In the sky traducir turco
3,818 traducción paralela
Skipper, that thing up in the sky is 56 % ionized fish oil, 41 % crystallized churro sugar and 3 % tartaric esters of diglycerides.
Skipper, bu gökyüzünde % 56 iyonize balık yağı, % 41 kristalize kuro şekeri ve % 3 tartarik ester digliseride sebep oluyor.
Oh... Attention, people of Earth : Tonight, there will be two moons in the sky.
Dikkat dikkat Dünya insanları bu gece gökyüzünde iki tane ay olabilir.
The tracer from the creatures in the sky?
Gökten gelen yaratıkların izleme aygıtı olan mı?
Your horse is living it up at a fancy stable nearby not gone to the great stud farm in the sky.
Atın yakınında üst sınıf bir yerde yaşıyor. Gökyüzündeki o muhteşem haraya gitmedi ya.
Not gone to the great stud farm in the sky.
Gökyüzündeki o muhteşem haraya gitmedi ya.
He lives on a cloud in the sky, and all he does, all day every day, is to stop all the children in the world ever having bad dreams.
Gökyüzünde bir bulutta yaşıyor, bütün gün, her gün tek yaptığı da dünyadaki çocukların kâbus görmelerini engellemek.
Are you kissing the starry birds in the sky.
"Gökyüzündeki ışıl ışıl kuşları mı öpüyorsun?"
I wanted to show you the constellations in the sky, but they're backwards.
Sana gökyüzündeki takımyıldızları göstermek istemiştim ama ters taraftalardı.
From this position I can look up at something in the sky and find out where we are.
Bu noktadan, gökyüzündeki bir seye bakip nerede oldugumuzu bulabilirim.
They're hunters in the sky with excellent vision.
Onlar harika bir görüşe sahip gökyüzünün avcılarıdır.
She's going nuclear. Your mother... is inviting every vulture in the sky down for a feast, attempting to capitalize on the one thing she's never really had... sympathy.
... gökyüzündeki tüm akbabaları ziyafet için aşağıya davet ediyor hiç sahip olmadığı bir şeyden yararlanmak için sempati.
My steel castle... floating in the sky... I don't remember how old I was when I became obsessed with it.
Acaba ne kadar süredir havada süzülen çelikten bir kale yapma hayaliyle yanıp tutuşuyorum?
Big brother. The eye in the sky.
Büyük kardeş, gökyüzündeki göz.
"With a lot of dark clouds in the sky"
Gökyüzünde bir çok kara bulut geziniyor.
There's a big rip in the sky here, just like the one over Biot.
Burada gökyüzünde kocaman bir çatlak var, manyetik alan gibi birşey.
♪ The sun in the sky has a smile on his face ♪
♪ The sun in the sky has a smile on his face ♪
The Big Bro in the sky had answered my prayers.
Gökyüzündeki Büyük Kanka dualarıma cevap vermişti.
Captain's got sand in her swimsuit, so we're all headed to the grand rodeo in the sky.
- Kaptanım mayosuna kum kaçmış bu yüzden de hepimiz gökyüzündeki büyük rodeoya yol alıyoruz..
The helicopter won't be an eye in the sky in the dark, but he can't have gone far.
Karanlıkta helikopterlerin görüş alanı pek geniş olmuyor. Ama fazla uzaklaşmış olamaz.
So like Batman, do you have a signal in the sky to summon you?
O zaman Batman gibi, seni çağırmak için gökyüzünde bir sinyalin var mı?
First, I was gonna have a big bat in the sky.
Önce, gökyüzünde büyük bir yarasa yaptıracaktım.
I'll have one big nut in the sky. "
Gökyüzüne büyük bir top yaptıracağım. "
# It's all # So beautiful # Like a landscape painting in the sky
d It's all so beautiful d Like a landscape painting in the sky d Yeah!
♪ I get closer to the beam in the sky ♪
♪ I get closer to the beam in the sky ♪
I become dollops in the sky.
Gökyüzünde topaklar olurum.
# Jenna is listening, listening like the sun in the sky #
# Jenna dinliyor... # gökyüzündeki güneş gibi.
And finally, there was an unearthly, eerie, red glow in the sky which seemed to bathe the dome of St Sophia with a colour rather like that of human blood.
Ve son olarak gökyüzü Aya Sofya'nın kubbesini kaplayan doğaüstü, tüyler ürpetici ve insan kanı renginde bir akkor haline dönüştü.
When we see the stars in the sky, they look all different, but once we put them together in order of colour, in order of brightness, this is where we get, some kind of sense of order, and this is what makes the whole story so interesting.
Gökyüzünde yıldızlara baktığımızda, hepsi farklı görünüyorlar. Ancak onları bir kez renklerine göre sıralayınca, parlaklıklarına göre sıralayınca, bir çeşit düzen elde ediyoruz. Ve bu da tüm hikayeyi daha ilginç bir hale getiriyor.
Some of the youngest stars that we can see in the sky.
Gökyüzünde görebileceğimiz en genç yıldızlardan bazılarıdır.
Every morning at dawn, the sun becomes the only star that we can see in the sky.
Şafakta her sabah, gökyüzünde görebildiğimiz tek yıldız güneştir.
We've learnt it, not by studying the sun, but by observing all the other stars in the sky.
Bunları güneşi inceleyerek öğrenmedik. Gökyüzündeki diğer tüm yıldızları gözlemleyerek öğrendik.
They fall from blue or white hot to red hot, but because they are so large, these stars are still some of the brightest in the sky.
Mavi yada beyaz sıcaklıklardan kırmızı sıcaklıklara geçerler. Çünkü öyle büyüktürler ki bu yıldızların bazıları hâlâ gökyüzünün en parlak yıldızlarıdır.
