Interior traducir turco
1,601 traducción paralela
But I don't wanna get blood stains all over the interior of my car.
... kan bulaştırmak istemiyorum.
It's so cool having an interior designer who's also my hot girlfriend do my house.
Seksi kız arkadaşının aynı zamanda iç dizaynırın olması çok hoş.
That was my interior designer.
İç dekorasyoncumdu.
And at night, if the interior lights aren't on.
İçerideki ışıklar açık olursa, geceleri de yansıyor.
The interior of the all-new Montecito remains a mystery.
Yeni Montecito'nun içi hala gizemini koruyor.
interior design?
iç tasarım mıydı?
The victim, Angela Dirks - She was an interior designer.
Kurban, Angela Dirks... iç tasarımcı.
So the guy breaks the boss's hand, and then four days later he kills the interior decorator?
Adamlar patronun parmaklarını kırıyorlar ve bir kaç gün sonrada iç tasarımcıyı mı öldürüyorlar?
The interior walls formed by the soap's film will intersect to create new vertices, new angles, new lines and points, a Steiner tree, which will reveal the most efficient lines of travel.
İç duvarlar sabunun filmiyle kesişmek üzere tasarlanmış. Yeni köşeler, yeni açılar, yeni çizgi ve noktalar, bir Steiner ağacı- - Yani yolculuğun en etkili yollarını ortaya çıkarıyor.
You see, it's this... retro style and the, uh, leather interior package ; makes this one-one powerful sexy machine.
Görüyorsunuz bu, geçmiş zaman tarzı ve, deriden iç paketi... bu arabayı seksi güçlü bir araç yapıyorlar.
Uh, do me a favour ; have a seat in my office and think about that leather interior, huh?
Bana bir iyilik yapın ; ofisime geçin ve şu iç deri hakkında biraz düşünün, ha?
Well, I figure we still have the interior alcoves... and pilasters to do, which is no small task.
Henüz iç avlu ve sütunları yapmadık, bu da kolay bir iş değil.
Black, leather interior.
Siyah, içi deri kaplama.
Recon every inch of the interior and find his security codes.
İçerideki her yeri incele ve güvenlik kodlarını bul.
- Secretary of the Interior.
- İçişleri Bakanı.
We've only been able to activate the interior lights and the dialling computer, but according to the tape, you have the gene that can make this ship fly.
Sadece ışıkları ve çevirme bilgisayarını çalıştırabildik. Ama kasette söylendiğine göre sen, bu gemiyi uçurmak için gereken gene sahipsin.
Interior temperature is 75 degrees Fahrenheit and the exterior temperature is 65 degrees.
İç sıcaklık 75 fahrenhayt. Ve dış sıcaklık 65.
Told you I did the place myself, the interior.
Size, restoranın iç dekorasyonunu kendim yaptığımı söylemiştim.
Using the latest scanning techniques, we can create a picture of the mound's interior.
En gelişmiş görüntüleme tekniklerini kullanarak höyüğün içini görüntüleyebiliyoruz.
Also, when the building is tall, the explosives are often timed to destroy the interior of the building before the exterior walls are broken, thereby causing the interior section to fall first.
Ayrıca, bina yüksekse, patlayıcılar, dış duvarlar yıkılmadan önce binanın içini yıkacak şekilde zamanlanırlar. Böylece ilk önce iç taraf yıkılır.
As the interior pieces fall, they pull the exterior walls towards the interior.
İç taraflar düşerken dış duvarları da içe doğru çeker.
... namely, the exterior walls on top of the interior pieces.
Yani, iç tarafın parçalarının üstünde dış duvarlar.
You've got ground robots which can go into the interior of the rubble and places that people and dogs can't go.
İnsanların ve köpeklerin ulaşamayacağı yerlere gidebilen yer robotları.
And in the smouldering interior..... there are giants.
Ve adanin dumani tuten ic bolumlerinde devler yasiyordu.
The Czech inhabitants have been enabled to move to the interior where they are seeking new homes.
Sınır bölgesinde yaşayan Çeklerin, iç bölgelerde kendilerine yaşayacak yeni evler bulmasına izin verildi.
