77 traducción paralela
- I love your dress.
- Elbisene bayıldım!
- I love your dress.
- Elbisene bayıldım.
[Screams] Thanks for coming. I love your dress.
Geldiğiniz için teşekkürler.
- I love your dress, where's the rest?
- Elbiseni sevdim, gerisi nerede?
I love your dress.
Elbisenize bayıldım.
- I have to tell you, I love your dress.
Bunu sana söylemeliyim, elbisene bayıldım.
I love your dress!
Elbisene bayıldım.
I love your dress.
Elbisene bayıldım.
- I love your dress.
Elbisene bayıIdım.
- You look gorg. I love your dress.
- Göz kamaştırıcı görünüyorsun. Elbisene bayıldım.
I... I love your dress.
Elbisene bayıldım.
I love your dress.
Elbiseni beğendim.
- I love your dress.
- Elbisene bayıldım. - Teşekkürler.
I love your dress.
- Kıyafetini sevdim.
Gloria, I love your dress.
Gloria, Kıyafetini sevdim.
— I love your dress.
- Elbisene bayıldım.
By the way, I love your dress.
Bu arada, elbisen bir harika.
Oh I love your dress.
Elbisene bayıldım.
Oh! I love your dress!
Elbisene bayıldım!
I just have to say I love your dress.
Sadece elbisenize bayıldığımı söylemek istedim.
I love your dress.
Ben de elbisenize bayıldım.
I love your dress.I love your movie.
Elbisenize bayıldım. Filminize bayıldım.
I love your dress.
- Elbisen çok güzel.
Oh my God, I love your dress.
Aman tanrım, elbiseni beğendim.
Wow, I love your dress, I love that!
Elbisene bayıldım. Bayıldım!
I'm a fan of your work, too, and I love your dress.
Ben de sizin işinizin hayranıyım. - Elbisenize de bayıldım.
I love your dress.
Kıyafetine bayıldım.
I love your dress. You're shiny.
Elbisene bayıldım, parlıyorsun.
I love your dress.
Kıyafetini beğendim.
I love your dress. Aww.
Elbisene bayıldım.
- I love your dress, Eva.
- Elbisene bayıldım Eva.
Can I just say how much I love your dress?
Elbiseni ne kadar beğendiğimi söylemiş miydim?
I love your dress.
Elbisene bayıldım!
"Yeah, I love you, baby, with your red dress on."
"Yeah, I love you, baby, with your red dress on."
- I'd love to lift your dress, and you could just take it off and let me see the nice things it hides.
- Elbiseni yukarı sıyırmak istiyorum. Böylece onu çıkartıp gizlediği güzel şeyleri görmeme izin verebilirsin.
I love your dress.
Elbiseni sevdim.
If this is the way you repay my love when you die, I'm gonna bury you in a dress with white hose that make your legs look thick.
Eğer sevgime böyle karşılık vereceksen öldüğünde, seni bir elbiseyle gömerim ve bacaklarını kalın gösterecek bir çorapla.
I just love your dress.
Elbiseni çok sevidm.
I saw your wedding dress in "Vogue" and fell in love with it.
Tasarladığınız bir gelinliği Vogue'da gördüm ve aşık oldum.
- I love your dress.
Merhaba.
I'd love to look at your patient's rash, but also, if time allows, maybe we could go over some preliminary ideas for your wedding dress.
Hastanın kızarıklığına elbette bakmak isterim, hatta zamanımız kalırsa, senin için birkaç gelinlik modeline de göz atabiliriz.
I love your writing and your dress.
Yazılarına bayılıyordum. - Kıyafetine de bayıldım. - Ben de yatına bayıldım.
I would love to wear your dress.
Senin gelinliğini seve seve giyerim.
I love your wedding dress.
Gelinliğinizi beğendim.
I'm getting married and you love your dress, and you're getting to Alette, and...
Ben evleniyorum, elbiseni sevdin ve sen Alette'de başlayacaksın... Çantada ne var?
I love how easily your dress comes off.
Elbisenin kolayca çıkmasına bayıldım.
You throw one hell of a shindig, and I love that you're wearing that slinky red dress at your age.
Süper bir parti oldu. Yaşına rağmen bu daracık kırmızı elbiseyi giymeni de sevdim.
I just... I love it that you're making your own dress for the wedding.
Düğünde giyeceğin elbiseyi kendin dikmen çok hoşuma gitti.
I love your little dress.
Kıyafetin çok hoşuma gitti.
I love your maxi dress!
Uzun elbisene bayıldım.
- Well... I absolutely love your dress.
- yani... elbiseni çok beğendim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]