Is mine traducir turco
10,979 traducción paralela
I know that well enough, but the wedding day is mine.
Bunun gayet farkındayım. Ama düğün benim istediğim gibi olacak.
Father's wrath must have a face. And that duty is mine.
Baba'nın gazabının bir yüzü olmalı ve bu görev benim.
I am simply here for what is mine.
Ben sadece benim olanı almak için geldim.
I am simply here for what is mine.
Ben sadece benim olanı almaya geldim.
You know, the toy bear. Maybe that memory is mine.
Ayıcıkla ilgili olan anı belki de benim anımdır.
The technology of Hammer and A.I.M. is mine.
Hammer ve A.I.M. teknolojileri artık benimdir.
That one is mine.
Bu benim.
And he's just as much your dad as he is mine.
Ve benim olduğu kadar sana da babalık yaptı.
Tell her the book is mine, and I will not give it to her until I choose.
Ona kitabın benim olduğunu söyle ve ben karar verene kadar bende kalacak.
I believe that if your family isn't going to fight for Defiance, then neither is mine.
Ailen Defiance uğruna savaşmayacaksa benim ailemin de savaşmayacağına inanıyorum.
- No! You had your talk with this guy. This is mine.
Senin konuşman bitti, sıra bende.
( LAUGHING ) Victory is mine!
Zafer benimdir.
This one... is mine.
Bu benim.
The book is mine, and I will not give it to her until I choose.
Ve ben seçene kadar ben ona vermeyecektir kitap, benim.
And neither is mine.
- Ve benimki de.
♪ This is mine, I got to get it ♪
# Bu benim, elde etmeliyim #
Is this mine, Daddy?
Bu benim mi, baba?
She is mine now, to do with as I wish.
Aumea artık benim, ona istediğimi yapmak için.
The cat in shoes is mine!
Ayakkabılı kedi benimdir!
But make no mistake, that girl in there is mine.
Ama hata olmasın, o içeride kız benim.
He is mine.
- Doğru. Benim.
Gallifrey is mine!
Gallifrey benim!
Ronan is mine!
Ronan benim!
So is mine.
Benim de öyle.
Whatever DNA you have is not mine!
O DNA benim değil!
That gun is not mine.
O silah benim değil.
Not a compliment to everyone's taste, Mr Finch, but it is to mine.
Bunu herkes iltifat olarak almak istemez Bay Finch fakat benim için öyle.
Mine is to disappear.
Benimki yok olmaktır.
That and a client of mine is an architectural historian.
Mimarlık tarihçisi olan bir müşterimden öğrenmiştim. Baksana biraz?
All I know is your N.D.E. changed you, just like mine changed me.
Tek bildiğim deneyiminizin sizi değiştirdği, tıpkı beni değiştirdiği gibi.
Mine... it is... me...
Benimki kendimdi.
Your neck is your concern, not mine.
Hayatın senin sorumluluğunda, benim değil.
Well, your cup may runneth over, but mine is bone dry.
Sende işler tıkırında, bende tık yok. - Niye?
Hey, a friend of mine is looking for me at The Brew.
Hey, arkadaşlarımdan biri Brew'de beni bekliyor.
Your guess is as good as mine.
Hiçbir fikrim yok.
Yours and mine. It has similarities to this world, but it is... far more advanced now.
Bu dünyaya benzeyen yönleri var ama şu an çok daha gelişmiş durumda.
It is probably mine.
Muhtemelen benimdir.
It's already mine.
İş zaten benim.
She is, by all rights, still mine.
O hala bana ait.
And this is a list of everyone that works at mine.
Bu da benimkinde çalışan herkesin.
The surprise is entirely mine...
Sürpriz tamamen benimdir...
Are you sure the boy is really yours, let alone mine?
Benden olduğunu geçtim çocuğun senden olduğuna emin misin?
Mine is potato-powered.
Benimki patates gücüyle çalışıyor.
Your battle is over and lost, your son soon in my mother's hands, and your woman soon in mine.
Senin savaşın kaybedildi ve bitti oğlun yakında annemin ellerinde olacak ve senin kadının da benim olacak.
And her job is very different from mine.
Ve onun işi benimkinden çok farklı.
He is yours... as mine are mine.
Benimkiler benim olduğu gibi O da senin.
The boy is not mine to dispose of. Correct.
- Çocuk benim değil ki bırakayım.
And the place upstairs is gonna be a rental gold mine - - once we paint it, we furnish it, we fix the electric, redo the plumbing, and figure out why that brown spot won't stop growing.
Yukarıdaki ev de kiralık bir altın madeni olacak. Tabii önce boyamamız, döşememiz, elektrik tesisatını tamir etmemiz su tesisatını yenilememiz ve o kahverengi lekenin neden büyüyüp durduğunu çözmemiz lazım.
You wouldn't believe how messed up mine is.
Benimkinin ne kadar berbat olduğuna inanmazsınız.
Mine is HONG Yeon-deok.
Benimki Hong Yeon-deok.
Well, Greenie ain't here, so this big red meanie is all mine.
Madem Yeşilli burada değil, bu koca kırmızı çirkin şey benimdir.