That's how come he's making you secretary of interior.
İşte bu yüzden seni İçişleri Bakanı yapıyor.
Okay, even if that were true, I can't be the secretary of the interior.
Pekala, bu doğru bile olsa İçişleri Bakanı olamam.
I don't know what the secretary of the interior even is.
İçişleri Bakanlığı nedir onu da bilmiyorum.
How'd you get to be the secretary of interior?
Nasıl İçişleri Bakanı oldun?
As secretary of the interior, Joe ordered all crops to be switched to water... promising that, over time, plants would grow and the dust bowl would end.
İçişleri Bakanı olarak, Joe ekinlerde sulama sistemine dönülmesini emretti... ve zamanla, ekinlerin büyüyeceğine ve kum fırtınasının biteceğine söz verdi.
White panels are straight out of Meier but the interior color coming through the front windows, that's different.
Beyaz paneller Meier'ın dışında ama ön camlardan gelen renk farklı.
Your interior designer
Ben Milli Talwar'ım.Sizin iç tasarımcın
Your interior designer wanted me to deliver these paintings and collect the checks.
Sizin iç tasarımcınız, bu resimleri teslim etmem için beni istedi Ve kontrolleri topla.
Esther went out shopping with her interior decorator.
Esther, içmimarı ile birlikte alışverişe gitti.
Anyone for some interior redecorating?
Burayı yeniden dekore etmek isteyen var mı?
It's a small town on a tributary of the Yangtze River, in the interior.
Yangtze Nehrinin kollarından birinde içerlerde bir kasaba.
I've got a letter from the minister of interior and a Liberian visa as well.
Hem içişleri bakanından bir mektubum hem de Liberya vizem var.
The minister of the interior has expressed confidence that the government troops can repel the attack.
İçişleri bakanı hükümet askerlerinin saldırıyı geri püskürteceğine inandığını belirtti.
I do interior designing.
Ben tasarım yapıyorum.
I mean you had three colors from the manufacturer for your interior when you bought this car.
Yani bu arabayı satın alırken üreticinin verdiği 3 seçenek var.
A 996, mint condition, black with black interior, parked right outside, in which the donor, who will remain anonymous, drove here.
996 son model, iç-dış siyah, dışarıda park halinde duran bu otomobilin sahibi anonim olarak kalmak istiyor.
The Interior Minister, Georges Clemenceau, "The Tiger", founds the "mobile brigades" to counter the new villains.
"Kaplan" lakaplı İçişleri Bakanı Georges Clémenceau yeni kötülerle hesaplaşmak için mobil Timleri kurar.
We're going to have to blow out the interior on that.
Ön cepheyi patlatmamız gerekecek.
And what about the interior design?
İç dizayn için ne düşünüyorsunuz?
Yeah, we're just in-between interior designers.
Evet, iç mimarların arasındayız.
What about the interior cameras?
Ya içteki kameralar?
Warrick and I are processing the interior, room to room.
Warrick ve ben oda oda içeriyi araştırıyoruz.
We're doing our interior and of course the final chase scene on Vancouver Island.
Vancouver'daki final sahnesine iç mekân hazırlıyoruz.
Why don't you hire an interior decorator?
Evi yeniden düzenlemek tam bir baş belasıymış.
You have to break the interior bag.
- Kırmalısın.
Lawson's tales of the strange Galapagos life encouraged Darwin to go deep into the interior of the islands.
Lawson'ın Galapagos ile ilgili garip hikayeleri
internet 115
inter 39
international 47
interpol 81
internal 17
interview 123
interest 156
interested 144
intern 45
intercourse 27
inter 39
international 47
interpol 81
internal 17
interview 123
interest 156
interested 144
intern 45
intercourse 27
interrupted 16
intercom 16
interesting 2082
interpreter 22
intervention 49
interests 34
interrupt 24
interrogation 38
interference 29
interviews 60
intercom 16
interesting 2082
interpreter 22
intervention 49
interests 34
interrupt 24
interrogation 38
interference 29
interviews 60