When we see bright stars like Arcturus in the sky, no doubt in many, many civilisations in the past, they have some associations with these stars and something that happens.
Arcturus gibi parlak yıldızları gökyüzünde gördüğümüzde, hiç şüphesiz geçmişteki pek çok medeniyetin,... bu yıldızlarla bazı ilişkileri yada bir şeyleri olmuştur.
So if we look at a glowing cloud of gas in the sky, we can determine what chemical elements it's made from by seeing what colours it has.
Eğer gökyüzünde parıldayan bir gaz bulutuna bakarsanız, renklerine bakarak hangi kimyasallardan meydana geldiğini belirleyebiliriz.
It's like there's just a huge question mark in the sky, where one of these things exists.
Sanki gökyüzünde büyük bir soru işareti varmış gibi. Bu şeyler nerede olabilirdi?
Here's a picture of the supernova indicated by the arrow, and so what we immediately did was trawl through the Hubble Space Telescope archives to see if we could find a picture of that exact spot in the sky
Burada ok ile gösterilen yerde bir süpernovanın resmi var. Ve böylece ilk yaptığımız şey, Hubble Uzay Teleskopu arşivlerini taramak oldu.
Yet I take great pleasure in shooting birds from the sky.
Yine de gökteki kuşları vururken de büyük haz duyarım.
I thought about that blue kite traveling through that big sky So, unravel that spool In the wind dreams I'll travel
Mavi bir uçurtma hayal ederdim uçsuz bucaksız gökyüzünde gezinen uçurtmanın ipini saldıkça rüzgarın hayallerindedir gezintilerim.
I am guessing stars in the night sky are the same.
Gökyüzündeki yıldızlar da öyle değil midir?
In Toontown, a pretty girl can make your heart leap out of your chest, anvils fall from the sky, and if you draw a door or a black hole on the wall, you can stroll right through it.
Çizgi film dünyasında güzel bir kız kalbini yerinden sökebilir. Gökyüzünden bir örs düşebilir ve duvara veya kapıya bir delik çizersen içinden geçebilirsin.
♪ Like the diamond in my sky... ♪ Look for the orange van.
Portakal rengi minibüsü ara.
♪ Good morning, USA! ♪ I got a feeling that it's gonna be a wonderful day ♪ ♪ The sun in the sky has a smile on his face ♪
çeviri : utku yücekutlu
The frescos and figures of women holding snakes up to the sky suggest that women held a dominant position in Minoan culture.
Yılanları gökyüzüne doğru tutan kadın figürleri... Minoan kültüründe kadınların baskın konumda oldukları sanılıyor.
The stars in the twinkling night sky aren't all the same.
Pırıldayan gecedeki tüm yıldızlar aynı değildi.
The breakthrough came when American astronomer Henry Norris Russell and the Dane, Ejnar Hertzsprung, tried to create a pattern that made sense of all the stars in the night sky.
Amerikalı gök bilimci Henry Norris Russel'den bir atılım geldiğinde Dane, Ejnar Hertzsprung bir model oluşturmaya çalıştılar. Geceleyin gökyüzündeki tüm yıldızların neden meydana geldiği hakkında.
It revealed that the fate of our own star was written in the night sky.
Kendi yıldızımızın kaderinin gece gökyüzünde yazılmış olduğu ortaya çıktı.
Stars that are some of the most destructive in the universe but also the most creative, shining a rancid red in the inky sky.
Evrendeki en yıkıcı bazı yıldızlar haline gelirler. Aynı zamanda en yaratıcı. Karanlık gökyüzünde parıldayan acı bir kırmızı.
The winter sky in the northern hemisphere brings a set of fantastic constellations like this one, Canis Major.
Kuzey yarım kürede kış mevsimi beraberinde Canis Major gibi fantastik takım yıldızlardan birini getirir.
Canis Major contains the brightest star in the night sky.
Canis Major gece gökyüzündeki en parlak yıldızı barındırır.
In the winter, we have access to the beautiful part of the sky that contains the constellation of Taurus, the Bull.
Kış mevsiminde, açık bir gökyüzüne sahip oluyoruz. Taurus yani Boğa takım yıldızını da görebiliyoruz.
Imagine that we live in a completely clouded planet, say like Venus, that nobody ever has seen the stars, the movements of the sky,
Venüs gibi tamamen bulutlarla kaplı bir gezegende yaşadığınızı düşünün. Kimse yıldızları ve gökyüzünün hareketlerini göremezdi.
in the real world 60
in the meantime 2026
in the morning 1802
in the middle of the night 158
in the kitchen 217
in the name of the father 223
in the middle of nowhere 42
in there 594
in the darkness 43
in the criminal justice system 149
in the meantime 2026
in the morning 1802
in the middle of the night 158
in the kitchen 217
in the name of the father 223
in the middle of nowhere 42
in there 594
in the darkness 43
in the criminal justice system 149
in the afternoon 211
in the ass 21
in the beginning was the word 18
in the flesh 166
in the basement 109
in the house 117
in the end 1091
in the old days 114
in the first place 155
in the beginning 230
in the ass 21
in the beginning was the word 18
in the flesh 166
in the basement 109
in the house 117
in the end 1091
in the old days 114
in the first place 155
in the beginning 230
in the 715
in the name of jesus 26
in the name of god 118
in the future 338
in the past 316
in the dark 154
in the bathroom 154
in the woods 135
in the room 59
in the back 227
in the name of jesus 26
in the name of god 118
in the future 338
in the past 316
in the dark 154
in the bathroom 154
in the woods 135
in the room 59
in the back 227