English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I mean yes

I mean yes traducir turco

1,636 traducción paralela
I mean yes!
Yani evet!
And by no, I mean yes.
Ve bu "hayır", "evet" anlamındaydı.
No, I mean YES. Why?
Hayır, yani evet.Neden sordun?
I mean yes.
Yani "Olur" demek istemiştim.
- Yes "occifer". Occifer? I mean, sir
- Yes "occifer" demek istediğim.
I mean that's pretty cut and dry, yes or no.
Soru çok kesin ve açık. - Özür dilerim.
I mean, yes, but...
Yani evet, ama...
He said, " Yes. The Universe is lawful. But harmony, I don't know what you mean by that.
Dedi ki, "Evet, evren kurallı bir yer ancak ahenk, bununla ne demek istediğini bilmiyorum."
Yes. I was discouraged by it, I mean...
Evet, moralim çok bozulmuştu.
Yes. I mean, no.
Yani, hayır.
I mean, yes!
Yani, evet!
I mean, yes, but he's a nobody.
Yani evet ama önemsiz biridir.
Yes, I mean you.
Evet, bunu kastediyorum.
I mean, yes, I think he's cute, but I would never date a cop.
Yani hayır. Bence... Sevimli.
I mean, when she was small, "yes" this, "yes" that, "anything you want, sweetheart," "yes, yes, yes." Blah blah blah.
Ona evet, buna evet, ne istersen tatlım, evet, evet, falan filan.
Sorry, Shel, I didn't mean to... oh, yes, sir.
Üzgünüm, Shel, onu demek istem... Evet, efendim.
Just because there's vodka in my freezer doesn't mean i have to drink it. Wait, yes, it does.
Sırf buzdolabımda votka olması onu içeceğim anlamına gelmez.
I mean, yes.
Yani, evet.
I mean, yes. But...
Yani, evet.
I mean, I wish it was yes, yes, yes.
Yani... Keşke evet, evet, evet diyebilseydim.
Yes. I do know what you mean.
Jessica Taylor gibi.
Um, yes. I mean, if you don't mind.
Yani, senin için bir sakıncası yoksa.
Yes, I know what you mean.
Evet, demek istediğini anladım.
Yes, that's exactly what I mean.
Evet aynen öyle.
- Yes. I mean me.
- Evet, kendimi kastettim.
I mean, they are foolishand greedy, yes, but not insane.
Dangalaklar, açgözlüler ama deli değiller.
I mean, what I'm saying is yes.
Demek istedigim, Tamam.
I mean, yes, she's old and shit... but God, I just want to stick my face... between those great old titties and go, " Brrrrrrr!
Yani, evet, yaşlı ve pörsümüş... ama Tanrım, başımı onun büyük, yaşlı... göğüslerine daldırmak isterdim, " Brrrrrrr!
I mean, yes, I am.
Yani, mutluyum.
But, I mean, yeah, yes, yes.
Fakat demek istiyorum ki, evet, evet.
I... I mean, yes.
Ben yani, evet.
I mean, yes, I'm sure.
Yani yes, Evet.
Yes, comrades, I mean, gentlemen, why don't we start?
Evet, yoldaşlar... Yani beyler, neden başlamıyoruz?
I mean the notes that say yes and no.
Üzerinde evet ve hayır yazan notlar.
Yes, that's what I mean.
Evet, ben de onu diyorum.
Hmm, yes... no, I mean, if I'm being honest it's been a long long time since I -
Hmm, evet... hayır, yani, dürüst olmak gerekirse çok uzun zaman önce ben...
Yes, I think I know what you mean.
Evet, ne demek istediğini anlıyorum.
You know what I mean, I have children. - - Yes
Ne demek istediğimi biliyorsun, benim çoçuklarım var, yani herşey işte.
Yes. I mean she told her father, Dad, I hate you.
Evet, sanırım babasına senden nefret ediyorum dedi.
I mean, I mean, yes, you can be my date, but no, I don't want you to invite in everybody else.
Yani evet eşim olabilirsin. Ama başka kimseyi çağırmanı istemiyorum.
I mean, yes.
Yani evet.
I mean, yes, if this were high school, yes, we all know Elizabeth Bennet would be most popular and that Fanny would be least.
Yani, eğer burası okul olsaydı, evet..... biliyoruz ki Elizabeth Bennet en gözde kişi olurdu..... ve Fanny ise sonuncu.
I mean, yes, yes, she knows he'll never be the "love of her life,"
Yani, evet, o zaten Collins'in asla "Hayatının Aşkı" olamayacağını biliyor.
No. I mean, yes.
Hayır, yani evet.
I mean, yes, it was supposed to be next week.
Evet, aslında haftaya gidecektim.
- Yes I did. I mean, I do.
- Oldu.Yani var.
I mean, yes, yes, you've proven yourself to be... trustworthy, on a professional level and for that I am very proud of you, but on a personal level?
Demek istediğim, evet, evet, tek başına güvenilirliğini kanıtladın, profesyonel düzeyde ve bununla gurur duyuyorum, ama kişisel düzeyde?
I mean, yes, I am.
Yani, evet, bekliyorum.
Yes, I see what you mean.
Evet, seni anlıyorum.
- Yes. But one of them kind of floated to the top, if you know what I mean.
Ama bir tanesi ne kastettiğimi fark ettiyseniz hemen göze batıyor.
I was pleased to be rid of him, if you know what I mean. - Mm, yes.
Ondan kurtulduğuma sevindim, demek istediğimi anlıyorsunuz sanırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]